Asya’nın Büyük Okyanus kıyılar ından, Orta Avrupa’ya ve Akdeniz kıyılarına kadar uzanan alanda konuşulan Ural-Altay dil ailesi, Ural ve Altay dilleri olmak üzere iki gruba ayrılır.
Ural-Altay dil ailesinin varlığı, bugün için hâlâ kesinleşmediğinden bir teori konumundadır. Bu alanda ilk çalışan kişi olarak İsveçli subay Philipp Johann Tabbert von Strahlenberg (1676-1747) gösterilir.
Ural-Altay dilleri, dil bilginlerinin yapmış olduğu çalışmalarla Ural ve Altay dilleri olmak üzere iki gruba ayrılmıştır (bk. Tablo. 1.1) . Bu ayrımı başlatan kişi Wilhelm Schott (1802-1889)’tur.
Ural-Altay dillerinin Altay dil grubunu oluşturan, Türk, Moğol, Tunguz-Mançu (belki Kore ve Japon) dillerinin akrabalığ ına inanan yani bu dillerin ortak bir kaynaktan geldiği görüşünü savunan ve bunu tespit etmeye çalışan teoriye, Altay D
Altay dil birliğ i teorisine karşı olanlar; yani Türk, Moğol, Tunguz (belki Kore ve Japon) dillerinin ortak bir atadan geldiği görüşüne karşı olanlar da vardır.
Altay dil teorisini kabul edenler için, Kuzey Buz Denizi’nden Basra Körfezi’ne, Kuzeydoğu Asya’dan Doğu Avrupa’ya kadar uzanan geniş bir alanda konuşulan Türk dili, bu dili konu şanların sayısı, yazılı metinlerinin eskiliği ve çoklu
Yalınlayan (Tek Heceli) Diller. Bağlantılı ve Kaynaştıran (Eklemeli) Diller. Bükümlü (Çekimli) Diller
Asya’nın Büyük Okyanus kıyılar ından, Orta Avrupa’ya ve Akdeniz kıyılarına kadar uzanan alanda konuşulan Ural-Altay dil ailesi, Ural ve Altay dilleri olmak üzere iki gruba ayrılır.
Ural-Altay dil ailesinin varlığı, bugün için hâlâ kesinleşmediğinden bir teori konumundadır. Bu alanda ilk çalışan kişi olarak İsveçli subay Philipp Johann Tabbert von Strahlenberg (1676-1747) gösterilir.
Ural-Altay dilleri, dil bilginlerinin yapmış olduğu çalışmalarla Ural ve Altay dilleri olmak üzere iki gruba ayrılmıştır (bk. Tablo. 1.1) . Bu ayrımı başlatan kişi Wilhelm Schott (1802-1889)’tur.
Ural-Altay dillerinin Altay dil grubunu oluşturan, Türk, Moğol, Tunguz-Mançu (belki Kore ve Japon) dillerinin akrabalığ ına inanan yani bu dillerin ortak bir kaynaktan geldiği görüşünü savunan ve bunu tespit etmeye çalışan teoriye, Altay D
Altay dil birliğ i teorisine karşı olanlar; yani Türk, Moğol, Tunguz (belki Kore ve Japon) dillerinin ortak bir atadan geldiği görüşüne karşı olanlar da vardır.
Altay dil teorisini kabul edenler için, Kuzey Buz Denizi’nden Basra Körfezi’ne, Kuzeydoğu Asya’dan Doğu Avrupa’ya kadar uzanan geniş bir alanda konuşulan Türk dili, bu dili konu şanların sayısı, yazılı metinlerinin eskiliği ve çoklu
Türkologlar tarafından Türk dili, ilk yazılı ürünlerden başlayarak üç dönemde ele alınıp incelenmiştir. Bu dönemler genelde şu adlandırma ile verilir
Orta Türkçe (XIII.-XX. yy): Doğuda Harezm ve Çağatay Türkçesi; Batıda Eski Oğuz ve Osmanlı Türkçesi