Beklenildiği, umulduğu gibi gerçekleşmemek, aksi olmak. Örn: Ya hesapları tersine dönüverir

1) istenildiği gibi gerçekleşmemek, iyi sonuç vermemek 2) bir işten veya bir durumdan hoşlanma

Bir iş doğru ve düzgün yürümemek, sorun çıkmak. Örn: Kadın elinde olmadan yutkundu, bir �

Bir şeyi küçümsemek, olduğundan çok daha az önemli görmek.

Aykırı durumda olmak, karşıt olmak. Örn: Daha sonra o eşsiz lidere ters düşmek bahtsızlı�

Doğuştan ve kalıtsal olarak 21 hidroksilaz enziminin kısmi yetersizliği. Pomeranian ırkı köp

anat. Üçüncü göz kapağı atardamarı.

Kırık düzlemi, tabaka yatımına aykırı yönde eğimli ve tavan tomruğu yukarıda olan kırık

[B1 vitamini yetersizliği] Tiyamin yetersizliği.

Herhangi bir nedenle yeterli bağışıklık oluşamaması, immün yetersizlik.

Diyette bakırın yetersiz olması sonucu veya diyetteki veya topraktaki molibden, demir ve çinko f

Çeşitli memeli türlerinde bakır yetersizliğinden kaynaklanan anemi. Sıçan, domuz, tavşan ve

Küçük bir işte de olsa başta olmak önemlidir.

Tabam 10 olan tersüstel. Simgesi : (…)logx. Anlamdaş. Brigss tersüsteli.

Diyette askorbik asidin (C vitaminin) yetersizliği sonucu, kollajen üretiminde azalma, kollajen k�

kabul etmezse etmesin anlamında kullanılan bir söz.

Ea lar birer doğrusal uzay ve (…) lar birer doğrusal dönüşüm olmak üzere (…)ters dizgesi, A

Akçaağaç şuruplu idrar hastalığı.

Buzağı, kuzu ve oğlaklarda gelişme geriliği, anemi ve iştahsızlık gibi belirtilerle ayırt e

Tirozinaz enziminin yetersizliği nedeniyle deri ve kıllarda biçimlenen pigmentasyon kaybı. Çov

Çaprazın ayrı uçlarında ve ayrı yanlarında oluşan dışçapraz iki açı.

Her (…)olması(…)olmasını gerektirecek biçimde birimli dolamların ters dizgesi (…)ile sol do�

Bir bireyin genotipi sebebiyle özel antikorlar ya da T hücreleri üretmesi.

Doğuştan bağışıklığın yetersiz olması. Kemik iliği ve timüsten gelişen lenfositlerin yo

Kelime kelime olarak ters okunduğu zaman da aynı anlamı veren (cümle veya dize).

Atlarda, ek bağırsağın kendi içine veya sağ alt kolonun içine girerek ters dönmesi, sekum in

Ayanın arkasıyla şiddetle tokat atmak.

Reddetmek, kabul etmemek. Örn: Hangi dolmuşa binersen bin, uzat parayı sürücüye, sürücü he

Bir sayı için, terseyinin tersüsteli.

Evre'nin yarım dönümlük değişimi.

Fiyatı düşen faktörün fiyatı artan faktörün yerine ikame edilmesi sonucunda emek yoğun mal�

Gırtlak keselerinin lümene doğru ters yüz olmak suretiyle çıkıntı oluşturması. Solunum gü

Siyah-beyaz benekli, son yıllarda siyah beneklerin azaltılması yönünde seleksiyon uygulanan, ay

Soru ve sınarların konu ve içeriklerini görsel anlatımlar yoluyla dile getirmeye yarayan gereç

Havada atılan, tehlikeli, ters takla.

Bir işin bilerek ters yapıldığını, yolunda yapılmadığını anlatır.

Sinema Alıcının, hızlandırılmış devinimi sağlayacak hızda ters geçişle çalıştırıld�

Çoğunlukla infertilite bazen de yavru atmalara neden olan endojen hormon salgısındaki yetersizli

Çaprazın ayrı uçlarında ve ayrı yanlarında oluşan iççapraz iki açı.

İdrar torbasının kendi içine veya idrar yolu içerisine girmesi, idrar torbası eversiyonu. Diş

Her bir (…) birer ilingesel uzay ve her bir (…)birer sürekli işlev olacak biçimde (…)kümeleri

İlingesel uzayların ters dizgesi (…)verildiğinde her (…)için (…): (…)doğal gönderimlerine

Bağışıklık yetersizliği.

Kıkırdak dokusunun var olan kondrositlerinin mitoz bölünme geçirerek aynı kısım içerisinde

Meme stromasının yangısı.

Kıkırdak dokusunun mevcut kondrositlerin mitoz bölünme geçirerek aynı lakün içerisinde sayı

Kimi nedenlerle akciğer alveolleri yırtılarak içlerindeki havanın akciğer dokusuna geçmesiyle

Alveol duvarlarında yaygın veya yerel tarzda, alveol tip II epitel hücre hiperplazisi, alveoler �

Akciğerin interlobüler, subplöral ve diğer interstisyel bölgelerinde gereğinden çok hava topl

Kemiklerde mineral içeriğin emilmesi ve organik bölümlerin geriye kalması sonucu oluşan kemik

Kemik kıkırdak dokusunda matriks birikiminden ziyade hücre bölünmesine bağlı gelişme.

İntersitisyel hücre tümörü.

Lüteinleştirici hormon.

Normal testisteki interstisyel hücrelerden, Leydig hücrelerinden köken alan tümör, interstisyel

Ovaryum ve testisin ara dokusunda bulunan iri, çok köşeli hücreler. Yumurtalığın stromasında

Kornea’da propria tabakasının yangısı.

Böbrek bağ dokusunun fibröz tabiatta yangısı ve parenkim dokusunun atrofisiyle belirgin böbrek

Testis interstisyel dokusunun yangısı.

Genellikle toksin ve alerjen maddelerin solunum yoluyla alınması gibi enfeksiyöz olmayan nedenler

Bir organın esas olarak stromasında sınırlı kalan doku reaksiyonu.

Hematojen kökenli bakteriyel enfeksiyonlar sonucunda oluşan, böbreğin interstisyel dokusunun iri

Brusellaların oluşturduğu, interlobuler bağ dokuda mikroskobik hücresel nodüller ve hücre inf

Hafif nedbeleşme ve az miktarda lenfohistiyositik hücre içeren böbrek intersitisyumunun yangıs�

Bir ısılçiftin yüksüren kuvvetinin belli bir ılın noktasının üstünde gözlenen düşüş�

Tiroit bezi hormonlarının üretiminde aksama, gelişme geriliği, zafiyet, doğmasal kılsızlık,

Sığırlarda ve bull teriyer köpeklerinde, çinkonun bağırsaklardan emilimindeki bir bozukluktan

Yeterli kalsiyum alınmaması nedeniyle yüksek süt verimli ineklerde kemiklerden kalsiyum çekilme

Karaciğerin görevini yeterince yapmaması sonucu görülen bir hastalıktır. Belirtileri bağırs

Bokser ırkı köpeklerde kalp kasında dejeneratif ve nekrotik değişimlerle, kedilerde ise lipit

Normal bağışıklık etkinliğinin azalması.

Kedilerde görülen, insanlardaki bağışıklık yetersizlik sendromuna birçok yönleriyle benzerl

Börkenek-kırkbayır geçişinde oluşan daralmalar nedeniyle, içeriğin kırkbayıra geçişinin

İnsanlarda cinsiyet kromozomu bozukluğu, testis hipoplazisi, seminifer tübüllerde fibrozisle bir

Bileşiminde kobalt bulunmayan yemlerle beslenen hayvanlarda görülen, özellikle genç hayvanları

Geviş getirenlerin hem su hem de gıda yönünden iştahsızlık, ilerleyen zayıflama ve açlık s

T ve B lenfositlerinin görevlerini yapamamalarıyla belirgin, otozomal çekinik geçişli kalıtsal

Kolay yolu varken bir işi daha zor ve uzun yollar kullanarak yapmak. Örn: Tahkike mahkike, kulağ

Kümeler ulamında alınan bir ters dizge.

Girdi-çıktı çözümlemesinde sonul istem düzeyi ya da bu düzeydeki değişmeler verildiğinde

anat. Omurların proc. spinosus’larını birbirine bağlayan bağlar.

anat. Susam kemiklerini birbirine bağlayan bağ.

anat. Susam kemiklerini birbirine bağlayan, geviş getirenlere özgü olan bağ.

anat. Komşu iki proc. spinosus'u birbirine bağlayan sarı renkte elastik bağ.

anat. Ön ayak tarak kemiklerinden çıkarak lig. intersesamoideum’a bağlanan bağ.

anat. Arka ayak tarak kemiklerinden çıkarak lig. intersesamoideum’a bağlanan bağ.

Sarı cisim biçimlenmesindeki gerilik nedeniyle lüteal dönemin kısa sürmesi veya progesteronun

olumlu bir iş, bir durum veya bir olayın düşünülmesi, hesaba katılması gereken olumsuz yön�

Toprak, bitkiler ve sudaki mangan düzeylerinin normale göre düşük olması sonucu, inek, domuz v

Mangen yetersizliği.

anat. Komşu iki omurun proc. spinosus'ları arasındaki boşluğu dolduran kaslar.

anat. Dış kulak kaslarından m. scutularis’in, iki scutulum kıkırdağı arasında gerilmiş ola

anat. Atgillerde m. extensor digitorum longus tarafından örtülmüş olup geviş getirenlerde ve d

Tembel, kendisine buyurulan işi yapmamak için ya onun yapılmasına ihtiyaç bulunmadığını sö

Niyasin’den yetersizdiyetlerle beslenen insan, domuz, köpek ve kedilerde görülen kıl dökülmes

Tiyamin yetersizliği.

Bir toplumda ya da toplumsal kümede ulaşılmaya değer sayılan amaçların gerçekleştirilmesine

anat. Orta beyinde fasciculus longitudinalis medialis’e gömülmüş olarak bulunan çekirdek.

Diyetteki fosforun yetersizliğine bağlı olarak oluşan, etçiller dışında tüm evcil hayvanlar

Her bir (…)birer öbeksi ve her bir (…) birer benzeryapı dönüşümü olacak biçimde (…)ters d

1. Çevrede canlı için gerekli oksijenin bulunmaması, anoksi. 2. Organ ve dokularda veya kanda be