(Prunella collaris): Ötücü-kuşlar (Passeriformes) takımının şarkıcıkuşugiller (Prunellida

1. Genel bir ödemin yansıması olarak üzerine parmakla bastırıldığında iz bırakan özellikt

Damar endotel hücresinden köken alan, hemanjiyosarkom, lenfanjiyosarkom ve hemanjiyoperistom gibi

Atlarda ve katırlarda nakledilebilir özellikte, bacakların alt bölümlerinde, çoğunlukla ülse

Bir merminin yatay hız birleşenini ölçmek için kullanılan ve bir düzlemde salınabilen nesne.

Opera'da başrolde oynayan kadın sanatçı.

Sinema Sesli sinemanın ilk yıllarında, sinemaya katılan bu yeni öğenin aşırı ölçüde kull

Submukozadan köken alan, mukoza yüzeyinden taşan üremelerle belirgin, genç hayvanlarda görüle

Asılı bir telin ucuna tutturulmuş bir nesneden oluşan ve telin burulum esnekliğinden ileri gele

Jimnastikçinin, ayaklı çubukta, halkada ya da trapezde kollarını kırmadan bütün gövdesiyle

Dev hücreli kemik tümörünün kötücül bir formu.

Koşmaktan, yürümekten ve yorulmaktan çok susamak. Örn: Koştu koştu da dili bir karış sarkt

(Yun. endon: içinde sarx: et) Protozoonlarda sitoplâzmanın iç tabakası.

Bağ doku fibroblastlarından köken alan kötücül tümör. Genellikle dermis ve deri altında, da

Sinema 1. Bir film için özel olarak hazırlanmış şarkı. 2. Filmin konusu içinde yeri olan ya

Nötrofil veya eozinofil granülositlerin öncü hücrelerinden köken alan, kemik iliği dışında

Kan damarı endotel hücrelerinden köken alan, uzun ve küt biçimli anaplastik endotelle döşeli

Morfolojik olarak hem epitelial elemanlara ve hem de bağ doku elemanlarına benzeyen hücrelerden o

Kedilerin göz bölgesine isabet eden, derin yaralanmaları takiben aylar veya yıllar sonra oluşan

Kıkırdak hücresi veya onun öncüsü hücrelerden köken alan, kıkırdağa benzeyen, kolaylıkla

Lenf damarı endotelinden köken alan, evcil hayvanlarda ender görülen, yaygın metastazlar oluşt

Vücutta çok sayıda lenfomun gelişmesi. Sığır, kedi, köpek ve tavuklarda türe özgü virüsl

Düz kas veya kas tabakasına dönüşmüş mezenkim dokusundan köken alan, tipik şerit biçiminde

Tüm evcil hayvanlarda nadir gelişen, yağ dokusunun kötücül tümörü. Tümör tipik olarak ple

Kanatlılarda Retroviridea ailesindeki virüsler tarafından oluÅŸturulan, iyi veya kötücül tümÃ

Yapısında miksomatöz dejenerasyon gösteren kötücül bağ doku tümörü.

Miyeloid doku veya kemik iliği hücrelerinden gelişen kötücül tümör.

Schwann hücrelerinden köken alan bir kötücül tümör. Fibrosarkom’a çok benzer ve ayırımın

Sinir hücrelerinden gelişen kötücül tümör.

EÄŸitsel amaçla bestelenmiÅŸ ya da okul müziÄŸi özelliklerini taşıyan tek sesli, çok sesli, eÅ

Opera tekniğiyle şarkı söyleyen sanatçı.

Kemik ve kıkırdak dokularından gelişen kötücül tümör. Yapısında yer yer kemik dokusu odak

Kemik üreten atipik bağ doku hücrelerinden oluşan, ağrılı, çoğu zaman akciğere metastaz ya

(Yun. osteon: kemik sarx: et) Kemik kanseri.

Kemik yüzeyindeki periosteal fibröz dokudan köken alan ve farklılaşması iyi, kötücül bağ d

(Yun. peri: etrafında sarx: et) Koloni oluşturan hidrozoonlarda bireyleri birbirine bağlayan orta

Kedilerin postravmatik sarkomu.

Yapısında yer yer kireç kümeleri veya granülleri gösteren kötücül bağ doku tümörü.

Çizgili kas hücrelerinden veya embriyonel mezenkimden köken alan sıkça lenf yumruları, dalak,

Bazı kadınların vajina veya rahimleri bacaklarının arasına doğru sarkar. Bu durum, yaşlı ka

Lenforetiküler lökozis.

Özellikle kanatlılarda fibrosarkomlara neden olan Retroviridae ailesinde bir virüs.

Piliçlerde tümöre sebep olan bir RNA virüsü olup ilk tanınan hayvan tümör virüsüdür.

Kum sinekleri tarafından taşınan Leishmania major ve L. tropica’nın neden olduğu hastalık.

Düşey doğrultunun iki yanında salınacak biçimde asılmış salınabilen nesne.

Düzgün salınım yapan, bir noktasından asılmış bir ağırlık. Düzgün olarak gidip gelme de

Tahtaların boyunu kesmede kullanılan, testeresi duvara tutturulan kolların yardımı ile ileri ge

Sinema Devinimleri çapraşık bir sarkaçla yönetilen ışıklı cisimlerin, duyarkat üzerine çe

Herhangi bir sarkaç düzeniyle çalışan saat.

Ezgilenmek üzere veya o tarzda yazılan koşuk.

Öğrencilerin okulda öğrendikleri ya da öğrenmeleri öngörülen değişik türde şarkıların

Yapılabilir ve teorik olarak mümkündür. Hatta ünlü tenor Cruso'nun bunu başardığı rivayet

Bir şarkının sözlerini veya sadece bestesini seslendirmek. Örn: Eğlenmek için derin bir heve

Sinema/TV. Bir filmde ya da televizyon izlencesinde şarkı söyleyen kimse.

Sürülerle dolaşıp, sırasında ekinlere büyük zarar veren, ayrıca yaprak ve sürgünleri de k

(Prunellidae), (Lat. prunella=şarkıcı kuşu) Omurgalı hayvanlardan kuşlar (Aves) sınıfının

Normalde keçilerde, arasıra kimi domuz ve koyun ırklarında, alt çenenin altında asılı, eklen

Memeleri asan bağların gevşek olması. Böyle hayvanlarda, meme sağlığı risk altındadır.

Sinema 1. Bir dizi şarkıya, ünlü bir şarkıcının yaşamöyküsüne dayanan ya da bir şarkıy

Karst bölgelerinde, mağaraların tavanından aşağıya doğru direk biçiminde uzanan kireçli ol

(Mimarlık) (Yun. stalazein = damlamak) Mimarlıkta sarkıt biçimi süs örgesi.

Saç, levha, şerit, çubuk gibi metal parçalarının, ısıl işlem sırasında, yetersiz destekle

1. Sarcodina alt ÅŸubesine ait, sarkodiniyan. 2. Sarcodina alt ÅŸubesinde bulunan herhangi bir proto

1. Tüberküle benzeyen, peynirleşme nekrozunun biçimlenmediği ve epiteloid makrofajlardan oluşa

Sarkoidozun nedeni bilinmemektedir. Vücudun deri, göz, çevresel sinirler, karaciÄŸer, lenf düğÃ

1. İnsanlarda nedeni belirlenememiş, bütün vücudu etkileyen, düğümcüklerle belirgin, granü

1. Sarcocystis cinsinde bulunan protozoonlar. 2. Zoitokist.

Sarcocystis zoitokistleri tarafından üretilen güçlü bir toksin.

Sarcocystis cinsi protozoonların neden olduğu, insanlarda genellikle belirtisiz, belirtilerle seyr

(karşılık: kas zarı), (Yun. sarx = et, Yun. lemma = deri) : Demetler halinde bulunan kas telleri

Mezoderm kökenli bağ dokusu kanserlerinin genel adı. Örnek: Fibrosarkoma (fibroblastlarda oluşa

Kas, kemik, kıkırdak, kan damarı gibi bağ doku elemanlarından köken alan, hızlı gelişen ve

Bir sarkoma benzeyen.

Sarkom tabiatında, sarkom özelliklerini gösteren.

Vücudun çeşitli bölgelerinde çok sayıda sarkom oluşmasıyla belirgin durum.

(Yun. sarx: et meros: parça) Çizgili kaslarda iki Z çizgisi arasında kalan ve kasılabilen en kÃ

Çizgili kasta iki Z çizgisi arasında kalan miyofibrillerin kasılabilir en küçük birimi. Kası

(Yun. sarx = et, Yun.meros = parça) Bir kas teli üzerinde görev ve yapı bakımından birlik meyd

(Yun. sarx: et plasma: şekil) Kas hücresi sitoplâzması.

anat. Kas hücresinde myofibriller arasını dolduran sıvı, kas hücresi stoplazması.

(Yun. sarx = et, Yun.plasma=biçim) Kas dokusunun telleri arasında bulunan ve sitoplâzmaya karşı

anat. Çizgili kasların kas teli adı verilen kas hücresi içerisinde, miyofibrillerin arasında b

(Yun. sarx: et plasma: ÅŸekil) Çizgili kas hücrelerinin kas telcikleri çevresinde ince kanal aÄŸÄ

Sarcoptes cinsi uyuz etkenlerinin neden olduÄŸu.

Sarcoptes cinsine bağlı akarlar tarafından oluşturulan uyuz hastalığı, Scabies, ağıl kaşı

Genel olarak protoplazma için kullanılan eski bir terim. Sarkod.

Ses dağılımını denetlemede kullanılan yukarıdan aşağıya sarkıtılmış nesne.

anat. Kassel bağlantı, kasla olan bağlantı biçimi.

Mercan kolonilerinde, bütün koloniyi dıştan saran ince örtü.

Ağırlıksız sayılabilecek bir ipin ucuna asılarak erkince salınması sağlanmış cisim.

Spirocerca lupi’ye bağlı olarak kimi köpeklerde yemek borusundaki granülomların duvarından ge