Türkiye ile Avrupa Ekonomik TopluluÄŸu arasında 1963 yılında Ankara'da imzalanan Ortaklık AnlaÅ

Canlı, ışıl ışıl olmak. Örn: Gözleri siyah bir alev gibi parlıyordu. -Ö. Seyfettin.

Aşındırıcılar ile bezenmiş sonsuz bir bez kayış üzerinde yapılan parlatma işlemi.

Avrupa Birliğinde yasama ve yürütme yetkilerinin kullanımını demokratik bir biçimde denetleye

Kaplama iÅŸlemi sırasında, parlaklaÅŸtırıcılar kullanarak ya da sonradan açkılama ile bırakÄ

Bir gökcisminin tüm dalgaboylarında kadir biriminde ölçülen parlaklığı.

Elektrikli kaplama yunaklarına, kaplamanın niteliğini artırması için eklenen özdek.

Bir metal yüzeyi, anotsal olarak, derişik asitli ya da alkalili bir çözeltide düzgünleştirip

Renk duyarlığı tanımlanmış, fotoğraf plaklarıyla çekilen yıldız resimleri üzerinde ölç

Gözle belirlenen ya da gözün duyarlığına özdeş bir alıcıyla ölçülen parlaklık.

Sinema 1. Bir gösterici, filmsiz olarak çalıştırıldığında, göstericiden görüntülüğe d

Işık alıcısına (göz, ırakgörür, fotoğraf plağı ya da herhangi bir ışıkölçer) ulaşm

Gözlerinde sevinç ve istek belirmek. Örn: İki kere gidip geldikten sonra gözleri parladı, evi

Yanılgıdan ya da herhangi bir etkiden kurtarılmış parlaklık.

Işığın yavaş yavaş yükseltilmesi.

Işıkların parlaklık derecesini yavaş yavaş artırmak.

1) herhangi bir konuda eskiden kötü olan durumunu düzeltmek. Örn: Bir zamanlar benim de onları

Alüminyum yüzeyleri düzgünleştirmek ve parlaklaştırmak için, asit çözeltileriyle uygulanan

Ağır açınıklardan a açığına denir.

Arada tavlanmadan, çubuk durumundan tel durumuna getirilmiş sert eğrilmez tel.

Birbirinden karanlık bölgelerle ayrılmış, birçok parlak tek renk çizgiden oluşan izge.

Duvar suluboyasının bir türü. Duvara suluboya ile yapılan resmin cilâ sürülerek parlatıldı

Görkemli görünüşlerle ve göz kamaştırıcı dekor ve giysileri kapsayan, özün arkada, biçi

Parlaklaştırıcı çözeltiler içinde yapılan ve parlak görünüşlü bırakıntı yaratan kapl

Sürüngenler (Reptilia) sınıfının, pullu sürüngenler (Squamata) takımının, kertenkeleler (

% 10 dan daha az uçucu madde çıkaran kömür.

Kuşlar (Aves) sınıfının, gökkuzgunumsular (Coraciiformes) takımının, ağaçkakanlar (Pici)

Sinema Bir resimde çok çiğ ışıkla aydınlatılmış ya da aşırı ışıklanmış bölge.

(Yun. ganos: parlaklık oid: ait) Bazı sınıflandırmalara göre, balıklar (Pisces) sınıfından

Bir çubuktan doğrudan çekilerek ve bir ara tavlaması görmeden elde edilmiş sert tel.

Koruyucu atmosfer altında yapılan ve yüzeyde, kabuklanma yapmadığından parlak bir görünüş

Tavuksular (Galliformes) takımının, sülüngiller (Phasianidae) familyasından, Himalaya'larda ya

(Lophophorus impeyanus), Tavuksular (Galliformes) takımının sülüngiller (Phasianidae) familyasÄ

Alplerde bulunan, ikinci zaman ve alt triyas yaşındaki kristal yaprak taşlar.

Parlak sert tel elde etmede uygulanana benzer ve ayrıca yumuşaklık sağlayıcı yöntemle elde ed

(Galbulidae), Omurgalı hayvanlardan kuşlar (Aves) sınıfının gök-kuzgunumsular (Coraciiformes)

Bırakıntının parlak görünmesini sağlayan ve kaplama işlemi sırasında yunağa karıştırı

Kara ve donuk yüzeylere, bir kabuksuzlayıcı kullanarak parlak renk kazandırma işlemi.

Birim yüzey basma mum gücü ya da lümen olarak, belli bir doğrultudaki ışık yeğinliğinin, o

Sinema/TV. 1. Konudan yansıyıp merceğe giden ışığın niceliği başka bir deyişle, bir yüze

Bir ışık kaynağının (yıldızın) verdiÄŸi ışığın alıcı (göz, fotoÄŸraf plağı, ışÄ

Bir ışık kaynağının verdiği ışığıni alıcı ( göz, fotoğraf plağı ) üzerinde yaptı

TV. Almacın görüntülüğündeki resmin parlaklığını düzenleme.

TV. 1. Siyah-beyaz televizyonda, görüntünün her öğesi için almaca gönderilen tek bilgi. 2. R

TV. Almaçlarda parlaklık ayarının yapılmasını sağlayan düğme.

İki yıldızın, kadir sınıfı cinsinden parlaklıkları farkı.

TV. Her satırda, değişir gerilimle parlaklığa komuta eden im.

Bir ışıma kaynağı ile özdeş yüzey parlaklığında bir kara cismin sıcaklığı.

Bir yıldızın parlaklığını, parlaklıkları bilinen yıldızlarla karşılaştırarak değerle

(Ganoidei,) (Yun. ganos=parlaklık,Yun. oid = it), Bazı sınflandırmalara göre balıklar (Pisces)

Bir sahne hilesinin anlaşılmaması için seyircinin dikkatini çekmekte kullanılan, bazen bir hay

İçinde parlamayı sağlayacak barut bulunan kutu. Bakır bir telle elektrik akımı verilerek baru

Işığın bir anda parlamasından sonra özdeciklerin ayrışmayı sürdürmeleri olayı.

Magnezyuma elektrik akımı verilerek çakan ışık ya da duman elde etmekte kullanılan, seramik,

1. Yasama organını oluşturan meclis ya da meclislerin bütünü. 2. Eski Fransa'da soyluların ya

Üzerinde parlatma işlemi yapılan aygıt, parlatma aygıtı diye de bilinir.

Sinema Filmi parlatma işinde kullanılan aygıt.

Parlatma işlemi. uygulanmış olan.

Üzerinden geçen buzulların sürtme ve törpülenmeleriyle parıltılı görünüm alan kayaç. bk

Metal yüzeylere, aşındıraçlı araçlarla parlak bir görünüş verme işlemi.

Sinema Filmin temizlenmesi sırasında tertemiz, parlak bir görünüş sağlama.

1. Dokuların alkolünün giderilmesi için ksilol ve metil benzoat gibi maddeler kullanılarak parl

Parlatmayı sağlayıcı olarak kullanılan, harç yapılmış parlatma tozu.

Parlatma çalışması da denebilir. Oyun seyirciye sunulduktan sonra, aksayan, unutulan yerleri yen

Parlatma işlemlerinde, parlatma bezi üzerine sürülen ve içinde aşındırıcılar bulunan süts

Üzerinde parlatma işlemi yapılan, genellikle naylon ya da kadife bezle sarılı tekerlek.

Genellikle, çok ince toz biçimine getirilmiş, parlatma işleminde kullanılan aşındırıcı öz

Yemeklik pirinç elde edilirken pirinç tanelerinin parlatılması için uygulanan fırçalama işle

Pirinç parlatma kalıntısı.

Çok sayıda yıldızı içine alan bir topluluk ya da kümede, yıldızların renk ölçeklerini ya

Renksel doygunlukla parıltının birlikte doğurduğu görsel algılama olgusu.

Bir yıldızın 20 parsek uzaklığa indirgenmiş parlaklığı.

Mutlak parlaklık. Bir yıldızın Güneş' ten 10 pc uzaklığa indirgenmiş parlaklığı.

Bir dizgenin üzerindeki dış etkilerin kalkmasıyla başlangıçtaki duruma dönmesi.

Bir dizgenin üzerindeki dış etkilerin kalkmasıyla başlangıçtaki duruma dönmesi.

İşlem sertleşimli yapıların, DI1 - sıcaklığı altında ısıtılmalarıyle süneklik ve tokl

Bir yıldızın bütün dalgaboyu aralıklarında verdiği toplam ışınıma karşılık olan parla

Toplam ışınıma ilişkin parlaklık.

Yün tipinin renk ve ışığı yansıtma gücü.

Yüzeylere, yarı parlak kat kazandırmak ereğiyle uygulanan kaplama işlemi.

Yarı parlak kaplama için kullanılan çözelti.

Yarıparlak kaplama işlemi için kullanılan yunak.

Parlak ve süslü kaplama yapılacak metal yüzeye bırakılan oldukça kalın ilk kat.

Yıldızdan gelen ışığın gözümüzde ya da başka bir ışık alıcısı üzerinde yaptığı

Başarı yönünden herkesin dikkatini çekecek bir duruma gelmek, ün kazanmak. Örn: Yeni Dâhili

Coşmak, heyecanlanmak. Örn: Bir sözden, bir asker geçişinden, bir düşünceden yüreği parla