Hkr. susturmak, oyalamak için birini küçük bir şeyle avutmak.

Birini çok dövmek, aşırı dayak atmak. Örn: Kim ona yan bakarsa kemiklerini kırar, anasını

Birini küçük bir çıkarla susturmak.

Çene kemiğinin, içinde diş kökü bulunan çukuru kapsayan bölge. Diş kemiği.

anat. Üst sırasında aşık ve topuk kemiği, orta sırasında os tarsi centrale ve alt sırasınd

anat. Arka ayak tarak kemiklerinden sonra gelen kemikler, ossa digitorum pedis.

anat. Arka ayak bilek kemikleriyle parmak kemikleri arasında yer alan ve sayıları evcil memeli ha

At tırnağı kıkırdağının aseptik, kronik ve ilerleyici yangıları sonucu kalsiyum tuzları b

Kaval ve kamış kemikleri ile ayak tarağı kemikleri arasında bulunan, en büyüğü topuğu meyd

(Yun. meta: sonra tarsos: ayak tabanı) Ayak bileği ile ayak parmakları arasında kalan genel olar

(karşılık: tarsus kemikleri), (Lat. tarsus = bilek): Kaval ve kamış kemikleriyle ayak tarağı

anat. Ard kafa kemiği, ara duvar ve duvar kemiğinin iç yüzünden çıkan proc. tentoricus’ları

Çok zayıf (olmak). Örn: Zaten bir deri bir kemik, zayıf bir adamdı. -S. Birsel.

Bizim işe yaramaz diye vazgeçtiğimizi başkaları değerli buldu.

Osteogenezis imperfekta.

Çok zayıflamak. Örn: Bu efendi, derisi kemiklerine yapışmış, gözleri çukura kaçmış, has

Kedi, sığır ve köpeklerde seyrek olarak görülen, kemik iliği osteoklastlarından köken alan,

anat. Ön kolun önünde ve iç tarafında yer alan uzun kemik, radius.

(karşılık: radius), (Lat. radius = ışın): Ön kolun iki kemiğinden baş parmak doğrusundan o

Anormal yerleÅŸimli kemik oluÅŸumu.

(Yun. endon: içinde khondros: kıkırdak) Hiyalin kıkırdağın farklılaşmasıyla oluşan kemikl

anat. Uzun ve kısa kemiklerin oluÅŸumunda bu kemiklerin oluÅŸacakları yerlerde önce hiyalin kıkÄ

Hayvanlardan hiçbir kısım alınmadan, olduğu gibi elde edilen, en çok % 4, 4 fosfor ve en çok

Mezbahada kesilmiş veya her türlü ölmüş hayvanların olduğu gibi veya kan, tırnak, boynuz, y

(Yun. kata: aşağı osteon: kemik) Balıklar (Pisces) sınıfının, tükel ağızlılar (Teleostom

(Catosteomi, (Yun. kata,= aşağı, Yun.osteon = kemik ) Omurgalı hayvanlardan balıklar (Pisces) s

Olgunlaşmış, bol osteositli, matriksi inorganik madde bakımından zengin, halkasal sistemler gö

Döl yatağı içerisindeki yaşamda oluşan birincil kemik dokusunun yerini alan olgunlaşmamış k

(Yun. holos: tüm osteon: kemik) Balıklar (Pisces) sınıfından, iyi gelişmiş kemik iskeletleri

Mezenşim doku yoğunlaşması ve perikondriyumdaki mezenşim hücrelerinin faaliyeti ile kısa kemi

Yassı kemiklerde meydana gelen, kıkırdak öncüsü olmaksızın osteoblastların doğrudan kemik

Orta kulak boşluğunda kulak zarından iç kulak duvarına uzanan ve ses titreşimlerini iç kulağ

1. İskemiyle ilgili. 2. İskemi gösteren.

Ergin kedilerde değişen derecelerde akut iskemik odaklar hâlinde veya atardamarların çevresinde

Beyindeki iskemiye cevap olarak arteryel kan basıncının artması.

Bozuk olmayan kemiklerin basınç altında buharla pişirilerek sterilize edilip kurutulup öğütü

Aşağılık bir kimsenin ağzını kapamak için ona bir çıkar sağlamak yeter.

Aşağılık kişinin istediği olsaydı dünya, yalnız kendisinin işine yarayan, başkalarını r

Balıklarda yan çizgi sisteminin baştaki kanallarını taşıyan ve baş kaslarını koruyan kemik

anat. Birbirleriyle hiç hareket etmeyecek biçimde birleÅŸmiÅŸ olan kemiklerle bir eklem aracılıÄ

Osteogenezis imperfekta.

Ä°skemik ensefalopati.

İyice, en son sınıra dek. Örn: Soğuk kemiklerimize kadar işlemişti.

İskeleti oluşturan, içinde kollagen teller ve kalsiyum tuzları bulunan, süngerimsi kemik ve ser

(Yun. osteon: kemik logos: bilim) Kemiğin yapısını ve gelişmesini inceleyen bilim dalı. Osteol

(anlamdaş. kemik labirent), (Lat. labyrinthus = dehliz, boşluk), İç-kulakta, zar boşluğun çev

Kemikte yıkımlanmış olan kısımların onarılması ve bazı protezlerin kemiğe yapışmasını

(Yun. ostarion: küçük kemik physa: kese) Balıklar (Pisces) sınıfının kemikli balıklar (Tele

Kemikli balıklar (Teleostei) takımının, kemik dilligiller (Osteoglossidae) familyasından, Brezi

(Yun. osteon: kemik glossa: dil) Balıklar (Pisces) sınıfının, kemikli balıklar (Teleostei) tak

Kanatlılarda mineral tüketimiyle kalsifikasyon arasındaki ilişkiyi belirlemek amacıyla, genelde

Doğum sırasında yavrunun içinden geçmek zorunda olduğu, leğen kemikleri, sakrum ve ilk 2-3 ku

Omurgalı hayvanlarda iskeleti meydana getiren, hücreler arası maddesi yapısındaki hidroksiapati

anat. Vücut iskeletini oluşturan, organizmanın kalsiyum ve fosfor deposu olan destek dokularında

Knochengewebe), Omurgalı hayvanlarda iskeleti meydana getiren bir bağ dokusu tipi olup kemik göze

Kemik dokudaki kalsiyumun çözünmesi nedeniyle kemiklerin yumuşayıp erimesi, osteolizis

Kemiğin önce bir alkali çözeltisinde, sonra bir hidroklorik asit çözeltisinde işlenip daha so

(Yun. dia: içinden phyein: ileri götürmek) Kol ve bacak kemiklerinin iki ucu arasında kalan orta

(karşılık: diyafiz), (Yun. dia=arasında, Yun. phyein=meydana getirmek) Uzun kemiklerin iki ucu a

(karşılık: osteosit), (Yun. osteon = kemik, Yun. kytos = boşluk), Kemik dokusunun göze arası m

Echinococcus granulosus larvasının kemikte oluşması kemikte aşınma, taşkın gelişimle belirg

Kemik dokusunda bulunan, kemik hücrelerinin oluşumunu sağlayan osteoprogenitör hücreler, kemik

Damar bulmakta zorlanılan yavrularda kemiğin içerisine kontrast madde verilerek grafi alınması,

Uzun kemiklerin ortalarında, kısa kemiklerin aralarında bulunan boşlukları dolduran, içindeki

anat. Uzun kemiklerin ortasındaki boşlukta ve yassı kemiklerin düzensiz boşluklarının kemik t

Kemiklerin ortalarında bulunan boşlukları dolduran sünger görünüşünde bir bağ dokusu.

Kemik iliği dokusunun fibröz bir doku tarafından istila edilmesi ve onunla yer değiştirmesi, mi

Kemiğin ve iliğin iltihaplanması sonucu ortaya çıkar. Tıp dilinde osteomyelit denir. Nedeni, c

Atlarda ve öküzlerde aşırı yük ve eklem hareketsizliğine bağlı olarak gelişen, alt ayak bi

Kemik kesmeye yarayan ortopedik aygıt.

Kemikte, dekalsifiye olmuş ve sıvıyla dolu patolojik oluşum.

Kemiğin kapalı kazanlarda yakılmasıyla elde edilen, en az % 14 fosfor içermesi koşul olan bir

Fosforun biyolojik değerliliğini belirlemek için kullanılan bir yöntem olup tibya veya parmak k

Kemiklerin açık havada yakılmasıyla elde edilen, en az % 30 kalsiyum ve en az % 15. 3 fosfor iç

İç kulakta zar labirentinin çevresinde bulunan ve sıvı ile dolu olan boşluk.

anat. Vestibulum, yarım daire kanalcıkları ve kokleayı içeren iç kulağın kemikten boşluk si

(Yun. peri: etrafinda osteon: kemik) Kemiğin dışını çevreleyen, beslenmesini sağlayan, kan da

Kemiği saran yoğun bağ doku tabakası, periost, periosteum. Osteoprogenitör hücreler içerir.

Porfirinin metabolizmasında meydana gelen bozukluk nedeniyle, kemiklerin hemoglobin kökenli, kırm

Yağı alınmış hayvan kemiklerinden üretilen ve sıcak olarak kullanılan tutkal.

Kemiklerin yakalanması, sabit tutulması ve kemik plaklarının yerleştirilmesinde kullanılan cer

(karşılık: epifiz), (Yun. epi = üzerinde, Yun. phyein=büyümek) Kemiğin çıkıntılı olan he

Her türlü hayvan kemiklerinin basınçlı buhar kazanları veya açık kazanlarda kaynatılıp piÅ

Uzun kemiklerin son kısmındaki, kemik yapıcı kıkırdakların verem olmasına, kemik veremi deni

Enfeksiyon, travma veya dejenerasyon nedeniyle kemik dokuda görülen vücut reaksiyonu, osteitis. R

Bebeklikten yetişkinlik dönemine değin insan vücudundaki kemiklerin gelişme derecesi göz önü

İçinde çok taşıllaşmış kemik ya da kemik parçaları bulunan katman.

Kemiklerin zamanla yumuşayıp, kırılabilir hale gelmesiyle ortaya çıkan bu hastalığa tıp dil

(karşılık: periosteum), (Yun. peri=çevresinde, Yun.osteon = kemik): Kemiğin üstünü örten te

(Ostariophysi), (Yun. ostarion = kemik, Yun.physa = kese), Omurgalı hayvanlardan balıklar (Pisces

(Osteoglossum bicirrosum): Kemikli-balıklar (Teleostei) takımının kemik-dilligiller (Osteoglossi

Küçük kemiklere bakarak geleceği çözümleme işi. krş. insan bakısı.

(Osteoglossidae), (Yun. östeon = kemik,Yun. giossa = dil), Omurgalı hayvanlardan balıklar (Pisces

Omurgalı hayvanlarda iskeleti oluşturan, kemik dokusundan meydana gelmiş, çeşitli büyüklükle

Omurgalı hayvanlarda iskeleti yapan ve kemik dokusundan meydana gelmiş oları sert, dayanıklı pa

Kemik dokusunun intramembranöz ya da endokondral olarak meydana gelmesi. Osifikasyon.

1. Osifikasyo perikondriyalis adı verilen intramembranöz ve osifikasyo endokondriyalis adı verile

(karşılık: ossifikasyon), (Lat. os = kemik, Lat. facere = yapmak), Kemik meydana gelmesi bağ ve

İskeletin gelişim durumunu saptamak için, röntgen aracıyle bilek kemiklerinin filmini alarak bu

Çeşitli familyasına bağlı birçok tür, asalak yassı solucanların arakonakçısı olarak öne