Ciddi gibi görünen sözlerle alay etmek.

Yakınlık kurarak ona düşüncesini aşılamak.

pH 8.5-10'da çalışan ve fosfat gruplarını ayıran, safra asitleri yapımı bozukluğunda, kemik

Bazı mikroorganizmalarca sentezlenen, alkalin fosfataz enzim etkinliğini ortaya koymada uygulanan

Alkalik özellikte olma.

Almanya’dan köken alan, 20. yüzyılda Alman Poyıntırı ve diğer ırkların birleştirilmesi so

Çelik eritiminde, dışık ile atılamayıp çeliÄŸin yapısında kalan alüminyum oksitli kalıntÄ

Arpa öğütme yan ürünleri.

Maltlaştırılmış arpanın temizlenmesinden veya malt çiminin malttan yeniden temizlenmesinden e

İnsan gıdası için kullanılamayan fasulye, mercimek gibi baklagillerin paketlenmesi ve işlenmes

Balığın enzimatik hidrolize işleminden geriye kalan temiz, bozulmamış, kemikler, pul veya deri

Balık işleme endüstrisinden elde edilen, renderinglenmemiş, temiz, bozulmamış baş, yüzgeç,

Yağı alınmış balıktan tutkal elde etmek iÅŸleminden geriye kalan temiz, kurutulmuÅŸ, bozulmamÄ

Beta ışınımı kaynağı içeren ve ölçülecek malzemenin geriye saçtığı ışınımı kulla

Kaplanmış olan yüzey ile bırakıntının dış yüzeyi arasındaki dikey uzunluk. Bırakım deri

Buğday tanelerinin değirmende işlenmesinde yan ürün olarak ortaya çıkan maddeler.

Dokunun, üst yüzeyi ile alt metalin üst yüzeyi arasındaki kalınlık, karbon girinimi diye de b

Özel yöntem ve deneylerle, karbonlama, nitrürleme ve benzeri işlemlerde, gidişe göre düzenlem

Doku kalınlığını saptamak için yapılan ölçme.

Yüzeye kazandırılan doku kalınlığının, yerel olarak değişim göstermemesi özelliği.

Yumurtalık ve döl yatağının operasyonla çıkarılmasını takiben kalan parçaların enfekte o

Hububat tanelerinin temizlenmelerinden elde edilen hafif ve kırık hububat tanelerini ve diğer zir

Hayvan beslemede yem maddesi olarak kullanılan ve esas ürün dışında kalan değirmencilik, şek

Bir katmanın eşit kalınlıkta olan noktalarını birbirine bağlayan eğriler.

İlaç kalıntısı.

Ayrılan kimsenin kalanlara söylediği bir iyi dilek sözü. Örn: Hoşça kalın, diyor aracın k

Hafif ve kırık taneler, yabani kara buğday, yabani yulaf dâhil, % 70 veya daha fazla taneden olu

Hayvan hücrelerinde sitoplâzma bölünmesinin son safhalarına doğru bölünme düzleminde görü

Herhangi bir hastalıkla mücadele, doğuma müdahele veya büyüme ve gelişmeye yardımcı olma g

Ölçülen maddenin içinden iletilen ışınımı kullanarak ölçüm yapan kalınlıkölçer.

Yapay kurutulmuÅŸ, kuru yığılmış, silolanmış, okside edilmiÅŸ, kimyasal iÅŸleme tabi tutulmuÅ

Verim derecesinin hesaplanmasında kullanılan, 12. ve 13. kaburgalar üzerindeki kasları kaplayan

Yağmur kuşları (Charadriiformes) takımının kalın bacaklıgiller (Oedicnemidae) familyasından

(Yun. oidein: şişmek kneme: bacak) Kuşlar (Aves) sınıfının, yağmur kuşları (Charadriiforme

Sindirim sisteminin ince bağırsaktan sonra gelen ve göden bağırsağına (rektum) kadar olan kı

anat. Sindirim kanalının ince bağırsakların son ucundan anüse kadar uzanan ve birbirini takip

Sindirim kanalının ince bağırsakdan sonra gelen ve göden bağırsağına kadar uzayan parçası

Genellikle, kalınlığı 0 .05 cm ile 0.65 cm. arasında olan doku.

Bir hastalık, bir sıkıntı karşısında güçlü gücünden bir parçasını yitirerek zayıflar

Kalınlığı 60-120 cm. olan katman.

Taneleri 1-2 mm. çapında olan kum.

Domuz midesinde asalak yaşayan küt kuyruklu solucan. (Kurtçukları, birinci ve ikinci gelişme ev

Kalın sesleri duyma yetersizliği.

Türkçe bir sözcükteki kalın ünlülerin sırası: Adamların (adam-lar-ın) , odunluk (odun-luk

Yalın veya eklerle genişletilmiş bir kelimedeki ünlü veya ünlülerin, dilin geriye çekilmiş

Tiyatro dekorunda. kalın, gözenekli, pamuklu dokuma.

(Derleme.. kalın vokal, alın sesli, art vokal, art damak vokali) Dilin geriye çekilmesiyle artdam

Dilin, ağız boşluğunun arka bölümünde tümseklenmesi ile boğumlanan a / ı / o / u ünlüler

(Oedicnemus oedicnemus): Yağmurkuşları (Charadriiformes) takımının kalınbacaklıgiller (Oedic

(Oedicnemidae, (Yun. oidein = ÅŸiÅŸmek, Yun. kneme = bacak) Omurgalı hayvanlardan kuÅŸlar (Aves) sÄ

Daha ziyade bağırsakları zayıf olanlarda görülen bir hastalıktır. Bazen iltihapla birlikte Ã

Belirli ünsüzlerin kalınlaştırma etkilerine bağlı olarak veya kelime içinden gelen başka ne

TV. Almacın ses bölümünde, kalın seslerin yani alçak yinelenimlerin düzgün alınması için

Kalınlık makinesinde kesme işlemini yapan uzun çelik lamadan özel bıçak.

Parçayı istenilen kalınlığa getirmede kullanılan ağaçişleri makinesi.

İçerdiği iyonlaştırıcı ışınım kaynağı yardımıyla, bir malzemenin kalınlığını yı

Daha önce faal olan fakat evrim sırasında fonksiyonunu kaybeden herhangi bir organ ya da yapı.

Metallerin erimesi sırasında, dışık gibi çıkmayıp katılaşarak yapıda kalan sülfür, nitr

(Pareto) Eski düzene özgü olup, toplumsal değişmelerden sonra da varlığını bir süre daha s

Değişen tarihsel ve toplumsal etkilere karşı büyük bir direnç göstererek geçmişteki köken

Geçmiş dönemlerde dünya florasında yaygın hâlde bulunurken, günümüzde bu özelliklerini ka

Dördüncü çağda, daha yağışlı ve serin iklim koşulları altında oluşmuş geniş içdeniz

Ayrışım ya da yıkanma süresinde, kayaçlardan kimi bileÅŸiklerin kaldırılması sonucunda, deÄ

Yeryüzünün kimi bölgelerinde (yüksek yaylalar, yoğun eşleksel ormanlar, karalardan ve denizyo

Ovariohisterektomi yapılmış köpeklerde fonksiyonel yumurtalık dokusundan bir parçanın karın

Uygar bir toplumun, ilkellerde benzerleri saptanan halkbilim ürünlerini, o uygar toplumun ilkel ç

(Mill) Bir etkinin açıklanamayan parçasının ondan önceki durumun parçasının sonucu olabilec

% 27'den fazla ham selüloz ve % 15 den fazla ham kül içermemesi gereken hububat eleme kalıntıla

Memeli hayvanların dokularının, kemikler dâhil fakat kıl, tırnak, boynuz ve sindirim kanalı i

Kayaçların ufalamasıyle bulunduğu yerde oluşmuş ve kimi maddeleri eriyip gittikten sonra bir k

Keten tohumunun temizlenmesi sırasında ayrılan, daha küçük ve kusurlu keten tohumları, yabanc

İşini başkasına inanmayarak kendisi yapan, üzülmez, rahat eder.

Patates işleme kalıntısı.

anat. Gözün gelişiminde vezikula optika adı verilen göz kesesinin ektodermle teması sonucunda

İçindeki başlıca silisyum tuzlarının kristalleşmesi ile ayrılmış, uçucu maddelerin ve az

Merkezî sinir sitemininde seratonerjik sinapslarda uyarı iletimini etkileyen seratonin agonisti il

Metalsizlerden oluşan kalıntı.

Meyvelerin meyve suyu, meyve şarabı, reçel ve marmelat gibi ürünlere işlenmeleri sırasında e

Mezbaha yan ürünleri.

Mısır şurubunun rafinasyonu sırasında elde edilen büyük bir çoğunlukla protein, geriye kala

Nişasta endüstrisi yan ürünleri.

Optik derinliğin başka bir adı.

Ortalama alyuvar hacmi ve çapı kullanılarak bulunan değer, OAK, MCT.

Örtünün üst yüzeyi ile, anametalin üst yüzeyi arasındaki kalınlık.

Örtü kalınlığını saptamak için yapılan işlem.

Pamuk tohumunun ekilmek amacıyla ticari olarak linterinin alınması ve işlenmesi sonucu elde edil

Patatesten veya çoğunluğunu patatesin oluşturduğu karışımdan alkol veya damıtık likör ür

Ä°nsan tüketimi amacıyla patates ürünlerinin üretimi sırasında elde edilen patates parçalarÄ

Canlı veya cansız cisimler üzerinde yaÅŸayan veya besin maddelerinin üretimi ve depolanması sÄ

Yemeklik pirinç elde edilirken pirinç tanelerinin parlatılması için uygulanan fırçalama işle

Ayrılırken kalanlara söylenen bir esenlik sözü, hoşça kal.

Sakalı ağarmaya başlamak, yaşlanmak. Örn: Düşük siyah bıyıklarına, sakalına pek az kır

Birinin hoşlanacağı biçimde konuşmak veya davranmak. Örn: Sakalına göre tarak vurdum. Oğlu

Kabuğu soyulmuş soya unu üretiminde normal öğütme işleminde ele geçen soya kabukları ve kab

Derinin yalnızca bir bölümün alındığı greft biçimi.

Metallerin sülfürlerinden oluşan kalıntı.

Süthane ürünlerinin normal işleme ve ambalajlama sırasındaki yıkama sularında bulunan katı

İlaç kalıntısı.

Serbest deri grefti.

Kavuz, yabancı ot tohumları, toz-toprak ve diÄŸer yabancı maddeler gibi hububat tanelerinden ayrÄ