Tatar, Özbek Türkleri ile Hatay ilimiz yörelerinde aba giyilerek ve bele yün kuşak bağlanarak

1) yağlı güreşte, en usta pehlivanlar başpehlivanlık için yarışmak 2) mec. en üstün sonuc

Belden aşağısını tutmamak ve ayaklarla oyun yapmamak gibi kuralları olan güreş türü.

Sonu önceden belirlenmiş güreş.

Gövdeyi öne eğmeden yapılan güreş.

İsteksiz ve çekingen yapılan güreş.

Karşı güreşçiye oyun vermemek için öne doğru eğilerek yapılan güreş.

Güreşçilerin bir sonuç almak amacıyla yaptıkları güreş.

Belli kurallar içinde, güç kullanıp oyun uygulayarak iki kişinin birbirini yenik duruma getirme

Karşı güreşçi adına güreşten vazgeçme.

GüreÅŸ kulüplerinin ve güreşçilerin baÄŸlı bulundukları birlik. (GüreÅŸ karşılaÅŸmalarınÄ

Yağlı güreşte belden baldıra değin uzanan deri giysi.

Güreşmek. Örn: Daha bir hafta evvel koruda güreş ederek onu yere yıkmıştı. -P. Safa.

Güreş karşılaşmalarını gözetleyip birbiri ardından güreş karşılaşmasına katılma.

Güreşmek, bk. güreş.

Güreş sporuyle uğraşan kişi.

Oyunların ardarda ve çabuk uygulandığı güreş.

Türk cambazlarının bir gösterisi : Gergin ip üzerinde güreş etme.

Karşılaşmalarda, güçlü güreşçi karşısında yapılan çekingen davranış.

1) asıl konuya girmeksizin başka şeylerden söz etmek 2) politikada sık sık düşünce değişt

Eskiden Edirne-Ortaköy yolu üzerinde, Edirne'ye 17 km. uzaklıkta olan Kırpınar panayırında, b

Karşıdakinin canını yakarcasına yapılan sert güreş.

Karşı güreşçiyi kollayarak yapılan güreş.

Gövdesi iri güreşçi.

Tehlikeli olabilecek kimi oyunların dışında vücudun her yanına oyun uygulanabilen bir güreş

Gövdeye zeytinyağı sürülerek yapılan geleneksel Türk güreşi.

Başarılı olmak için yaptığın işi iyi bilmek yetmez hırslı olmak da gerekir.