Çıkarı dolayısıyla yakınlık gösteren kimse, işini yürütecek başkalarını bulduğunda si

Çıkarına düşkün kimselerin arkadaşlığı işi bitinceye kadardır.

Varlıklı ama akılsız ve hesapsız kişi malını gereksiz yerlere harcar, telef eder.

1. Akışkanlığı az olan sıvı ya da uçun halinin niteliği. 2. Bir sıvının ya da uçunun ak

Akışkanın katmanları arasındaki sürtünme kuvveti yüzünden katmanların birbiri üzerinde ka

Bir akışkanın katmanları arasındaki iç sürtünmeden kaynaklanan ve akışı engelleyen diren�

Sıvının, belli bir hızla akması için uygulanması gereken kuvveti ölçen katsayı.

Ağdalı akışta, akışkan katmanların bağıl hızı ile teğetsel kuvveti bağlayan eşitliktek

Sıvı ya da uçun halindeki bir akışkanın ağdalık katsayısını ölçmeye yarayan aygıt.

Bazı dillerde bir şeyin "altında" fikrini anlatan isim hali.

Elma, ayva, armut gibi meyve çekirdekleriyle acı bademde bol miktarda bulunan ve yenilmesine bağl

Bademciğe ait, bademcikle ilgili olan

anat. Leğen çıkışı.

anat. Göğüs çıkışı.

Bazı dillerde bir şeyin "arasında" fikrini veren isimi hali.

Bazı dillerde "bir şeyin ardında" fikrini veren isim hali.

Bir kimse önce yakınlarına yararlı olur.

anat. Etçillerde, koyun ve sığırda bulunan bir atardamar. Sığırda a. profunda femoris’in pro

anat. Kulak arka atardamarı.

anat. Köpekte a. palpebralis supeiror lateralis’ten çıkan ve alın bölgesinden burun sırtına

anat. Truncus pudendoepigastricus’tan çıkarak göbek hizasında a. epigastrica cranialis ile ağ�

anat. A. pudenda externa'dan çıkarak alt karın duvarında yüzlek olarak göbeğe doğru seyreden

anat. A. caudalis mediana’nın ikinci kuyruk omuru hizasında ayrılan ve kuyruğun yan ve üst kes

anat. A. femoralis’in arka yüzünden çıkan ve kaval kemiğinin alt ucu yakınında a. saphena’n

anat. A. caudalis femoris’ten orijin aldıktan sonra yana yönelerek özellikle m. gastrocnemius ve

anat. Etçillerde, a. genus descendens’in distalinde a. femoralis’ten çıkarak m. gracilis, m. ad

anat. Etçillerde a. femoralis’ten çıkarak m. adductor, m. pectineus, m. semimembranosus ve m. gr

anat. Etçillerde a. glutea caudalis'ten çıkarak kuyruk ucuna doğru seyreden atardamar.

anat. A. sacralis mediana'nın, kuyruk omurlarının alt ortasında uzanan devamı.

anat. A. caudalis mediana’nın ikinci kuyruk omuru hizasında ayrılan ve kuyruğun yan ve alt kesi

anat. Circulus arteriosus cerebri’nin arka yanını oluşturan, a. carotis interna’yı a. basilari

anat. Geviş getirenlerde ve atgillerde, a. pudenda externa'dan memeye giden ve memeyle Iymphocentru

anat. Arka mezenterik atardamar.

anat. Dişi kanatlılarda a. pudenda interna'nın ramus intestinalis'inden çıkarak yumurta kanalı

anat. A. communicans caudalis’ten çıkarak crus cerebri ile lobus piriformis arasında, tectum mes

anat. A. subscapularis'ten çıkarak kol kemiğinin dış yan tarafına dağılan atardamar.

anat. A. poplitea'nın iki kolundan kaval kemiğinin arka tarafında seyredeni.

Bir erkek, karısının malından yararlanmayı düşünmemelidir.

Bir çözeltinin ağdalığının çözücününkine oranı.

Sonda söylenmesi gereken şeyi bağa ve baştakini sona getirme. Yurt için ölelim, çarpışalım

Konusu, incelediği olaylar ya da yordam ve işlemleriyle ötekilerden ayrılan altbilim.

Kendisine gerekli ve yararlı olan şeyi farkında olmadan yararsız duruma getirmek, kendi eliyle y

Çadır bezlerinin, birbirine tuturulmasında kullanılan özel mandal.

(Mimarlık) Roman ve gotik kiliselerinde koro ve apsis'in çevresini dolanan dalız.

Sıkıştırmayı çok sayıda vidası ile yapan kaplama presi.

Roman kiliselerinde genellikle apsis'in üstünde yer alan ve dış duvarlar üzerinde sütunları b

Kuşlar (Aves) sınıfının, yağmur kuşları (Charadriiformes) takımının, martılar (Lari) alt

(Alcidae), (Lat. auk = dalıcı martı) Omurgalı hayvanlardan kuşlar (Aves) sınıfının yağmurk

Kretchmer'in içe kapanık huyla bağıntılı olduğunu ileri sürdüğü ince uzun beden yapısı.

Hoşlanmadığı şeyleri yaparak birini kızdırmak. Örn: Efendi aksi mi? -Pek dalına basmazsan

Bir kimseye bir iş yaptırmak için asılmak, musallat olmak, sıkıştırmak. Örn: Orada başefe

1) deniz, göl vb. yerlerde suyun içinde kaybolup yeniden görünmek 2) deniz, göl vb. içinde kı

Bir düşünce veya hayal ile bulunduğu ortamdan uzaklaşmak. Örn: İlk geldiğimizde hava deği�

Yerdeki su dolu bir havuza çok yüksekten atlama gösterisi.

Bazı dillerde çoğul birinci kişi iki türlü olur Konuşan kimse kendisiyle birlikte karşısın

Bazı dillerde bir şeyin "dışında" olanları anlatmak için kullanılan isim hali.

Havaya dönel devinim vererek yakıtla karışmasını kolaylaştıran yanma odasına ek odacıklı

Eğik bir kıvrım ekseninin yatay düzlemle yaptığı açı.

anat. Caput costae üzerindeki eklem yüzleri.

Diyafram deliğinden geçerek ışınım kaynağı kılıfından çıkan ışın demeti.

Yeni ve sanayiye uygulanabilir nitelikteki buluşları korumak için verilen ve buluş belgesine ora

Yararlı olmak. Örn: Şu seyyahlar İstanbul'a faydalı oluyorlar mı bilmem ama bana zararları d

anat. Onikiparmak bağırsağı arka kıvrımı.

anat. Kalbur çukuru.

anat. Atlasın arka eklem çukurcuğu.

Güneydoğu Avustralya’da genç sığırlarda kene felcine neden olan Avustralya kene tifüsünün

Larvaları atların yüz derisi ve yutaklarında enfestasyona neden olan ve bu bölgelerden mideye g

anat. Kuyruk altı bezi.

anat. Çukursu, yayvan ve düzce eklem yüzüyle ilgili olan

Almanya Luenburger Heide bölgesinin bir sembolü olan, oldukça dayanıklı ancak bu durumu özelli

Her şey, kendisinden beklenen görevi yapabilecek niteliklere sahip olmalıdır.

Hasodabaşının buyruğu altında, sayıları 30-40 olup içlerinde silahtar, çuhadar, rikabdar, t

Padişahın seçtiği odalık.

(Yun. protos: ilkel khorde: iplik) Bazı sınıflandırmalara göre kordalılar (Chordata) alt filum

(Prochordata), (Yun. protos=ilkel, Yun.khorde = iplik) Bazı sınıflandırmalara göre kordalılar

anat. Omur arka çentiği.

Aşırılığa kapılmak, soğukkanlılığını yitirmek.

Kendini aşırılığa kaptırmamak, kendini tutmak. Örn: Fakat itidalinizi muhafaza etmek şartı

anat. Kuyrukla ilgili, kuyruk tarafı.

anat. Eklem oyuğu, eklem çukuru.

Yeniçeri ocağının 33. ortası.

anat. Tectum mesencephali'nin arkada yer alan iki yumrusu.

Çok hücrelilerin (Metazoa), ikincil ağızlılar (Deuterostomia) filumundan, iki yanlı bakışım

(Chordata), (Lat. chorda = iplik) Çokgözeli hayvanların ikincil-ağızlılar (Deuterostomia) filu

Geçgotik kiliselerinde, koronun çevresini dolanan dalız.

anat. Uçlu, uçlu olan.

anat. İkinci gırtlak, sirinx.

anat. Birinci parmak kemiğiyle üçüncü parmak kemiği arasında uzanan bağ.

Koyunların ayak biti.

anat. Beyincikte vallecula cerebelli ile fissura prima’dan geçen enine düzlemin arkasında kalan

anat. Tiroit bezinin isthmus'undan dil kemiği yönünde uzanan lop.

Turunçgiller (Rutaceae) familyasından, doğal olarak Tropik, Subtropik ve Doğu Asya'da yayılış

anat. Alın kemiğinin lamina interna'sının, kalbur kemiğinin üstünde ve onun üst yaprağıyla

Hardalgiller familyasından tek ve iki yıllık geniş yapraklı yabancı ot.

Tedavi yöntemi veya cihazı.

anat. Etçillerde m. biceps femoris’in iç kısmında yer alan kas.

anat. Başın art eğik kası.

anat. Boğa, erkek domuz ve erkek köpekte penis’in ortaya çıkmasını sağlayan sünnet derisi k

anat. M. levator ani’nin pecten ossis pubis ile symphysis pelvis’ten çıkan kuvvetli bölümü.

anat. Kuyruğun kaldırıcı uzun kası.