Şiirde hecelerin belli kurallara göre dizilmesidir.
1. Hece Ölçüsü
Mısralardaki hece sayısının eşitliği esasına dayanır. Hece ölçüsünde şiirdeki diğer dizeler ilk dizedeki hece sayısına eşit olmak zorundadır. Heceyle yazılan şiirlerde mısra içinde ahenk sağlamak için mısraların bölümlere ayrılmasına durak denir. En çok kullanılan hece ölçüleri 7,8 ve 11’li ölçülerdir. Halk edebiyatında kullanılan bir ölçü birimidir.
7’li hece ölçüsü örneği:
A benim / bahtı yarim (3 + 4)
Gönülde / tahtı yarim (3 + 4)
Yüzünde / göz izi var (3 + 4)
Sana kim / baktı yarim (3 + 4)
Mani
8’li hece ölçüsü örneği:
Gel dilberim / kan eyleme (4 + 4)
Seni kandan / sakınırım (4 + 4)
Doğan aydan / esen yelden (4 + 4)
Seni gülden / sakınırım (4 + 4)
Âşık Ömer
11’li hece ölçüsü örneği:
İptida Bağdad’a / sefer olanda (6+5)
Atladı hendeği / geçti Genç Osman (6+5)
Vuruldu sancaktar / kaptı sancağı (6+5)
İletti, bedene / dikti Genç Osman (6+5)
Kayıkçı Kul Mustafa
2. Aruz Ölçüsü
* Mısralardaki hecelerin uzunluk – kısalık bakımından benzerliğine dayanır. Şiirlerin her dizesinde alt alta denk gelen hecelerin açıklık kapalılık uyumu gözetilir. Aruz kalıpları kapalı ve açık hecelerin belli bir sistemle sıralanmasıyla oluşur.
* Uzun (kapalı) hece, son sesin ünsüz (sen,git,sar vb.) ya da uzun ünlü (cüdâ,sâbâ vb.) olmasıdır.Kapalı heceler (-) işareti ile gösterilir.
* Kısa (açık) hece, son sesin ünlü (anda, seherde vb. ) olmasıdır. Açık heceler (.) işaretiyle gösterilir.
** Dize sonlarındaki heceler açık olsa bile kapalı kabul edilir.
* Divan edebiyatında kullanılmış bir ölçüdür.
Aruzla İlgili Kavramlar:
Vasl (Ulama)
* Ünsüzle biten bir sözcüğün ünsüzünü, ondan sonra gelen ve ünlüyle başlayan bir sözcüğün ilk hecesine bağlama (bitişik okuma) işlemine vasl (ulama) denir. Vasl veya ulama kapalı bir hecernin vezin gereği açılması gerektiği durumlarda uygulanan bir işlemdir.
Ulama, ölçüde yan yana iki açık hece gerektiği veya kapalı hecenin açılması lazımn geldiği zaman yapılır.
Kork ma sön mez/ bu şa fak lar / da yü zen al/ san cak
Sön me den yur / du mun üs tün/ de tü ten en/ son o cak
_ • _ _ / _ • _ _ / _ • _ _ / _ _ veya _ • _
Fâ i lâ tün / Fâ i lâ tün / Fâ i lâ tün / fâ lün (veya Fâ i lün )
Örneğin son ocak sözünde marş okunurken so nocak şeklinde okunmakta ve ulama yapılmaktadır.
İmâle (Uzatma)
* Aruz ölçüsünde imale ise, kısa olan bir hecenin uzatılmasıdır. Çekme, uzatma anlamına gelir. Kısa bir heceyi, ölçü gereği, uzun yapmaya (uzatarak okumaya) imâle denir.
Kamu bîmârına cânân devâ-yı derd eder ihsân
Niçin kılmaz bana dermân beni bîmâr sanmaz mı (Fuzûlî XVI. yüzyıl)
•———|.———| •———| •———
Me fâ iî lün / Mefâ iî lün / Mefâ iî lün / Mefâ iî lün
( Kalın ve koyu heceler vezin gereği kapalı hece ve uzun sesli okunmaı gerekmiş ve oralarda imale yapılmıştır. )
“Çevre yanımda gelip oturdular” dizesindeki imaleleri gösterelim:
Çevre yaa nım / daa ge lip oo/ tur du lar
—•——/—•——/—•—
fâ i lâ tün / fâ i lâ tün /fâ i lün
Zihaf (Kısma)
* Uzun bir heceyi, ölçü gereği kısa yapmaya zihaf denir. İmalenin tersidir ve uzun sesliyi kısa sesli gibi kabul edip okumak ve kapalı heceyi açık hece haline getirmektir.
Bir söz le / fe sel lî ey / le bâ ri
— —• / • — • — / • — •
Mel û lü / me fâ i lün / fe û lün
Yukarıdaki dizenin üçüncü sözcüğündeki “lî” hecesi aslında uzundur; fakat ölçü gereği kısa gibi görülmüş ve açık hece sayılmıştır.
Med
* İki kapalı hece arasında bir açık hece bulunması gerektiğinde, sonu bir uzun ünlü ve bir ünsüzle biten heceyi (nâz, tâb ... gibi) imaleden biraz daha uzun okumaya med denir. Bu yöntemle kapalı olan tek hece ilk hecesi kapalı olmak ikinci hecesi açık olmak kaydıyla bir buçuk hece (kapalı + açık) yapılmış olur.
Med yapılmış hecenin ilk hecesi doğal olarak kapalıdır ama sonu kısa bir “i “ sesi veya “ ı “ sesi ile bitiyormuş gibi görülüp okunur. Ba(hâr) kelimesi (eşk)den kelimelerinde med yapılmışsa ba(hâr)ı ,eşk[i]den şeklinde söylenmelidir.
“O nâz hastası tâ böyle bi-mecâl midir”
dizesinde “nâz” sözcüğü, (— •) biçiminde çözümlenir.
Kasr:
Uzun bir heceyi hafifletmek, yani inceltmektir. Örneğin şâh kelimesini şeh, mâh kelimesini meh okumaya kasr denir.
3. Serbest Ölçü
Hece ya da aruz gibi herhangi bir veznin dikkate alınmayarak yazıldığı şiirlerin ölçüsü bu şekilde adlandırılır. Günümüz Türk edebiyatında şiirler daha çok serbest ölçüyle yazılır.
Ağlasam sesimi duyar mısınız,
Mısralarımda;
Dokunabilir misiniz,
Göz yaşlarıma, ellerinizle?
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel,
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu
Bu derde düşmeden önce.
Bir yer var, biliyorum;
Her şeyi söylemek mümkün;
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;
Anlatamıyorum.
2018-09-02 Admin Admin
Taglar: ŞiirdeÖlçüVezin
Edebiyat Ders Notları - İlginizi çekebilecek başlıklar |
---|
Anonim Halk Edebiyatı Nazım Biçimleri
Anonim Halk Edebiyatı Nazım Biçimleri; Mani, Düz ManiKesik Mani (Cinaslı Mani), Yedekli Mani (Artık mani), Türkü, Ninni, Ağıt |
Âşık Edebiyatı Nazım Biçimleri
Âşık Edebiyatı Nazım Biçimleri; Koşma, Güzelleme, Koçaklama, Taşlama, Ağıt, Koşma, Musammat Koşma, Yedekli Koşma, Ayaklı Koşma, Zincirbent Ayaklı Koşma, Koşma-Şarkı, Tecnis Koşma, Destan, Semai, Varsağı |
Âşık Edebiyatı Temsilcileri
Âşık Edebiyatı Temsilcileri; Köroğlu, Öksüz Dede (Öksüz Âşık), Kayıkçı Kul Mustafa, Karacaoğlan, Âşık Ömer, Kâtibî, Kuloğlu, Gevherî, Dertlî, Dadaloğlu, Bayburtlu Zihnî, Erzurumlu Emrah, Everekli Seyranî, Âşık Şenlik, Ruhs |
Şiir Bilgisi
Şiirde anlam bütünlüğünü sağlayan en küçük birimdir. En küçük nazım birimi dizedir. İki dizelik nazım birimine beyit, dört dizeden oluşana dörtlük; üç, beş, yedi ve daha fazladan oluşanlara bent adı verilir. |
Sözlü Anlatım Türleri
Mülakat (Görüşme), Söylev (Nutuk,Hitabet), Konferans, Açık Oturum, Panel, Forum, Sempozyum (Bilgi Şöleni), Münazara |
Yazılı Anlatım Türleri
Yazılı Anlatım Türleri: Roma, Öykü-Hikaye, Mektup, Günlük, Anı, Biyografi, Gezi Yazısı, Deneme, Makale, Eleştiri |
Sayfa Yorumları