TRABLUSGARP SAVAŞI
Dünya denge sisteminin değişmesinden Osmanlı ilk olarak Trablusgarp bölgesinde etkilenmiştir. Fransa’nın Fas Cezayir ve Tunus’u İngiltere’nin Mısır’ı elde etmesinden cesaretlenen İtalya ülkesine en yakın ve çok büyük bir toprak parçası olan Trablusgarp’a göz dikmiştir. İtalya bu durumdan yararlanarak 1911’de Trablusgarp’e çıkarma gerçekleştirdi. Osmanlı Devleti bu saldırıya karşı koymaya çalışmışsa da Balkanlarda başlayan kıpırdanmalardan dolayı İtalya ile anlaşma yoluna gitmiştir. 18 ekim 1912 tarihinde İsviçre’nin Ouchy kentinde yapılan anlaşma ile Trablusgarp elimizden çıkmıştır. Yine bu anlaşmayla Osmanlı korumaya gücü olmadığı 12 adayı İtalya’nın emanetine bırakmıştır.BALKAN SAVAŞI
1912 yılında Osmanlı Devletinin zayıf durumda oluşu büyük devletlerin aralarının gergin olması dolayısıyla Osmanlı Devleti’nin yalnız kalması ve Rusya’nın Balkan devletlerini sonucu Balkan Devletleri aralarında yakınlaşma doğdu. Önce Rusya’nın da etkisiyle Bulgaristan ve Sırbistan, ardından Yunanistan, Karadağ aralarında bağlaşmayı sağlamlaştırdılar.Osmanlı Devleti savaşa çok büyük olanaksızlıklar içinde girmiştir. Ordunun büyük kısmı terhis edilmiş, ve orduda subaylar arasında politik görüş ayrılıkları belirmişti.Bütün olanaksızlıklar ve özellikle politikanın ordu içindeki yıkımı savaşın kaderini kısa zamanda ortaya koydu. Doğuda Bulgarlarla ve batıda Sırplara karşı savaşıldı. Türk ordusu tüm cephelerde bozuldu. Bulgar orduları İstanbul önlerine kadar gelince Büyük Devletler araya girme zorunluluğunu duydular. Londra’da bir konferans toplandı ancak bu konferans uzun sürdü. Osmanlı Devletini bu umutsuz durumdan büyük bir sürpriz kurtardı. Mirası paylaşamayan Balkan Devletleri aralarında bölünüp birbirleriyle savaşa başladılar. Sırbistan ile Yunanistan anlaşıp büyük Bulgaristan’ı kurmayı amaçlayan Bulgaristan’a savaş açtılar.Balkan devletleri arasındaki bu savaştan yararlanan Osmanlı Devleti Kırklareli ve Edirne’yi geri almayı başarmıştır.BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI 1914-1918
19. ve 20. yüzyılda ulusalcılık hareketlerinin liberalizmden daha büyük güç kazandığı, ulusal devletlerin ham madde kaynakları ve üretim mallarına pazar bulmak için yaptıkları mücadele, sömürgecilik ve emperyalizm adı altında kötü bir miras bıraktı. 19 yüzyılın ikinci yarısında İtalya ve Almanya siyasal birliklerinin kuruluşu Avrupa dengesini bozmakla kalmadı, özellikle Balkan uluslarının bağımsızlık hareketlerini kamçıladı. Avrupa’daki ekonomik politik askeri gelişmeler Alman-Avusturya-İtalya yakınlaşmasına Üçlü İttifak’ın kurulmasına yol açtı. Buna karşılık İngiliz-Fransız-Rus yakınlaşması da Üçlü İtilaf’ı oluşturdu.Güçlenen Almanya ekonomisi için kendisine “hayat alanı” olarak Türkiye’yi seçmişti. İngiltere’nin Hindistan yolu için büyük tehlike olan “Bağdat-Haydarpaşa” tren yolu projesini uygulamaya soktu. Böylece Üçlü İttifak’la üçlü İtilafın önemli çatışma noktalarından birsini Türkiye oluşturuyordu.
1914 yılına girildiğinde blokların çatışmasının temel sorunları olan ekonomik çıkar, Alsace-Loraine’de üstünlük kurma, deniz silahlanması, Fas Buhranları, Bağdat Demiryolu, Balkanlarda Avusturya Rusya çatışması, Balkan Savaşı gibi sebeplerden dolayı savaş çıkması için bir bahane yeterliydi. Savaşın yakın sebebi de hazırdı. Avusturya’nın Sırbistan üzerindeki etkinliğini ve kendi sınırları içindeki Sırpların denetimini kaybetmemek için Sırbistan’a baskı yapıyordu. Bu sürtüşmeler sonucunda Avusturya veliahdı Ferdinand ve karısı Saray Bosna ziyareti sırasında bir Sırp tarafından öldürülünce dünyayı 4 yıl kana bulayacak bir savaş başladı.
Avusturya Sırbistan’a 28 Temmuz 1914’te savaş ilan etti. Rusya savaşta tarafsız kalmayacağını belirtip seferberlik ilan edince Almanya 1 Ağustos 1914 tarihinde Rusya’ya savaş ilan etti. Almanya Belçika’ya saldırınca işe İngiltere’de karıştı ve 4 Ağustos 1914’te Almanya’ya savaş ilan etti. Savaşın başlangıçta bir Avrupa savaşı olacağı düşünülüyordu. Ancak savaşa Osmanlı Devleti’nin de katılmasıyla savaş genişleyecek ve dünya savaşı şekline dönüşecektir.
Daha savaş başladığı zamanda İtilaf devletlerinin nüfus ve ekonomik olarak ağır bastığı görülmektedir. İttifak devletlerinin 120 milyon kadar bir nüfusları varken, İtilaf Devletlerinin sadece Avrupa’daki nüfusları 238 milyon idi. İtilaf Devletlerinin sömürgelerde sınırsız hammadde ve insan kaynakları bulunmaktaydı. İtilaf Devletlerinin ayrıca ABD gibi önemli bir destekçisi vardır.
2020-01-06 Admin Admin
Taglar: OsmanlıdaİlkSavaşlar
Osmanlının Son Dönemi Ders Notları - İlginizi çekebilecek başlıklar |
---|
1. Dünya Savaşı Öncesi Osmanlı Devletinin Durumu
Osmanlı Devleti dünyanın iki büyük gruba bölünmesinden oldukça fazla etkilenmiştir. İngiltere’ye dayalı yaşam politikası güden Osmanlı Devleti İngiltere’nin bu politikadan vazgeçmesi üzerine ister istemez Avrupa’da yeni bir güç o |
1. Dünya Savaşında Savaşılan Cepheler
Doğu Cephesi (Sarıkamış Hareketi). Güney Cephesi (Kanal Hareketi). Irak Filistin Cephesi. Çanakkale Cephesi. Ermeni Sorunu |
1917 Olayları Nedir?
1917 yılında gerçekleşen olaylar hem dünya tarihini hem de ulusal tarihimizi oldukça etkilemiştir. Bu olayları şu şekilde sıralayabiliriz: |
31 Mart Olayı Nedir?
Meşrutiyet bir avuç aydının çabasıyla kurulmuştu. Bu sebeple içinde bulunulan durumdan yaralanan gerici çevreler halkı ayaklanmaya kışkırttılar. |
Batıcılık Akımı Nedir?
Öncülüğünü Abdullah Cevdet, Celal Nuri, Süleyman Nazif, Ahmet Muhtar Paşa gibi düşünür ve devlet adamlarının yaptığı batıcılık düşüncesi batının teknolojik üstünlüğü ve onu yakalamak için yapılması gerekenler üzerinde oda |
Fransız İhtilali ve Nedenleri
Rönesans ve Reform u gerçekleştiren Avrupa bilimsel alanda ileriye gitmiş, aynı zamanda kilise otoritesi kırılmaya başlamıştır. Skolastik düşünce dönemi sona ermiş aynı zamanda yeni bir ekonomik anlayış ortaya çıkmıştır. |
Sayfa Yorumları