Bir gün Nasreddin Hoca’yı siyah elbiseleriyle görenler:
"Ne oldu Hoca efendi"demişler, "bu gün karalar giymişsin?"
"Oğlumun babası öldü de ..."demiş Hoca, "O’nun yasını tutuyorum."
Nasreddin Hoca bir yaz günü yolculuk ederken, öğle vaktine doğru bir hayli susar. İlerde bir göl görür. Şöyle kana kana su içmeyi düşünerek gölün kenarına gelir, avucunu doldurur, hızla bir kaç yudum yutar; amma midesi bulanır, tükürmeye çalışır. İlk defa karşılaştığı bir su olan Acıgöl’ün sodyum sülfatlı suyu midesini berbat etmiştir.
Hoca civarda aranırken küçük bir su kaynağına rastlar. Suyun tatlı su olduğunu anlayınca, önce ağzını iyice çalkalar, sonra da kana kana su içer, Eşeğini de sular.
Şakır şakır dalgalanan Acıgöl’e şöyle bir bakar, su içtiği kaynaktan avucunu doldurarak gölün kenarına gelir;
"Cimri zenginin zekâtsız malı gibi şişinip durma!... Su dediğin böyle olur"diyerek avucundaki suyu şak diye gölün yüzüne savurur.
Öğüt : Yerinde ve zamanında yapılmış ikramın küçüğü, büyüğü olmaz. Allah’ın rızasını kazanmak için fırsatları iyi değerlendirelim.
2016-09-27 Admin Admin
Taglar: OğlumunBabasıÖldüFıkrası
Nasreddin Hoca Fıkraları - İlginizi çekebilecek başlıklar |
---|
Acemi Bülbül Fıkrası
Hoca bir gün, yol kenarındaki hayrat ağaçlardan birine çıkmış, incir yemeye başlamış. Yanından geçen bir yolcu seslenmiş |
Akıl Sır Ermiyor Fıkrası
Hoca’nın iki yüz akçe parası kaybolmuş. Bulunması için dua etmeye başlamış. O sırada Akşehir’in zenginlerinden birinin bindiği gemi yolda fırtınaya tutulmuş. |
Belki Ağaçtan Öteye Bir Yol Düşer Fıkrası
Mahallenin çocukları Nasreddin Hoca’ya muzip bir şaka yapmak istemişler. Plânlarını kurmuşlar. "Hoca’yı ağaca çıkaralım. |
Bindiği Dalı Kesmesi Fıkrası
Nasreddin Hoca, köy meydanındaki koca çınar ağacının üzerine çıkmış, elindeki balta ile bindiği dalı kesmeye başlamış. |
Gönlüm Razı Olmadı Fıkrası
Nasreddin Hoca, kasabadan Kur’an-ı kerim, tefsir ve ilmihal gibi bazı kitaplar almış. Bir çuvala yerleştirmiş. Çuvalı sırtına almış, eşeğine binmiş köyüne doğru gidiyor. |
Hanımla Muhabbet Fıkrası
Hoca bir gün karısına: "Hatun"demiş, "Şu bizim komşu, çarıkçı, Mehmet ağanın adı neydi ?" "Kendin söyledin ya, efendi"demiş karısı, "Mehmet ağa." |
Sayfa Yorumları