Milli Mücadele Yöntemi


Osmanlı Devleti’nin dağılma sürecinde toplum içinde pek çok görüş ortaya çıkmıştı. Bu görüşleri şöyle sıralayabiliriz.


1. Himaye düşüncesi:
Bu görüşü savunanlar iki büyük devlete sığınmayı istemektedir. Birinciler İngiltere Himayesini, ikinciler ABD himayesini


2. Ayrılıkçılık ve bölgesel kurtuluş yolları görüşünde olanlar:
Bunların en önemlisi Kürt ayrılıkçılık düşüncesidir. Trabzon’da yerel bir otonomi görüşü de bunlar arasındadır.


3. Din devleti teorisini savunanlar:
İslam Teali örgütü çatısında bir şeriat devleti savunulmuştur.


4. Komünist devlet düşüncesinde olanlar:
Rus Devriminin de etkisiyle Türkiye’yi Sovyetler Birliği tipinde bir rejime sokmak için gizli Türkiye komünist Partisi çalışmalarda bulunmuştur.


Bu düşünceler arasında biri de Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşlarının savunduğu kayıtsız şartsız bağımsız Türk Devleti formülü. Bu görüşü savunanlara göre Türkler bağımsız olmalıdırlar. Sloganı Ya istiklal ya ölümdür.


Yukarıda değişik görüşler halkı aralarına alarak hakim görüş haline gelmek istemişlerdir. Değişik dezavantajları ve avantajları olan bu görüşler halka düşüncelerini aktarabilmek için değişik yollar arayacaklardır.


Bu görüşlerden birisi olan Bağımsız Türkiye düşüncesi de yaşabilmek ve gerçekleşebilmek için halkoyu desteğini yanına almak zorundaydı. Onun için yöntem olarak sorunu millete anlatma, kabul ettirme ve sorunu millete çözdürme yolu tercih edilmiştir. Asıl güç olan milleti sorununa sahip çıkmaya çağırmak gerekiyordu.Mustafa Kemal Paşa, hareket noktasını ilk andan itibaren bu yol dayandırmıştır.


21-22 Haziran 1919 tarihinde yayınlanan Amasya genelgesinde sorun ulusa duyurulmuş ve ulusun bu sorunu nasıl çözmesi gerektiğinin yolu belirtilmiştir. Bundan sonra hareket askeri yapıdan çıkarılıp bir sivil inisiyatif oluşturulmuştur. 23 Temmuz 1919 tarihinde toplanan Erzurum Kongresi bu düşüncenin ilk adımını oluşturmuştur. Burada sivil Doğu Anadolu halkı Mustafa Kemal’in Bağımsız Türkiye formülünü kabul etmiştir.


4-11 Eylül 1919 tarihleri arasında Sivas’ta yapılan Ulusal Kurultay ise sorunun tüm boyutlarıyla ulusal alanda tartışıldığı bir yer olmuştur. İç, dış baskılar arasında ve Mustafa Kemal’in Bağımsız Türkiye formülüne içerden yapılan eleştirilere rağmen sonuçta olumlu karalar alınmış, sorunu halletme noktasında ulusal bir örgüt oluşturulmuştur. Ulusal Örgütler Anadolu ve Rumeli Müdafaa yı Hukuku Milliye Cemiyeti adıyla birleştirilmiş, yürütme organı olarak Heyet i Temsiliye kurulmuş, bunun silahlı kuvvetleri olarak da Umum Kuvayi Milliye Kumandanlığı oluşturulmuştur.


Böylece Mustafa Kemal’in düşüncesi olan Bağımsız Türkiye formülü milletin ortak iradesi haline getirilmiştir. Bundan böyle ulus adına hareket eden ulusal örgüt sorunu ulusa dayanarak ve onun desteğiyle çözecektir. Yöntem ulus iradesine dayanma yöntemidir, yöntem her zaman o iradenin üstün irade olduğu bilinciyle hareket etmektir. Nitekim bu bütün süreç boyunca gözetilmiş ve olmayacaklar ancak bu şekilde gerçekleşmiştir.

Admin

Taglar: MilliMücadeleYöntemi

Osmanlının Son Dönemi Ders Notları - İlginizi çekebilecek başlıklar
1. Dünya Savaşı Öncesi Osmanlı Devletinin Durumu

Osmanlı Devleti dünyanın iki büyük gruba bölünmesinden oldukça fazla etkilenmiştir. İngiltere’ye dayalı yaşam politikası güden Osmanlı Devleti İngiltere’nin bu politikadan vazgeçmesi üzerine ister istemez Avrupa’da yeni bir güç o

1. Dünya Savaşında Savaşılan Cepheler

Doğu Cephesi (Sarıkamış Hareketi). Güney Cephesi (Kanal Hareketi). Irak Filistin Cephesi. Çanakkale Cephesi. Ermeni Sorunu

1917 Olayları Nedir?

1917 yılında gerçekleşen olaylar hem dünya tarihini hem de ulusal tarihimizi oldukça etkilemiştir. Bu olayları şu şekilde sıralayabiliriz:



Sayfa Yorumları

Yorum Ekle





Mesaj / Bildirim Gönderin