İngilizce Reported Speech Konu Anlatımı


Bu dersimizde sizlere reported speech konusunu açıklamaya çalışacağız. “Reported Speech” Türkçeye çevrilirken dolaylı “anlatım” olarak çevrilmiştir.

Report: rapor etmek, anlatmak, söylemek, bildirmek.

Speech: konuşma, demeç, nutuk, hitabe, söylev, anlatma, savunma, konuşma yeteneği, söz söyleme, konuşma şekli, şive, dil, ses

Kelimelerin anlamlarından da anlaşılacağı gibi bu konu, söylenmiş bir cümlenin aktarılması anlamına gelir.

Bir cümleyi aktarmanın iki yolu vardır.


Örnek:

Eric: I’m feeling sick.

Eric’in cümlelerini aynen tekrar edebilirsiniz (direct speech=dolaysız söz): Eric said, “I’m feeling sick.” Ya da “reported speech” kullanabilirsiniz:
Eric said (that) he was feeling sick. (that kullanımı isteğe bağlıdır)

Eric said, “I’m feeling sick.”

Eric said (that) he was feeling sick.


İki cümleyi karşılaştırırsak,

am → was
I → he

şeklindeki dönüşüme dikkat edelim.

Buradan çıkarılacak sonuç, reported speech kullandığımız zaman “genellikle” cümlenin geçmiş zamana çevrilerek söylenmesi söz konusudur. Bundan dolayı reported speech kullanırken fiiller geçmiş zamana dönüştürülerek kullanılır.


Örneğin:

am/is → was

have/has → had

can → could

are → were

will → would

do/want/know → did/wanted/knew


Bu değişikliklerin yanında, dolaysız anlatımla söylenen cümle (direct speech), reported speech’e çevrilirken bazı kelimeler de dönüştürülmelidir:

tomorrow → the next day / the following day

yesterday → the day before

here → there

this/→ the

this morning → that morning

today → that day

tonight → that night

next / on Tuesday → the following Tuesday

last Tuesday → the previous Tuesday

the day after tomorrow → in two days’ time

ago → before / previously


Bazı fiiller ise değişmezler:

would → would

could → could

might → might

should → should

ought to → ought to


Aşağıdaki örnekte, Edward bize bazı şeyler söylüyor ve biz de bize söylenenleri reported speech kullanarak başkasına aktaracağız:

I’m going away for a few days. I’ll call you when I get back.

Barbara has bought a new car.

I want to go on vacation, but I don’t know where to go.

I’m going to quit my job.

I can’t come to the party on Friday.

My parents are very well.

Şimdi bu cümleleri reported speech ile aktaralım:

Edward said (that) he was going away for a few days and would call me when he got back.

Edward said (that) Barbara had bought a new car.

Edward said (that) he wanted to go on vocation, but he didn’t know where to go.

Edward said (that) he was going to quit his job.

Edward said (that) he couldn’t come to the party on Friday.

Edward said (that) his parents were very well.

Burada görüldüğü gibi, aktarma cümlesinde geçmiş zaman dilini kullanıyoruz.

I’m going → he was going
will → would


örnekte present perfect tense’in past perfecte dönüştüğüne dikkat edelim:

has bought → had bought

want to go → wanted to go / don’t know → didn’t know

going to quit → was going to quit

can’t come → couldn’t come

are very well → were very well

Geçmiş zaman cümlelerini aktarırken cümleyi genellikle aynı zaman kalıbı ile aktarırız. Bununla beraber past perfect zamanını da kullanabiliriz.


Direct: Terry said “I woke up feeling sick and so I stayed in bed.”

Reported: Terry said (that) he woke (or had woken) up feeling sick so he stayed (or had stayed) in bed. Aşağıdaki örnekte Eric ile buluşmamız ve onun bize söylediği cümlelerin nasıl reported speech’e dönüştüklerini inceleyelim:


I’m living in London now.

My father isn’t very well.

Sharon and Paul are getting married next month.

Margaret has had a baby.

I don’t know what Fred is doing.

I saw Helen at a party in June and she seemed fine.

I haven’t seen Diane recently.

I’m not enjoying my job very much.

You can come and stay at my flat if you are ever in London.

My car was stolen a few weeks ago.

I want to go on holiday but I can’t afford it.

I’ll tell Ann I saw you.

Bir gün sonra Eric’in anlattıklarını başka bir arkadaşımıza anlatıyoruz (reported speech ile):

Eric said that he was living in London now.

He said that his father wasn’t very well.

He said that Sharon and Paul were getting married next month.

He said that Margaret had had a baby.

He said that he didn’t know what Fred was doing.

He said that he had/He’d seen Helen at a party in June and she had seemed fine, or He said that he saw Helen...and she seemed fine.

He said that he hadn’t seen Diane recently.

He said that he wasn’t enjoying his job very much.

He said that I could come and stay at his flat if I was ever in London.

He said that his car had been stolen a few weeks ago. ya da ...that his car was stolen.

He said he wanted to go on holiday but he couldn’t afford it.

He said he would / he’d tell Ann he had / he’d seen me. ya da ...he saw me.


Fiilin Zamanının Değişmeyeceği Durumlar

Reported Speech kullanımlarının tamamında zamanı değiştirmek gerekmez. Eğer rapor ettiğiniz bilgi hala doğru bir bilgi ise, fiilin zamanını değiştirmeniz gerekmez.

Direct: Philip said ‘New York is more lively than London.’

Reported: Philip said that New York is more lively than London.

(New York hala Londra’dan daha canlı, heyecan verici bir yer. Durum değişmedi.)

Direct: Nicole said ‘I want to go to New York next year.’

Reported: Nicole said that she wants to go to New York next year.

Bu iki örnekteki fiilleri geçmiş zamana çevirerek de rapor edebiliriz:

Philip said that New York was more lively than London.

Nicole said that she wanted to go to New York next year.

Admin

Taglar: İngilizceReportedSpeechKonuAnlatımı

Genel İngilizce Konuları - İlginizi çekebilecek başlıklar
Geçmiş Zaman İle Pasif Cümleler Oluşturma (Simple Past Passive)

Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi, pasif cümlelerde "be + fiilin 3. hali ya da -ed eki almış hali" kullanılır kuralı geçmiş zaman için de geçerlidir. Aradaki tek fark, be fiili geçmiş zaman hali ile kullanılır, yani was,were

Gelecek Zaman İle Pasif Cümleler Oluşturma (Future Passive)

Yukarıdaki tabloda görüldüğü, gelecek zaman pasif cümlelerinde, genel pasif kuralında olduğı gibi "be yrd. fiili gelir ve fiil 3. hal yada -ed eki alır" kuralı geçerlidir.

Geniş Zaman İle Pasif Cümleler Oluşturma (Simple Present Passive)

Yukarıdaki tabloda görüldüğü gibi, eğer geniş zamanla pasif bir cümle oluşturacaksak, be fiilini kullanmalıyız ve fiil ya 3. halde olmalı ya da -ed eki almalıdır.

Be able to Modal Verb ve Örnekler

Be able to aslında modal verb değildir. Be fiiline sıfat olan able’ın ve mastar olan to’nun eklenmesi ile oluşmuştur. Modal konusunda yer almasının nedeni, kimi zaman can ve could yerine kullanılmasıdır.

Can Modal Verb ve Örnekler

Can bir yardımcı fiildir, modal yardımcı fiilidir. Can, bir şeyin mümkün olup olmadığı ya da birisinin birşeyi yapma becerisinin olup olmadığını anlatırken kullanılır. Rica, istek, izin gibi durumlarda da can kullanılabilir.

Comparative ve Superlative Sıfatlar Arasındaki Farklar ve Örnekler

Bu yazımızda, comparative adjectives ile superlative adjectives arasındaki farkları, örnek cümleler ve Türkçe anlamları ile birlikte göreceğiz.



Sayfa Yorumları

Yorum Ekle





Mesaj / Bildirim Gönderin