Cümlede hareketi, olayı, işi, yargıyı bildiren, fiil çekimine girmiş kelimenin cümle bilgisindeki adı. Cümlenin bütün ögelerini kendine bağlayan temel öğe durumundaki yüklem, fiil veya ad soylu bir kelime olabilir: Mubarek su, saçlarımın arasından, kulaklarımın arkasından enseme ve oradan sırtıma doğru serin serin akıyordu (Y. K. Karaosmanoğlu, Erenlerin Bağından: Diğer Nesirler: s.
10 6). Hoca, son senelerde mektep bütçesinden tasarruf yaparak bevvaba yol vermiş olduğu için burası boştu (R. N. Güntekin, Kızılcık Dalları, s.
140). Manevi şeyler kendilerine bir destek olarak maddî bir varlığa ne kadar muhtaç iseler, maddî şeylerin de içinde nefes aldıkları ve yaşadıkları bir manevi tarafa, bir havaya, bir ruha o kadar ihdiyaçları bulunduğunu görüyoruz (A. Ş. Hisar, Çamlıcadaki Eniştemiz, s.
219). İnsan başlı büyükçe bir asma ikide bir ayaklarına takılıyor, onları düşürüyor ve litarnacı kıyafetli adamın gırtlağı ile keskin bir ağız kavgasına girişiyordu (A. H. Tanpınar, Abdullah Efendinin Rüyaları: Abdullah Efendinin Rüyaları, s.
58). Ben bu yaşayışımdan bedbinleşecek kadar gururlu değilim (T. Buğra, Yalnızlar, s. 12 3).
Kapının tunç tokmağı bu karlı gecenin sesleri sağır eden durgunluğu, dolgunluğu içinde kof bir uğultu çıkardı (R. H. Karay, Memleket Hikâyeleri: Sarı Bal, s. 5 5) Ali inliyordu.
Ayağa kalkmaya davrandı, fakat düştü (S. Faik, Bütün Eserleri 2. Şahmerdan, Lüzumsuz Adam: Bir Define Arayışı, s. 50) vb.
Sayfa Yorumları