Söz içinde birden çok kelimeyi kelime grubunu veya cümleyi birbirine bağlayarak aralarında çeşitli yönlerden ilgiler kuran görevli kelimeler. Bazı bağlaçlar, bağladıkları ögelerden önce veya sonra tekrarlanarak da kulanılırlar: ile, ve, de, hem hem, ne ne, de de, gerek gerekse, olsun olsun ya, yahut, ya da, veya, ya ya, mi mi, ister ister, ama, fakat, lakin, yalnız, ancak, bununla birlikte, şu var ki, yine de, bir bir, kimi kimi, bazen bazen, kâh kâh , hatta, bile, üstelik yani, demek ki, böyle ki, başka bir deyimle ki, kim gerçekten, nitekim, hâlbuki, oysa çünkü, zira buna göre, bundan dolayı, bu sebeple, bunun üzerine bunun için öyleyse taki, diye eğer, şayet, yoksa, illa, o takdirde aksi hâlde vb. örnekler: Biz de güçsüzüz ama iyimseriz (Kemal Tahir, Yol Ayrımı, s. 23 5).
Arkası bana dönük olduğu için göremem ama budala gülme hep dudağındadır. (S. F. Abasıyanık, Bütün Eserleri 2, s.
23 2) Ya devlet başa ya kuzgun leşe. Anlayışlı fakat hazırlıksız bir kimse. Hem kel hem fodul. Ya anlat yahut da yazılı olarak getir.
Demek ki, senin anlattığın kadarından da fazlaymış. Teşrinler geldi, lüfer mevsimi başlayacak yahut nisandayız. Boğaz sırtlarında erguvanlar açmıştır, diye düşünmek, yaşadığımız anı efsaneleştirmeye yetişir. (A.
H. Tanpınar, Beş Şehir, s. 145). Ne bir ayak sesi hanın boş, loş, sessiz, ölü sofalarında gezindi, ne de bir kapı gıcırtısı duydum (S.
F. Abasıyanık, Bütün Eserleri, s. 181). Zengin mi fakir mi bilmiyorum o mu yoksa öteki mi gelecek On yedisinde ya var, ya yoktu.
Sayfa Yorumları