-
(birini) Adam Yerine (hesabına) Koymak
Adamdan saymak, varlığını kabul etmek. Örn: Anasını durmadan nefes aldırmadan azarlıyor, b
-
(birini) Ahmak Yerine Koymak
Bir kimseye aptalmış, anlamazmış gibi davranmak. Örn: Beni bir ahmak yerine koyarak bu yığı
-
(vücudun Bir Yerine) Kan Oturmak
Bir damarın çatlamasıyla sızan kan, dokular arasına akıp kalmak.
-
Ağzının İçi Yangın Yerine Dönmek
Ağzının tadı bozulmak, tat alma duyusunu yitirmek. Örn: Ağzımın içi yangın yerine dönüp
-
Aptal Yerine Koymak
1) hiçbir şeyden anlamaz, bilmez sanmak. Örn: Bu kadını zaman zaman aptal yerine koymam, büy�
-
Bir Fit Bin Büyü Yerini Tutar (yerine Geçer)
Bir kimseyi başkasına karşı kışkırtmak için ara bozacak bir söz, bin büyü kadar etkilidir
-
Canı Yerine Gelmek
1) yorgunluğu geçmek 2) sağlığını, gücünü kazanmak.
-
Deve Deve Yerine Çöker
Yitirilen değerli kimsenin, elden çıkan değerli şeyin yeri boş kalmaz.
-
Deve Yerine Deve Çöker
Değerli bir kimseden boşalacak yeri ancak o değerde olan başka bir kimse doldurabilir.
-
İki Tımar Bir Yem Yerine Geçer
Atı sık sık tımar etmek, onu yemle beslemek kadar önemlidir.
-
Kesilen Baş Yerine Konmaz
Kesin olarak yapılıp sonuçlandırılan iş, eski durumuna getirilemez.
-
Taşlar Yerine Oturmak
1) her şey yerli yerinde olmak 2) her makama, işin veya görevin gereklerine uygun kişi yerleşme
-
Yerine Düşmeyen Gelin Yerine Yerine, Boyuna Düşmeyen Esvap Sürüne Sürüne Eskir
Kendine uygun bir evlilik yapamayan kız yerine yerine helak olur, boya göre dikilmemiş elbise de
-
Yerine Geçmek
Hastalanan ya da gelmeyen bir oyuncunun rolünü oynamak.
-
Yerine Geçmek
Hastalanan bir oyuncunun yerine, onun rolünü oynamak.
-
Yerine Geçmek
1) görevden ayrılan birinin yerini almak 2) bulunmayan bir nesnenin veya kavramın yerine kullanı
-
Yerine Gelmek
1) yapılmak, olmak. Örn: İsteğiniz yerine geldi. 2) eski duruma dönmek. Örn: Sağlığım ye
-
Yerine Getirmek
1) istenileni, gerekeni yapmak. Örn: Sırf iri, kara gözlerindeki endişe dinsin diye, itiraz etm
-
Yerine Koyma
A deyiminde B yerine C koyma işlemi, A deyimindeki B nin bir ya da birden çok geçişi yerine C ko
-
Yerine Koyma İlksavı
Önalanı küme olan bir izergenin artalanının da küme olduğunu dile getiren ilksav.
-
Yerine Koyma Tedavisi
Eksik olan şeyin doğal veya sentetik benzerini yerine koyarak tedavi etme.
-
Yerine Koymak
1) gibi görmek, saymak. Örn: Hem de yetişkin, yosma bir kadın beni erkek yerine koymuştu. -N.
-
Yerine Oturmak
1) iyi yerleşmek 2) bir durum, bir düşünce vb. benimsenmek, yaygın duruma gelmek, yerleşmek.
-
Yerineleme
Bir kelimenin kendi söz bölümü dışında olarak, örnekleyin bir adın sıfat yerine alınarak
-
Yerli Yerine Oturmak
Uygun düşmek. Örn: Her şey denk düşüyor, müthiş bir düzenle yerli yerine oturuyordu. -A.
TEDxİstanbul; Türkiye’nin ilk Irongirl’ü milli triatlet Bahar Saygılı, sanılanın aksine fiziksel güç yerine zihinsel gücün ve inancın başarısına katkısını ve ilham kaynaklarını anlatıyor.
TEDxİstanbul; Hazla hızın ters orantılı olduğunu fark etmiyoruz diyen Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, doğanın ve insanın momentumunun farkını anlatırken, kendimizi doğanın efendisi olarak görmek yerine, doğanın ritmine bırakm
Enzimler hücrenin yaşaması için gerekli her türlü görevi yerine getirirler. Elmaların veya patateslerin kesildiklerinde kararmaları işte bu enzimlerden birinin ’polifenol oksidaz’ diye adlandırılanın (biz kısaca -PPO- diyeceğiz) yaratt
Çoğu çocuğun korkulu rüyası olan matematik için baştan önlem alınması gerektiğini düşünen sınıf öğretmenleri, yaptıkları farklı uygulamalarla ilkokuldan itibaren öğrencilerine bu dersi sevdiriyor. Tahtada anlatmak yerine çeşitli
Elbiseler, kuru temizleyicide su yerine bu çözücü ile yıkanır. Çözücü buharlaşmasın, havayı kirletmesin ve tekrar kullanılabilsin diye her seferinde bir yerde toplanır. Bu şekilde temizlenen giysiler, ütülenince yeni gibi dururlar.
Ortaokul öğrencilerinin büyük bir kısmı televizyon yerine sosyal paylaşım sitesi Youtube’de video izlerken, lise öğrencilerinin yüzde 61.7’si akıllı telefonlardaki Whatsap programıyla yazışmayı tercih ediyor.
Birinci koşul cümlesinde, eğer koşul yerine getirilirse, diğer cümledeki yargı gerçekleşebilir. Ama ikinci koşul cümlesinde ise, koşul cümlesi yani if cümlesinin gerçekleşme olasılığı yoktur çünkü geçmişteki bir durumdan bahsedilm
Soru cümlelerinde insanlar yerine who, nesneler yerine de what kullanırız. Who did you see? John. Kimi gördün. John’u gördüm.
Taze üzüme, potasyum karbonat la suya yatırılır ve kurutulur. Zeytinyağı parlatıp sarartır. Potasyumun yerine ayçiçeği sapı, bağ çubuğu ve sakızlık çalısı külü de kullanılabilir.
Be able to aslında modal verb değildir. Be fiiline sıfat olan able’ın ve mastar olan to’nun eklenmesi ile oluşmuştur. Modal konusunda yer almasının nedeni, kimi zaman can ve could yerine kullanılmasıdır.
Ölçü - İşaret - Kesim Hepsi bir arada araç. Bir çok alet yerine tek bir aletle daha hızlı işlem yapın.
İlk Türklerde yazılı hukuk kuralları yoktu. Bunun yerine Töre adı verilen ve nesilden nesile aktarılan örf ve adetler vardı. Törede toplumun ve zamanın ihtiyaçlarına göre sürekli yenilikler ve düzenlemeler yapılırdı.
Erozyonun kelime anlamı: bir varlığın bir değeri yerine getirilemeyecek şekilde yok olmasıdır. Su erozyonu, çığ erozyonu, rüzgar erozyonu
Montreal’de Cezayirli bir göçmen olan Bachir Lazhar, çok sevilen ve sınıfta gerçekleştirdiği intihar sonucu ölen bir ilkokul öğretmeninin yerine geçmek üzere çarçabuk işe alınmıştır.
Günümüz girişimcilerinin yerine getirmek durumunda oldukları bazı fonksiyonları vardır. Bunlara aşağıda kısaca değinilecektir
Zamir Nedir? İsmin yerini tutan,ismin yerine kullanılabilen kelime ve eklere zamir denir. Sözcük Halindeki Zamirler; Kişi Zamiri, İşaret Zamiri, Belgisiz Zamir, Soru Zamiri. Ek Halindeki Zamirler; İyelik Zamiri, İlgi Zamiri
İç yaralarda dikişler yerine oldukça güçlü ve organikz yapıştırıcı kullanımı yaygınlaşacak.