Akciğerde, basınçtaki her birim artışa karşı akciğerlerin genişleme derecesi. Akciğerde bu

Bir örnekleme tasarımındaki dizgeli yanlılıktan ötürü elde edilen örnekte belli özellikler

Harcamaların ödünç para alınarak finansmanının diÄŸer araçlarla finanse edilmesiyle tam tamÄ

Dönen diski olan özel olarak yapılmış bir izdüşüm aygıtı.

Sinema Gümüş ve alüminyum yapraklarla örtülü, ayna gibi yansıtma özelliği olan ve çıplak

Işığın pürüzlü yüzeylerden tüm doğrultulara yansıması.

Millî gelirinde artış olan bir büyük ülkenin marjinal dışalım eğilimine bağlı olarak dı

(Freüd) Kişinin kendine özgü anlıksal nitelikleri ya da ruhsal süreçlerini başka bir kişiyl

Güneşin alt öğlenden geçtiği an ya da Güneşin batması ile doğması arasındaki sürenin or

İstem esnekliğinin sonsuz olmaması durumunda, dışalımcı ülkenin yeni bir gümrük vergisi ko

Teknolojik geliÅŸme sonrasında sermaye ile emek faktörünün verimliliklerinin aynı oranda artıÅ

Işığın özdeksel bir yüzeye çarparak yayılma doğrultusunu değiştirtmesi.

Bir yüzeyden yansıyan ışınını erkesinin renklere göre tutarının, yüzeye gelen ışınım

Usyarılımın yansıtımcalı türü.

Deneğin gözleri bağlı olarak kalemini bir tabaka kâğıt üzerinde dilediği yönde ve biçimde

İki taraf da gücendirilmesin veya korunsun.

Bir ışık demetinin yansıtıcı bir yüzeyden yansıma yasalarınca, yani geliş açısına eşit

Üşeryuvar (iyonosfer) katmanının dönüşül sıklığının üstündeki telsiz dalgalarının y

Deneğin belirli araç ve nesnelerle oynarken tutum ve kişilik özelliklerini yansıtması.

TV. Televizyon dalgalarının daha iyi alınıp gönderilmesi için, yüksek tepelere yerleştirilen

Bir rengin ya da dalga boyunun ötekilerden daha iyi yansıması.

İnsanoğlunun tabiattaki canlı cansız bütün varlık ve nesnelere ait sesleri benzetme ve taklit

(Hebb) Uyaranın bilinmesinden sonra beynin kısa bir süre daha eylemini sürdürmesi.

S] TV. Yansıtıcısı amüminyumlu deÄŸil özel bir katla sıvanmış, konu üzerine düşürdüğÃ

Sermayenin emeğe kıyasla daha hızlı artış göstereceği varsayımından hareketle, sermayenin

Sinema Yansıtıcı bölümü mercek ile örtü arasında kaldığı için, konunun görüntüsünü

Sinema Alıcı çalıştırıldığında yansıtıcı bölümü ortadan kalktığı için görüntü

Işığın iki değişik ortamın ara kesitinde tümüyle yansıması.

İstenilen yere taşınabilen yansıtıcı lamba.

Ses yansıtmaya yarayan taşınabilir yüzey. Bunlar çeşitli büyüklükte ve biçimdedir.

Küme etkinlikleri üzerinde, herhangi bir nedenle katkısı ve etkisi önemsiz olan (kişi).

(karşılık,refleks), (Lat. reflectere = geri dönmek): Bir uyartıya verilen cevap. Alınan uyartÄ

(karşılık.refleks yayı), (Lât.reflectere=geri dönmek): Uyartının alınması,duygu sinirli il

Başkasının yaptığı devim ve davranışları anlamsız olarak yineleme.

Ölçüsü 180° ile 360° arasında olan açı.

Ciddî bir eserin, bir şiirin alaylı bir şekilde yazılan benzeri (YANSILAMAK, Parodier).

Doğadaki insan dışı canlı ve cansız varlıkların çıkardığı ses ve gürültüleri taklit

Türün öteki üyelerinin davranışlarını, öğrenme söz konusu olmadan yansılama eğilimi.

Örnek alınması istenen davranış biçiminin bilinçli ya da bilinçsiz olarak olduğu gibi yinel

(Derleme.. yansıtma, taklidi kelime, tabiat taklidi kelime) Tabiat seslerini veren sözcük: Şakı

Bir şeyin çıkardığı sese benzer sesle yapılan kelime: Hıriltı, patlamak gibi.

Bir engele çarpan dalgaların geldiği ortama geri dönmesi.

Parlak bir yüzeyden yansıyan ışınla yüzeyin dikmesi arasında kalan ve geliş açısına eşit

Bakışım işlemleri arasında yer alan yansıma noktalarını, bir düzlemin öbür yanında eş u

Bilginin nesnel gerçekliğin insan beynindeki yansıması olduğunu, ancak insan bilgisinin de nesn

Metal ya da cam gibi yansıtıcı bir yüzeye çizilen koşut çizgilerden oluşmuş ışık ağı.

ß bağıntısının K kümesinde yansımalı olması, K nın x gibi herhangi bir öğesi için sı

E kümesi üzerinde her(...)için (x,x) (...)koşulunu gerçekleyen B ikili bağıntısı,

Sinema Aynalı bir örtücünün pencereyi örttüğünde mercekten gelen görüntüyü yansıtması

Yıldızların yansıma ile görüntüsünü veren çukur aynadan yapılmış, geniş açıklıklı

E" üzerine ß (E",E') güçlü ilingesi konulmak koşuluyla (…) doğal gömevini bir ilingesel eş

TV. Bir verici dalgalıktan çıkan ve doğrudan doğruya alıcı dalgalığa giden elektromıknatı

Sinema/TV. MerceÄŸe gelen ışığın yansıyarak yan etkilerde bulunmasını ya da bu yüzden ışÄ

Sinema/TV. Yansıma önleyici kat çekilmiş mercek.

ß bağıntısının K kümesinde yansımasız olması, K nın x gibi herhangi bir öğesinden oluş

E kümesi üzerinde her (…)koşulunu gerçekleyen B ikili bağıntısı.

TV. Herhangi bir engele çarptıktan sonra alıcı dalgalığa ulaşabilen elektromıknatıs dalga.

S. 1. Göstericideki film üzerinde bulunan resmin, görüntülük üzerinde yer alması. 2. Görün

Bir dizeyi oluşturan yatay öğe dizilerinden her biri.

1. Işığı, ısıyı ve sesi yansıtan araç. anlamdaÅŸ ayna. 2. Çekirdek tepkileÅŸimliklerinde Ä

Sinema/TV. Işığı yansıtmakta kullanılan çeşitli boy ve biçimde yüzeyler.

Koruyucu zırhın iç bölümünü saran ve nükleer tepkime sırasında kaçan nötronların geriye

TV. Yagi-Uda dalgalığında çiftucayın ardında yer alıp, gelen dalgaları bunun üzerine yansı

Sinema Arka yüzü yansıtıcı olan akkor gösterici ışıtacı.

Mürekkep lekesi, resim yorumlama, insan resmi çizme, cümle tamamlama gibi deneğin kişilik yapı

Denekten, mürekkep lekeleri, resimler, bitmemiş cümleler vb. bir dizi uyaran arasından seçtiği

TV. Bir verici yayaçtan aldığı elektromıknatıs dalgaları herhangi bir işlemden geçirmeksizi

Belirli bir tepkiyi ayaklandırmayacak nitelikteki örtülü ve türlü yorumlara elverişli durumla

Sinema/TV. Önünde yarı saydam cam bulunan, ışığı hem yansıtarak hem de yayındırarak veren

Yansıtıcının özelliğinin, konumunun ya da miktarının, reaktifliği değiştirecek biçimde a

Sinema/TV. Dipteki bir görüntülüğe bezemin iki yanından film ya da saydam resim yansıtılarak

Sinema Bir optik dizgenin, görüntülükten değil, bir başka optik dizgeden doğrudan doğruya ya

Sinema Yansıtılmış görüntü basımını gerçekleştiren aygıt.

Sinema Optik basım aygıtı ile çift kuÅŸaklı, deÄŸmeli basım aygıtının özelliklerini birleÅ

Sinema Yansıtılmış görüntü saptamada kullanılan özel yapıda gösterici.

Sinema Yansıtılmış görüntü göstericisinin verdiği görüntüyü filme aktarma yöntemi. (Bu

Bir örneğin, içinden seçildiği anaevrenin ayrıtlarını yinelemesi ya da yanlılığa yol açm

Düzenli ve sürekli sabuklamaların, kuşku ve bilinçsiz suçluluk duygularının yoğun olduğu b

Bireyin belirgin kuşkuculuk, imreni, kıskançlık, inatçılık ve çevreden gelebilecek uyaranlar

Gerçeklerden çok dileğe dayanan düşüncenin, sanrıların ve çoğu zaman düzenli büyüklük

Yüzeylerin ışığı yansıtma katsayısını ölçen bir ışılölçer.

Sinema/TV. Üzerine çekilen özel katlar yardımıyla, görülebilir izgenin bazı renklerini geçi

Bir yüzeyden yansıyan ışınını yeğinliğinin gelen toplam yeğinliğe oranı.

Öznel bir yaşantıyı dış dünyaya bağlama örneğin bireyin bir nesne, kişi ya da toplumsal k

Bir kimsenin birtakım cümleler ya da belirsiz resimler üzerinde yaptığı yorumlarla birtakım k

Bir çukur ayna yardımıyla ışık toplayan ırakgörür.

Bakınız aynalı teleskop.

Sinema/TV. Bir konunun yüzeyinden yansıyan ışık bu ışığın niceliği. Gelen ışık karşı

Sinema/TV. Konudan yansıyan ışığı ölçen ışıkölçer çeÅŸidi. Gelen ışıkölçer karÅŸÄ

Bir yere çarparak geri dönen ışın.

Bazı dillerde ne dişi ne de erkek cinsten sayılmayan sözcük: Almancada: das Haus (ev) , dos Fen

Kimya bakımından belli bir yönde olmayan.

Kelimeleri cinslere göre ayıran dillerde ne erkek ne de dişi cinsten sayılmayan ve çoklukla nes

Gaz kaynağı yapmada kullanılan, yansız özellikteki alaz.

Kimyasal tepkime yaratmayan koruyucu fırın atmosferi.

Kimyasal tepkime yaratmayan çözelti.

Keynesyen yaklaşımda, ekonominin potansiyel gayrisafî yurtiçi hasıla ve hedeflenen enflasyon dÃ

Klasik yaklaşımda, üretimi ve göreli fiyatları etkileme gücüne sahip olmayan, diğer bir deyi

Bir evreni örneklemek üzere birimlerden kimilerine daha çok seçilme kazanısı tanımadan örnek

Emek ve sermaye faktörünün gayrisafî yurtiçi hasıladan aldıkları payın değişmeden sürmes