1) aç olan kimse, kendisine ne kadar rahatlık sağlanırsa sağlansın, dinlendirilemez. 2) bir ş

Afrika tripanosomiyazisi.

Çoğu zaman sıkıntı veren gerçeklerden kaçmayı sağlayan, aşırı ve denetlenmesi güç uyum

Bir işin temeli gerçekleşmedikçe ayrıntılarına sıra gelmez.

Ölmek. Örn: Bu mezarda iki harp ve aile kahramanı ebedî uykusuna dalmıştı. -A. Gündüz.

1) dalgınlıktan ileri gelen uyuşukluk içinde olmak 2) idraksizlik, bilgisizlik, aymazlık içind

Bilgisizlikten, idraksizlikten kurtarmak. Örn: Sanki Orhan Veli'nin okuyucuyu gaflet uykusundan uy

Orta ve Batı Afrika’da insanlara Glossina palpalis, G. tachinoides ve G. fuscipes türü çeçe si

Uyuyamamak. Örn: O gece Aşağı Sazan'ın gözünü uyku tutmamıştır, birçok pencerede ışı

Çok uykulu olmak. Örn: Şilteye diz çökmüş, uyku akan gözlerini parmaklarıyla açıyor, uyu

Uyuyamamak, uykusuz kalmak. Örn: Uykum kaçınca aklım bir şeye takılır ve o takıntıyı savu

Kış mevsimi yaklaÅŸtıkça, hava soÄŸur, günler kısalır, yapraklar renk deÄŸiÅŸtirir ve yere dÃ

Bazı hayvanların kışı uyku ya da uyuşukluk gibi dinlenme hâlinde geçirmesi. Hibernasyon.

Gelişim evrelerinin kışı canlı bir biçimde atlatması olayı. Örneğin, keneler, Culicidae ai

(karşılık: hibernasyon), (Lat. hibernus = kışlık): Bazı hayvanların, kışı uyku ya da uyuÅ

Ufak bir tıkırtıdan uyanacak kadar hafif uyuyan ve tetikte olan kimse evin bekçiliÄŸini iyi yapÄ

Özel bir kamçılı türünden ileri gelen ve çeçesinekleriyle bulaÅŸan sıcak ülkeler hastalıÄ

DoÄŸu Afrika tripanosomozisi.

İnsanda Rodezya uyku hastalığı yapan birgözeli ve kamçılı hayvan.

Rüzgârlı havada kuytu bir yer, yağmurlu bir havada da uyku tercih edilir.

Uyuyormuş gibi yaparak fırsat kollamak. Örn: Muzafferiyeti sonuna kadar yudum yudum içebilmek i

Uyuyormuş gibi yaparak fırsat kollamak.

Tripanosoma cinsi bir organizmanın etken olduğu tropikal bir hastalıktır. Genellikle çeçe sine

Çok uykusu gelmek. Örn: İkimiz de esniyorduk, uyku bastırıyordu. -O. C. Kaygılı.

İyice uyumak. Örn: Erken yattığı gamlı gecelerde geniş kanepenin üstünde uykusunu çekiyor

Uyumasına engel olmak. Örn: Uykumu dağıtmak için birkaç fincan kahve içtim.

Çok uykusu gelmek. Örn: Yorgunsun, uyku gözlerinden akıyor. -A. Gündüz.

Kamçılılardan, uyku hastalığı asalağının doğurduğu, çeçesinekleriyle bulaşan ve Afrika

Hem Afrikan tripanosomozise hem de sivrisinekler tarafından taşınan viral ensefalitise verilen ad

İnsanlarda uyku hastalığı yapan bir gözeli ve kamçılı hayvan.

Kısa bir süre uyumak. Örn: Ben de bu sayede biraz uyku kestirip kuvvetimi telafi ettim. -A. Gün

Uyku insan hayatında sırrı tam olarak çözülememiş enteresan bir olaydır. Uykunun nasıl oldu

Elektrik akımıyle uyarıldığı zaman uyumayı sağlayan bir beyin özeği.

Uyuyamamak. Örn: İkisini de uyku tutmamıştı. Yan yana uzanmış, yorganı çenelerine kadar ç

Uyuma isteği duyurmak, uyutucu özelliği olmak. Örn: Sıkılıyorum, uyku veriyor bu tür konuş

Uyumada sürekli olarak güçlük çekme durumu.

Ara ara nöbet halinde gelen aşırı uyku düşkünlüğü.

Uykulu durumu geçmek. Örn: Aşağıdan bir şeyler dedilerse de uykusu açılmış olan nöbetçi

1) uyuyamadığı için sersemleşmek 2) uykusunu iyi alamadığından hırçınlaşmak. Örn: Eğe

Yeterince uyumadan uyanmak veya uyandırılmak.

1) uyumak amacıyla yatmışken herhangi bir sebeple uyuyamamak. Örn: Bir olta nasıl yapacağım

Uyuyamamak. Örn: Benim de mi düşüncelerim olacaktı / Ben de mi böyle uykusuz kalacaktım? -O.

Tıp dilinde insomnia denilen uykusuzluğu doğuran nedenler çeşitlidir. örneğin yorgunluk, mide

Uyumaya başlamak. Örn: Sonunda uykuya dalınca, ay ışığı uyuyan denizcilerin mutlu yüzlerin

1) uyumak. Örn: Yemek biter bitmez Ali sol elini yastık yaptı, hemen uykuya vardı. -Y. Kemal. 2

Kışı atlatan Culicidae ailesine bağlı kimi sivrisineklerin dinlenmeye ara verip kan emmesi anca

Bazı hayvanların çok sıcak yaz günlerini uyku ya da uyuÅŸukluk arası bir dinlenme hâlinde geÃ

(karşılık: estivasyon), Bazı hayvanların çok sıcak yaz günlerini uyku ya da uyuÅŸukluk arasÄ