Doğal ya da yapay yöntemlerle ağacın bünyesindeki suyu buharlaştırmak, nemini azaltmak.

Bir sözden kendi anlayışına göre sonuçlar çıkarmak.

1) herhangi bir konuda fikir vermek 2) tahminde bulunmak.

Yeşil ve sulu yemlerin açıkta kurutulmasının uygun olmadığı durumlarda ambarda veya çatı a

Özellikle yeşil yemlerin güneş altında rengi iyice soluncaya kadar uzun süre kurutulması işl

Halkın düzen içinde çalışmasını baştakiler sağlar.

Elektrikli kaplama işleminden geçmiş ve yıkanarak temizlenmiş yüzeyleri, bıçkı tozuna sarar

Kıl, mide içeriği, idrar benzeri yabancı maddeden temiz, taze hayvan kanından elde edilen, suyu

Bir tabla ya da tahtada çalışmayı azaltmak, bazen de hafifletmek için daire testeresinde kanall

Bir çıkarım ya da savın, bilinen belgeler yoluyla olgulara ve bilgilerimize uygun düşmediğini

Kabuk altındaki odun katında oyuklar açarak dişbudak sürgünlerini, daha etkili olmak üzere ze

1) okumak için yıllarca çalışmak. Örn: Dirsek çürütüp emek verdiği kitapları, can verme

Kerestenin doğal hava akımı bulunan yerlere istiflenip bekletilerek kurutulması.

Yeşil yemlerin biçildikleri yerde veya sehpalar üzerinde güneş altında veya güneşsiz açık

Su içeren bitki, mikroorganizma, hayvan doku ve organlarının su içeriklerinin ortamdan uzaklaşt

Hücre ve dokuları incelemede kullanılan, dokuların önce dondurulup, sonra yüksek vakum altınd

İçindeki döner tablaya yerleştirilen keresteyi döndürerek kurutan, doğal ya da ısıtılmış

Bir konu üzerine düşüncesini söylemek.

Fındık filizlerinin öz bölgesinde gelişen ve konakçının kısa zamanda kurumasına yol açan

Bir işi hiçbir engel tanımadan sürdürmek.

Yemlerin açık havada doğrudan doğruya güneş ışınlarına maruz bırakılmasıyla yapıIan ku

1) gücü yetmek, sözü geçmek. Örn: Ne doğan güne hükmüm geçer / Ne hâlden anlayan bulunu

Ruhunu karartmak, bezdirmek, yıldırmak. Örn: Bazı alametler büsbütün içimi çürüttü. -R.

Canından bezdirecek kadar sıkıntı vermek.

Çığırından çıkmış olan bir işin düzeltilmesi, bu işe yol açan kimseye düşer.

Türk cambazının becerilerinden biri : ip üzerinde kayık yürütme ve bu kayıkla yapılan tehli

Sinema İşlemeden sonra filmin sıcak hava yerine kızılaltı ışınımıyla kurutulması.

Bir daha ortaya çıkamayacak biçimde yok etmek.

Genellikle yoğurdun tülbent içerisinde süzülüp topaklar biçiminde güneşte kurutulmasıyla e

hlk. Burun kanatlarında bulunan Cartilago alaris adlı kıkırdağın büyümesi, kemik dokuya meta

Sinema 1. İşlemelikteki çalışmaların sonunda ıslak filmin nemini gidermek için temiz, tozsuz

Yem ve gıda maddelerinin doğal veya yapay yollarla su içeriğinin düşürülmesi işlemi.

Akaçlama iÅŸlerinin bir bölümü olarak, bataklık bir yereyin sularını bir arkla toplayıp, akÄ

Sinema İşlemeliklerde kullanılan ve kurutma işini daha çabuk ve özdevinimli olarak gerçekleş

1. Isı işlemi uygulanmış kapların soğumasını sağlayan ve içinde sülfürik asit, susuz kal

Sinema Açındırma aygıtlarının, filmin kurutulmasına ayrılmış bölümü.

Ağacın yapay olarak kurutulmasını sağlayan özel düzen.

Dokuların histolojik olarak işlenmesi veya boyanmaları sırasında, dokulardaki fazla suyun gider

Sinema Kurutma işini yöneten kimse.

Balık unu elde edilirken meydana gelen sıkma suyunun kurutulmasıyla elde edilen, en az % 60 ham p

Konsantre balık eriyiği.

Domatesten salça üretimi sırasında elde edilen, zarı, iç kısmı ve parçalanmış tohumları

Tüketilmeyen materyalden mekanik olarak ayrılıp yapay olarak kurutulan ekmek, çörek, pasta, kra

Temel gıda işleme kaynaklarından veya gıda işlenen kuruluşlardan alınan hayvansal ve sebze gi

Temiz ve bozulmamış bütün balığın veya balık parçalarının enzim hidrolizi işlemi uygulan

Laktaz enzimiyle hidrolize edilen peynir altı suyunun kurutulmasıyla elde edilen ve en az % 30 top

İşkembe içeriğinin patojen mikropları da öldürecek şekilde 100°C'in üzerinde bir sıcaklı

Dekstroz eÅŸ deÄŸeri 20 veya daha fazla olan niÅŸastadan elde edilen ve besleyici sakkaritlerin safl

Porselen kırıkları, cam kırıkları, metal, plastik, ip vb. hayvana zararlı yabancı maddelerde

Melas ile melaslı kuru pancar posasının ve/veya ürenin uygun bir biçimde kurutulmuş karışım

Baş ve yaprakları alınmış ve temizlenmiş şeker pancarının şekeri alındıktan sonraki posa

Patates işleme kalıntısı.

Peynir altı suyundan elde edilen en az % 11 protein ve % 61 laktoz içeren bebek mamaları, süt ü

Şerbetçi otu çiçekleriyle birlikte kaynatılmış olan malt şırasının süzülmesinden kalan

Peynir altı suyundan ayrılan pıhtılaştırılmış protein kalıntısının kurutulmasıyla elde

Yağı alınmış sütten kazein, laktalbümin ve küçük miktarlardaki süt proteinlerinin çökel

Turunçgil familyası meyvelerinin kabuklarının, iç kısımlarının, kalıntılarının ve bazen

1) işsiz, güçsüz oturmak 2) bir yerde uzun süre oturmak 3) otururken yapılan işlerle uzun yı

Düşünmek, soruna bir çözüm aramak. Örn: Ferit bu aralık kendi kendine muhakemeler yürütmÃ

Herhangi bir görüş üzerinde ayrıntılarıyla düşünce üretmek.

Uzun zaman emek vermiş olmak veya boşuna vakit geçirmiş olmak.

Süt tozu veya kan unu vb. ürünler elde edilirken, yem maddesinin ısıtılmış silindir yüzeyin

Belli etmeden iş çevirmek, ortalığı karıştırmak. Örn: Saman altından su yürüten, ürkek

Yağışı bol bölgelerde yeşil bitkilerde besin madde kayıplarının azaltılması için yerde k

Yem maddesindeki suyun sıcak hava üflenerek kurutulması. Genellikle yonca unu üretiminde uygulan

Sap, yaprak ve koçandan oluşan tüm mısır bitkisinin yapay olarak kurutulup öğütülmüş biç

Diğer kültür bitkilerinden, yabancı otlar ve küfden makul derecede ari olan yonca bitkisinin to

Turunçgillerde, özellikle limonlarda gelişerek, dal uçlarının kurumasına yol açan ve birkaç

Kurutma fırını ya da benzeri bir düzenden yararlanarak ağacı kısa sürede kurutma işi.

Suni kurutulmuş mısır bitkisi.

Suni kurutulmuÅŸ yonca.

Yeşil ve taze yem bitkilerinin biçildikleri yerde atmosferik koşullarda kurutulması işlemi.

Bir izlenceyi oluşturan komutların bilgisayar donanımınca uygulanması, izlencenin işletilmesi.

İktisat politikası yapıcılarının yeni bir politika uygulamaya karar vermelerinden politika ara

1. Diğer organ ya da hücrelerin faaliyet oranını belirleyen hücre ya da organ kısmı. 2. Yüre

Hareketi başlatan, hareket hızını kontrol eden odak, peysmeyker, önder odak. Kalbin peysmeykeri

Evlilik birliğini sürdürmek. Örn: Yuva kurma, yuvayı yürütme sorumluluğu yine benim üstüm