-
Seyhan » M.yusuf Televi Aile Sağlık Merkezi
Sucuzade Mh. 30043 Sk. Seyhan / Adana
-
Beyoğlu » Türker İnanoğlu Vakfı Sinema- Televizyon Özel Eğitim Ve Öğretim Merkezi Kursu
Firuzağa Mah. Boğazkesen Cad. No: 92 İç Kapı No: 1 Beyoğlu / İstanbul
-
Cep Televizyonu
TV. Boyu genellikle 7,5 cm olan, cepte taşınabilecek boyda almaç.
-
Çocuk Televizyonu
TV. Çocuklar için televizyon izlencesi hazırlayan televizyon kolu.
-
Dolaysız Televizyon Uydusu
TV. Kıtalararası televizyon yayınını, yer ara yayaçlarının aracılığı olmaksızın, doğr
-
EÄŸitim Televizyonu
TV. Televizyonun eğitimde yardımcı bir araç olarak kullanılmasını amaçlayan, eğitim izlence
-
El Televizyonu
TV. Genellikle iç dalgalıklı, transistorlu, kent akımı ya da pil, akımtoplar, bataryayla çalÄ
-
Genç Televizyonu
TV. Gençler için izlence hazırlayan televizyon kolu.
-
Gösterici ışıtaçlı Televizyon
TV. Yüksek gerilimli bir eksiuç ışıtacı yardımıyla televizyon görüntülerini görüntülü
-
Kablolu Televizyon
TV. Televizyon yayınlarını konutlara elektrik, havagazı, su gibi özel bir dağıtım ağıyla u
-
Kutucuklu Televizyon
TV. İçinde, önceden doldurulmuş mıknatıslı görüntü kuşağı bulunan ya da istenilen telev
-
Mekanik Televizyon
TV. Mekanik taramaya dayanan televizyon.
-
Okul Televizyonu
TV. Okullardaki ders izlencelerine uygun biçimde hazırlanmış yayın.
-
Özgün Televizyon Oyunu
TV. Herhangi bir metinden uyarlanmamış, doğrudan doğruya televizyon için hazırlanmış oyun.
-
Paralı Televizyon
TV. Tecimsei televizyonun kapalı yayınına dayanan, ancak abonelerin izleyebileceği izlenceleri e
-
Renkli Televizyon
TV. Doğadaki renkleri aktarabilen, siyah-beyaz televizyon için yeterli olan parlaklık bilgisinin
-
Renkli Televizyon Ä°ÅŸlemleri
TV. Renkli televizyonu gerçekleştirmede kullanılan değişik yöntemler. (Bugün başlıca şu ü
-
Salon Televizyonu
TV. Genellikle möbleli, kapaklı, büyük boy almaç.
-
Siyah-beyaz Televizyon
TV. Yalnız siyah ile beyaz arasındaki gri kertelenmesine uygun elektrik akımı kullanarak doğada
-
Taşınabilir Televizyon
TV. El televizyonu ile salon televizyonu arasında yer alan, bir yerden bir yere kolaylıkla taşın
-
Tecimsel Televizyon
TV. Kamu kuruluşu niteliği taşımayan, kazanç amacıyla çalışan, elden geldiğince geniş izl
-
Televisor
TV. İskoçyalı John Logie Baird'in 1922'de Nipkow tekerine dayanarak tecimsel olarak gerçekleşti
-
Televizyon
Elektromanyetik dalgaları canlı resim haline getiren ve eğitim alanında kendisinden etkili biçi
-
Televizyon Belgesi
TV. Televizyon almacı iyelerinin, almaçlarını ilgili yere yazdırmaları karşılığında aldı
-
Televizyon Bildirmeni
TV. 1. Televizyon için haber derleyen gazeteci. 2. Derlediği haberleri televizyonda kendi sunan ga
-
Televizyon Dergisi
TV. Televizyonla ilgili konularda yayınlarda bulunmak üzere çıkarılan dergi.
-
Televizyon DerneÄŸi
TV. Televizyon izleyicilerinin kurduğu ve televizyon sanatını tanıtmak, sevdirmek, televizyon bi
-
Televizyon Dilbilgisi
TV. Televizyon dilinin kullanılışında, uygulanışında göz önüne alınan kurallar.
-
Televizyon Dili
TV. 1. Televizyonun bir anlatım aracı olarak taşıdığı özellik ve olanakların, kendine özgÃ
-
Televizyon Dünyası
TV. Televizyoncuların, televizyon kuruluşlarının oluşturduğu çevre.
-
Televizyon Enstitüsü
TV. Televizyon araştırma, inceleme, öğretimini amaçlayan yüksek öğretim kurumu.
-
Televizyon EstetiÄŸi
TV. Televizyonu güzel sanatların bir dalı olarak ele alıp, televizyondaki yaratma çabasının d
-
Televizyon Filmi
Sinema/TV. 1. Televizyonda gösterilmek üzere özel olarak hazırlanmış film televizyon özellikl
-
Televizyon GiriÅŸi
TV. Bazı almaçlarda mıknatıslı görüntü aygıtı ya da kapalı yayında televizyon alıcısı
-
Televizyon Göstericisi
TV. Bir televizyonun verdiği görüntülerin kalabalık topluluklarca izlenmesini sağlayan özel y
-
Televizyon Gösterimi
TV. Televizyon yayınının kalabalık izleyici topluluklarınca izlenmesini sağlamak üzere, telev
-
Televizyon Gösterisi
Televizyonda gösterilmek üzere hazırlanan ve televizyon yayınlarının özelliÄŸini taşıyan gÃ
-
Televizyon Hakkı
Sinema/TV. 1. Bir filmin televizyonda gösterimini sağlayan hak televizyonda yayın hakkı. 2. Herh
-
Televizyon Ä°mi
TV. Televizyon alıcısından çıktıktan sonra işlenen, alıcıdan gelen resim imine, eşleme ve
-
Televizyon Ä°ÅŸleyimi
TV. Televizyon yayınlarının hazırlanmasını, yayınlanmasını gerçekleştiren, buna ek olarak
-
Televizyon Ä°yesi
TV. Televizyonu olan ve bunun için televizyon belgesi alan kimse.
-
Televizyon Ä°zi
TV. Mıknatıslı görüntü kuşağı ya da televizyon plağında televizyon iminin oluşturduğu i
-
Televizyon Kılavuzu
TV. Filmlerin televizyonda gösterimi için film yayıncısına gerekli bilgileri veren kılavuz çe
-
Televizyon Kitaplığı
TV. Televizyonla ilgili yayınların bir araya toplandığı kitaplık.
-
Televizyon Kukla Gösterisi
Televizyon yoluyla kukla gösterisi.
-
Televizyon Kültürü
TV. Televizyonla ilgili konularda yeterli genel bilgilerin tümü.
-
Televizyon Kuramcısı
TV. Televizyon kuramı alanında çalışan düşünür.
-
Televizyon Kuramı
TV. Televizyondaki yaratma çabalarına yön veren, televizyon yapıtlarının dayandığı ilkeleri
-
Televizyon Öğretimi
TV. Televizyon diline yabancı olan kimselere bu dilin özelliklerini öğretmek, televizyonu bir an
-
Televizyon Öğretmeni
TV. Televizyon ya da televizyonculuk öğretimiyle uğraşan kimse.
-
Televizyon Oyuncusu
TV. Televizyon oyunlarında çalışan oyuncu.
-
Televizyon Oyunu
Televizyonda seyredilmek üzere filme çekilen, bunun için de sinema uygulayımına göre hazırlan
-
Televizyon Oyunu
TV. Televizyon diline ve uygulayımına uygun biçimde yazılmış, genellikle bir ya da bir buçuk
-
Televizyon Oyunu
Televizyonda seyredilen, bunun için çoğu zaman filme alınan ve filim tekniğine uygun olarak haz
-
Televizyon Plağı
Sinema Üzerinde resim ve bununla ilgili ses bilgileri taşıyan ve bir televizyon almacında izlene
-
Televizyon Plakçaları
TV. Televizyon plağını okuyan öz yapıdaki plakçalar.
-
Televizyon Sanatçısı
TV. Televizyon sanatının ürünlerini veren kimse.
-
Televizyon Sanatı
TV. Herhangi bir kavramı, bir düşünceyi, bir konuyu, devinimli resimler (görüntüler) yardımÄ
-
Televizyon Takımı
TV. Bir televizyon izlencesini hazırlayan uygulamanlar, işçiler, oyuncular, sanatçılar topluluÄ
-
Televizyon Tarihçisi
TV. Televizyon tarihi üzerine araştırma ve inceleme yapan kimse.
-
Televizyon Tarihi
TV. Televizyonun bulunuş, doğuş, gelişme evrelerini konu alan tarih dalı.
-
Televizyon Toplumbilimi
TV. Televizyonun toplum içindeki yer ve etkisini, toplumbilimsel özelliklerini inceleyen bilim kol
-
Televizyon Türesi
TV. Televizyon çalışmalarını düzene bağlayan türe kurallarından oluşmuş türe dalı.
-
Televizyon Türleri
TV. Ä°zlencelerin belli bir konuyu iÅŸlerken kullandığı gerece, çeÅŸitli öğelerin kullanılıÅ
-
Televizyon Uygulayımı
TV. Bir televizyon izlencesini gerçekleştirmek bu izlenceyi yayına hazırlamak için başvurulan
-
Televizyon Yapıtı
TV. Bir düşünce, yaratı ürünü olarak televizyon izlencesi. Türe açısından "fikir ve sanat
-
Televizyon Yasası
TV. Bir ülkedeki televizyon çalışmalarını ya da bu çalışmaların yalnız bir bölümünü d
-
Televizyon Yayacı
TV. Televizyon izlencelerini yayan yayaç.
-
Televizyon Yazınlığı
TV. Televizyon üzerine yayımlanmış kitap ve süreli yayınların tümü.
-
Televizyon Yinelenimi
TV. Radyo yinelenimleri sınırı içinde yer alan ve televizyon yayınlarında kullanılan yineleni
-
Televizyon Yolu
TV. Mıknatıslı görüntü kuşağı ya da televizyon plaklarında televizyon iminin yer aldığı
-
Televizyon, Tv
TV. 1. Devinimli görüntülerin kablolar ya da telsiz bağlantısıyla çok uzaklardaki yerlere ula
-
Televizyon-gerçek
TV. Sinemadaki Sinema-Gerçek akımlarının televizyona uygulanmışı.
-
Televizyona Alma
TV. Yayınlanacak konuyu alıcıyla saptama.
-
Televizyona Almak
TV. Televizyona alma eylemi.
-
Televizyonagider
TV. Bir kimsenin, bir nesnenin, bir varlığın ya da görünümün, görünüş ya da işleniş bak
-
Televizyonagiderlik
TV. Televizyonagider olma durumu.
-
Televizyoncu
TV. 1. Televizyonun çeşitli kollarından herhangi birinde çalışan kimse. Uğraşı televizyoncu
-
Televizyonculuk
TV. 1. Televizyon yayınlarının gerçekleştirilmesi için gerekli araç ve gereçleri yapmak, yay
-
Televizyonculuk Öğretimi
TV. Televizyonun herhangi bir dalında televizyoncu yetiştirmeyi amaçlayan öğretim.
-
Televizyonculuk Okulu
TV. Televizyonculuk öğretimi yapılan, televizyon uygulamanları, oyuncuları, sanatçıları yeti
-
Televizyonculuk Uğraşı
TV. Televizyonun çeşitli kollarından herhangi birinde yapılan iş, uğraş konusu.
-
Televizyonda Gösterim
Sinema/TV. Bir filmin izleyicilere televizyonda sunulması.
-
Televizyonla EÄŸitim
1. Televizyonun görsel-işitsel etki ve olanaklarından yararlanarak çocukların, gençlerin ve ye
-
Televizyonla Öğretim
TV. Ders izlencelerinin televizyon yayınlarıyla uygulanması.
-
Televizyonla Tanı
TV. Doktor ile hastanın televizyon iletişimi yardımıyla karşılaştırılmaları sonucu gerçek
-
Televizyonla Yayım
Bir yapıtın, resim ve aynı zamanda ses ve im taşıyan araçlar yardımı ile yayımı.
-
Televizyonla Yayım Hakkı
Televizyonla yayım için yapıt iyesine tanınmış hak.
-
Televizyonla Yayınlama
TV. Herhangi bir izlencenin, yapıtın televizyon aracılığıyla almaçlara ulaştırılması.
-
Televizyonla Yayınlamak
TV. Televizyonlu yayınlama işi.
-
Televizyonlu Bakaç
Sinema/TV. Yansımalı bakaçların, kapalı yayınla birleştirilmiş biçimi (Bu durumda ortaya bi
-
Televizyonlu Telefon
TV. Telefon ile televizyonun birleşmesinden oluşan ve karşılıklı konuşan kimselerin birbirler
-
Televizyonluk
TV. Televizyona özgü olan, televizyon özelliği gösteren, televizyona gider özellikleri bulunan
-
Televizyonsever
TV. Televizyon sanatını, kültürünü benimsemiş, televizyona bundan dolayı bağlı olan kimse
-
Tıp Televizyonu
TV. Tıp çalışmalarını, özellikle ameliyatları ilgililere aktaran televizyon kolu.
-
Türkiye Radyo-televizyon Kurumu
TRT TV. Türkiye'de 1961 Anayasasına göre, 24.12.1963 gün, 359 sayılı yasayla kurulan, radyo ve
-
Üçboyutlu Televizyon
TV. İki mercekli alıcı yardımıyla elde edilen çift resimlerin yayınlanması ve bunların alma
-
Ulusal Televizyon Dizgesi Kurulu
TV. ABD'de Federal İletişim Kurulu'nun televizyonla ilgili çalışmalarını yürüten, özellikl
-
Uydu Televizyonu
TV. Bir yer yayacının aracılığına gerek kalmaksızın doğrudan doğruya bir televizyon uydusu
Telefon: (312) 297 50 00, Adres: Bilkent Plaza B2 Blok 06530 TÃœRKÄ°YE
İngilizce Bağlaçlar 4 - Conjunctions 4; Televizyon açık olduğu halde, o (erkek) uyudu - He fell asleep although the TV was on. Geç olduğu halde, o (erkek) daha oturdu - He stayed a while although it was late.
Ortaokul öğrencilerinin büyük bir kısmı televizyon yerine sosyal paylaşım sitesi Youtube’de video izlerken, lise öğrencilerinin yüzde 61.7’si akıllı telefonlardaki Whatsap programıyla yazışmayı tercih ediyor.
İngilizce Otelde Şikâyetler - In the Hotel Complaints; Odada telefon yok - There is no telephone in the room. Odada televizyon yok - There is no TV in the room. Odanın balkonu yok - The room has no balcony.