-
BEYLIKDUZU » EMRAH TUTUS
ADNAN KAHVECI MAH. YAVUZ SULTAN SELIM BLV. NA NO:65/19
-
Hasankeyf » Hasankeyf Beşir Tutuş Çok Programlı Anadolu Lisesi
Bahçelievler Mah. Atatürk Cad. No: 120 Hasankeyf / Batman
-
Dodurga » Tutuş İlkokulu
Tutuş Köyü No: 214 Dodurga / Çorum
-
Bahse Girmek (tutuÅŸmak)
Görüşünde veya iddiasında haklı çıkacak tarafa bir ÅŸey verilmesini kabul eden sözlü anlaÅ
-
Eline TutuÅŸturmak
Karşısındakinin isteyip istemediğini düşünmeksizin verivermek. Örn: Bir şey demeden mektub
-
Etekleri TutuÅŸmak
Çok telaşlanmak. Örn: Öğleden sonra vali yine kıza köpüre arayınca komiser Zihni 'nin etek
-
Ä°ddiaya Girmek (tutuÅŸmak)
Karşıt iddialarda bahse girişmek. Örn: Balkonda yan yana oturmuş, bir yandan tutulan Ay'ı izl
-
Kavgaya GiriÅŸmek (tutuÅŸmak)
Kavgaya baÅŸlamak. Örn: Kendilerine acındırmak için yalandan kavgaya tutuÅŸup birbirlerinin saÃ
-
KendiliÄŸinden TutuÅŸma
Kıvılcım ateşlemeli motorlarda karışımın kendi kendine tutuşması olayı.
-
Kerpeten TutuÅŸu
İki yaşından küçük çocukların nesneleri baş parmaklarıyle avuçları arasına sıkıştır
-
Lades TutuÅŸmak
Tavuğun lades kemiğini birer ucundan karşılıklı tutup kırarak lades oyununa başlamak. Örn:
-
Paçası Tutuşmak
Telaşlanmak. Örn: Ne oldu, yine Esma'nın paçası mı tutuştu? -H. R. Gürpınar.
-
Tokaç Tutuşu
Tokaç sapını çeşitli biçimlerde ve yapılacak vuruşa göre kavrayış durumu.
-
TutuÅŸ
Ses çıkarmada gerilim ile gevşeme arasındaki ikinci evre.
-
TutuÅŸkan
Kolayca tutuÅŸmaya uÄŸrayan.
-
Tutuşkan Çözen
Kolayca alaz alabilen çözen.
-
TutuÅŸkan Gaz
Tutuşkanlık özelliği gösteren gaz.
-
Tutuşkan Sıvı
Tutuşkanlık özelliği gösteren sıvı.
-
Tutuşkanlık
Kolaylıkla tutuşma özelliği.
-
TutuÅŸlu
Süremli abanıklara TUTUŞLU ABANIK da denir.
-
TutuÅŸma
Alaz alıp, yanmağa başlama olayı.
-
TutuÅŸmaz
TutuÅŸmaya uÄŸramayan.
-
TutuÅŸmaz Gaz
TutuÅŸmaya uÄŸramayan gaz.
-
Tutuşmaz Sıvı
Tutuşmaya uğramayan sıvı.
-
Tutuşmazlık
Tutuşmaz olma özelliği.
-
TutuÅŸturma
Bir fırın ya da ocağı çalıştırmak için, yakıtını yakma işlemi ya da yakıtın yanma ola
-
Yanıp Tutuşmak
1) güçlü bir aşk ile sevmek 2) bir şeyi elde etmek için güçlü bir istek duymak. Örn: Her
Havada toz olarak asılı duran karbonhidratın miktarı, bir metreküpte 50 gramı aşınca herhangi bir şekilde tutuşturulduğunda patlar. Un tozları o kadar küçüktür ki, anında yanar ve bu yangın diğerlerine zincirleme yayılır.
Benzin de soğuk havada kolayca buharlaşamayınca, buji ateşlediğinde tutuşması da zor olur. Motor yağı soğuk havada kalınlaşır.
I. Balkan Savaşı’nda aldıkları toprakları kendi aralarında paylaşamayan Balkan ülkeleri kendi aralarında savaşa tutuştular. Osmanlı Devleti bunu fırsat olarak gördü ve saldırarak Edirne ve Kırklareli’yi geri aldı
Hoca’ya sormuşlar: Saz çalmayı bilir misin? "Bilirim"demiş. "Buyur, çal bakalım"diyerek eline bir saz tutuşturmuşlar.