Göz yuvarının en içte bulunan ışığa duyarlı tabakası. Biri göz yuvarının gerisini çevr

anat. Göz yuvarlağının en içteki görmede işlev gören ve dıştan içe doğru pigmentli epite

İki gözden her birinin ayrı ayrı alanlara bakması sonucu olarak birleştirici bir tasarımın g

Tahıl tanelerinin dış kısmında bulunan yağ, niyasin, mineral bakımından zengin ve fitik asid

Miyelinli sinirlerde, aksonun etrafında Schwann hücresinin zarının üst üste sarılmasıyla olu

(Yun. arachne: örümcek eidos: şekil) Beyin ve omuriliği çevreleyen ve bağ dokusundan oluşmuş

Polipeptit zincirlerinin helezonlar oluşturmayıp düz bir durumda olduğu, polipeptit zincirlerini

Çok sıralı hücrelerden oluşmuş, en alt tabakadaki hücreleri silindirik, orta tabakadaki hücr

Derinin epidermis tabakası, ağız ve özofagusta olduğu gibi, eşit biçimde olmayan birçok hüc

Kan damarları, melânositler, bağ dokusu hücreleri ve tellerince zengin gevşek bağ dokusundan o

anat. Bulbus okuli adı verilen göz yuvarının kan damarlarından zengin orta tabakası. Korioidea

Süngerlerde vücut hücrelerinin meydana getirdiği ve ektoderme karşılık olan dış tabaka.

Derinin epidemisinde, bazal tabakanın üzerinde, çok köşeli, kübik ya da biraz yassılaşmış

Sindirim kanalının mukoza ve submukoza tabakalarını dıştan çeviren, içte halkasal, dışta b

Mesostigmatid akarların vücudunun üstünü örten tabaka.

Hücre zarlarında bulunan iki lipit tabakası. Gliserin ya da sfingozine bağlı yağ asidi yan zin

(Yun. endon: içinde thele: meme başı) Yürek, kan, lenf damarları ve vücuttaki diğer içi sıv

(karşılık: endotelyum), (Yun. endos=içerde, Yun.thele = meme başı) İç-deri köklü olan ve k

Deride ölü ve dökülen hücrelerden oluşan epidermis tabakasının en üst kısmı.

Retinanın beslenmesi için önemli görev yapan, gözün damar tabakasının ince kan damarlarınca

Bir konu üzerinde konuşulurken ilgisi dolayısıyla söz başka bir konuya geçer, sohbet uzar, gi

Miyelinli sinirlerde, aksonun etrafında Schwann hücresinin zarının meydana getirdiği katlanmala

Dermisin sık bağ dokusundan yapılmış alt tabakası.

anat. Derinin dermisinde derinde yer alan, kollajen ipliklerle elastik ipliklerin biçimlendirdiği

(Lat: stratum: tabaka lux: ışık) Derinin epidermis tabakasında, granüllü tabakanın üzerinde

Göz yuvarının, saydam tabaka (kornea) hariç, 5/6' sını en dıştan örten, dışta episklera,

Metabolik veya yapısal değişimin görülmediği kemiklerde, kemik yüzeyini örten mineral içerm

hlk. 1. Şap. 2. Panarisyum.

Değnek ucunda tabak döndürmek gösterisi. Bir hokkabaz aynı anda beş altı tabak döndürebilir

Tabaklarla numaralar gösteren hokkabaz.

Karından ayaklıların (Gastropoda) akciğerli salyangozlar (Pulmonata) takımından, kabuğu ince,

(Planorbis): Karından-ayaklılar (Gastropoda) sınıfının akciğerli-salyangozlar (Pulmonata) tak

Birinin yakınlarına gösterdiği sert davranış onun iyiliği içindir.

Araştırılan özellik alt gruplarda farklılıklar gösteriyorsa, her birimin yalnızca bir tabaka

işin bu denli acele ve önemli mi? anlamında kullanılan bir söz.

(Lat: stratum: kat granulum: tanecik) Üst derinin (epidermis) üreyen tabakası (stratum germinativ

Hücre kültür kaplarının yüzeyinde tek tabaka olarak çoğalan hücreler.

Molekül ya da hücre olarak birimlerin homojen tek bir kattan oluşması. Monolayer.

Tek sıra hücre tabakasından oluşan, omurgasız hayvanların dış yüzeyi ile omurgalı hayvanla

Genellikle silindirik ya da kübik, değişik şekilli, bazal laminaya yan dezmozomlarla, birbirleri