Alay o işten umudunu kesmek, o işin olacağına inanmamak, o işten vazgeçmek.

Arada kırgınlık oluşmak. Örn: Hiç cevap vermedi, ağlamaya başladı ama aramıza soğukluk g

Seyrek gelen bir konuğa yarı sitem, yarı sevinçle söylenen söz.

Tıp dilinde gonore denilen bir çeşit zührevi hastalıktır. Cinsi münasebetle bulaşır. İdrar

Kaba bir işe veya bir söze gereksiz yere karışarak onun akışını sektirmek.

Tam manasıyla tatmin olamayan kadının cinsel ilişkiye gereği gibi cevap vermemesine tıp dilind

Tam manasıyla tatmin olamayan kadının cinsel ilişkiye gereği gibi cevap vermemesine tıp dilind

1) soğuk küçücük bir delikten bile girebilir ve rahatsızlık verebilir 2) bazı küçük olayl

Hiçbir iş yapmamak. Örn: Anneciğim, hayatımı kazandığımda senin elini sıcak sudan soğuk

Ölümden sonra dolaşımın durmasıyla metabolizma faaliyetlerinin durmasıyla kadavrada vücut s�

Araya ölüm girdiğinde sevgi de, düşmanlık da sıcaklığını yitirir.

Yoluna girmiş olan bir işi bozmak. Örn: Biz olanca gücümüzle Batılılaşmaya çalışırken

Aşırı soğukla karşı karşıya kalan özellikle yaşlı boğalarda skrotumun alt kesimlerinin v

Düşük sıcaklıkta etki gösteren antikor.

Köpek ve kedilerde vücut sıcaklığı düştüğünde, kılcal damarlardaki aglutinasyon sonucu d

Oda sıcaklığındaki temizleme işleminde kullanılan silikat türü tuzların oluşturdukları te

Üşüyerek hastalanmak, üşütmek. Örn: İliklerine kadar da ıslanmış ve soğuk almış. -N.

Yüzey gerilimlinin çok yüksek olması yüzünden olağan sıcaklıkta eksicik salan üşek.

Monosodyum fosfat gibi tuzlardan oluşan ve pH değeri 6'ya yakın olan temizleyici.

Yoğun güç üreten kıvılcım ateşlemeli motorlarda kullanılan, sıcaklığı soğutma suyuna d

Parçaları ısıtmadan, oda sıcaklığında yapılan basma işlemi.

Soğuk bozunum işlemi uygulanmış çelik.

Isıtılmadan ve oda sıcaklığında yapılan bozunum işlemi.

Soğuk çekme işlemi uygulanmış olan.

Soğuk çekme işlemi ile elde edilmiş çelik tel.

Parçaları ısıtmadan ve oda sıcaklığında yapılan çekme işlemi.

Sıvı hidrokarbonlar kullanarak ve ısıtılmadan yapılan yağ giderme işlemi.

Eski ciltlerde, süsleme şeklini verecek kalıbın deri üzerine yaldızsız olarak basılması yol

Ay yüzeyinde görülen düzlüklerden biri.

Pastırmalık etlerin gece yapılan baskılama işlemi.

İlgisiz, sevimsiz davranmak. Örn: Suat ilgilerine heyecanla karşılık vermiyor, biraz uzak ve s

Ansızın bildirilen tatsız bir haber olumsuz bir tepki yaratmak.

Söz, davranış vb. yersiz ve sevimsiz olmak. Örn: Bir cenaze alayında böyle bir latife az buç

Duvarlarından ısıtılan ve dıştan su soğutmalı, bir tür vakum fırını.

Soğuk çözeltiler kullananarak yapılan fosfatlama işlemi.

Soğuk haddeleme işleminde kullanılan hadde.

Parçaları ısıtmadan yapılan haddeleme işlemi.

Soğuk haddeleme işleminden geçmiş alaşım.

Soğuk haddeleme işleminden geçmiş çelik.

Ülkemizin her tarafında olmasa bile, kışın çok soğuk geçtiği yerlerde, özellikle sabahlar�

Soğuk aglutinin hastalığı.

Eksenucu çemberi dolaylarında yayılan, başlıca özelliği en yüksek aylık ortalama sıcaklı�

Bozunum yoluyla kesit alanı küçültmek uygulanan için soğuk işlem.

Soğuk indirim işlemi uygulanmış olan.

Soğuk indirim işlemi uygulanmış alaşım.

Soğuk indirim işlemi uygulanmış çelik.

Soğuk işleme işlemi.

Parçaları ısıtmadan ve oda sıcaklığında işleme.

Soğuk işlemeye uygun olan çelik.

Soğuk işleme işlemlerinde kullanılacak kalıpları yapmağa uygun, yüksek karbonlu, yüksek kro

Soğuk işleme işlemlerinde kullanılan takımları yapmağa uygun çelik.

Soğuk işlemeden geçmiş olan.

Soğuk işlemeden geçmiş çelik.

İnce pul, ince uzun çubuk gibi parçaların büzülmelerini önlemek amacıyla, soğuk kalıp içi

(karşılık: poikiloterm hayvanlar), (Yun. poikilos=değişik, Yun. therm=sıcaklık), Vücut ısı

Karkasın +4 oC’de 24 saat dinlendirilmesinden sonraki ağırlığı.

Parçaları önceden ısıtmaksızın yüksek basınç uygulamasıyle yapılan kaynak işlemi.

Konserve kutularının ısı işlemi sırasında kontrol edilmesi gereken en soğuk noktası.

1. Uzun vadeli sermaye hareketlerine konu olan para. 2. Doğrudan yabancı sermaye yatırımı gibi

Suyun ve göğün rengi mavi, lacivert ve mor, çimenlerin ve ağaçların rengi yeşil soğuk renkl

(Resim) Mavi, lacivert ve mor renklere verilen genel ad.

Hücrelerin, dokuların, embriyoların ya da tohumların çok düşük sıcaklıklarda (-100 °C'den

Hücre, doku, embriyo veya tohumların yaşayabilirliğini sürdürmek için çok düşük sıcaklı

Optimum üreme sıcaklığı 10 -15 oC olan, ancak 0 oC’nin altındaki sıcaklıklar ile 20 oC aras

TV. Oyuncuların her çekimdeki devinimleri yinelemesi, uygulamanların bu devinimleri izlemesi, yö

Ani ve fazla bir soğuk karşısında organizmanın gösterdiği tepkinin başlangıcında beliren g

Soğuk su içilmesini takiben solunum güçlüğü ve koyu kırmızı renkli idrarla belirgin, özel

Yaşlanma sertleşmeli alüminyum alaşımlarına su verme işleminden sonra, soğutulmuş odaya yer

Hastalığı soğukla tedavi etme, soğuk hava tedavisi, psikroterapi.

Korkmak, heyecanlanmak, bunalmak, gerilmek. Örn: Safinaz kardeşini düşününce soğuk ter dökt

Hayvanın terli kısımlarına elle dokunulduğunda ter salgısı ve derinin soğuk hissedildiği ha

Çeliğin bileşiminde fosfor ve borun sonucu, çoğunlukla düşük sıcaklıklarda, yapı dayancı

100° C den aşağı sıcaklıkta CO2 li ya da CO2 siz su buharı çıkaran tütenler.

S] TV. Yansıtıcısı amüminyumlu değil özel bir katla sıvanmış, konu üzerine düşürdüğ�

Yeterli elektrik alan şiddetiyle ısıtılmamış olan bir yüzeyden elektron yayınlanması.

Özel koşullarda saklanması gereken gıdaların üretiminden tüketimine kadar her aşamada, veya

Yoğunlaşma sıcaklığının altına inildikten sona bile yoğunlaşamamış olma özelliği.

Vücut ısıları çevre ısısına göre değişen balık, kurbağa, böcek gibi değişken ısıl�

Kuzey Batı Avrupa’nın soğuk iklimli yerlerindeki at ırkları.

(Yun. poikilos: değişik therme: sıcaklık) Vücut sıcaklıkları, yaşadıkları ortamın sıcak

Kolayca, öfke, telaş ve heyecana kapılmamak. Örn: Önce ince manevralar denedi ama soğukkanlı

Hamamlarda yıkanılan yer ile giyinilen arasındaki bölüm.

Pelet veya kırılmış tane yemleri küf ve böceklerden korumak amacıyla geliştirilen, silo, amb

Hayatına giren yeni şeyler, yeni dostlar kişiye hoş görünür.

Ürkütücü olmak. Örn: Ölümün yüzü soğuktur.