Bir şeyi edinme, yapma veya onunla uğraşma isteğine kapılmak, bir şeye eğilim duymak. Örn:

Çevresinde toplanmak, ortaya almak, kuşatmak. Örn: Ön arabanın karşısına geçerler, bohçac

Sürekli düşünmek, hep onunla meşgul olmak. Örn: Saat dokuza yaklaşırken onun içini bir bay

Sinema Tek sıra delikli filmlerde kullanılan ve duyarkatın içte ya da dışta kalmasına göre i

Proteinlerdeki en yaygın ikincil yapılardan biri olup bir polipeptit zincirinin bir ana eksen etra

Ucaysal konaçlara göre denklemi (…)olan düzlemsel eğri.

Bir olay, önüne geçilemez, tehlikeli bir durum almak.

Büyük felaket getirmek. Örn: Sonradan Kayabaşı'nın başına ve bizim başımıza dünyanın b

İçli dışlı, candan, pek içten. Örn: Bir gün evvel canciğer kuzu sarması, ferdası günü

Bir iş içinden çıkılmaz duruma gelmek, çaprazlaşmak.

Karşı güreşçinin beline oturup çift ayakla vurulan sarma.

Baz çiftlerinin hidrojen bağları ile birbirine bağlanmasıyla oluşan iki sarmallı DNA yapısı

Yapısında tanen ve reçine içeren mahmude otu türlerinden ülkemizde yetişen bir tür.

Alt solunum yollarının kronik tıkanıklıklarında mukusun yoğunlaşması sonucu oluşan, sarmal

Verilen p, q önermeleri için, doğruluk değerleri aşağıdaki çizelgeyle verilen ve (…)simgesi

Sinema/TV. İçinde ufacık döner sarma bulunan sestoplar çeşidi.

TV. Alıcı ve almaçlarda elektron demetini dikey olarak saptıran sarma.

Araliaceae familyasından, çok yıllık, sarılıcı, yaprak dökmeyen, odunsu bir bitki. Orman sar

Yaprakları dışarıdan yara tedavisinde ve romatizmada, meyveleri sürgüt ve kusturucu olarak kul

Yaprakları almaşlı, nadiren karşılıklı dizilişli, çanak yaprakları körelmiş, taç yaprak

Fiyatlar genel düzeyinin bir kez yükselmeye baÅŸlamasıyla çeÅŸitli gelir gruplarının yarattıÄ

Birini azarlamak, onur kırıcı sözlerle suçlamak.

Bir mıknatıslı kuşak üzerindeki işlemler bitirildikten sonra, kuşağı makarasına yeniden sa

Sinema Kurgu, gösterim, okuma gibi çeÅŸitli iÅŸlemler sırasında filmi, çeÅŸitli kuÅŸakları alÄ

1) gözleri sulanmak. Örn: Öyle halk türküleri vardır ki gözleriniz yaşarmadan okuyamaz veya

Bir iş güç bir duruma gelmek, güçleşmek.

Ucaysal konaçlara göre denklemi (...)olan düzlemsel eğri.

Sinema/TV. Geriye sarmanın hızlı olanı.

Sinema/TV. Öne sarmanın hızlı olanı.

Sinema/TV. Sarmanın hızlı olanı.

İçinden geçen mıknatıs alanı değişince yüksek kıvıl alıp veren tel sarmal.

İş, içinden çıkılması zor bir duruma girmek.

Dilemsel birinin oluşu ötekilerinin olmayışını gerektiren iki ya da daha çok sayıda olay.

Bir ÅŸeyi yapmak için her türlü imkândan güçlükle yararlanmak. Örn: Düğüne kimlerin çaÄ

Sinema/TV. Kurgu, gösterim, okuma gibi çeşitli işlemler sırasında filmi, çeşitli kuşakları

Ucaysal konaçlara göre denklemi (…)olan düzlemsel eğri.

TV. Eksiuç ışıtacının boynunda yer alan, elektron demetinin yatay ya da düşey sapmasını sa

Sıkıca sarmak. Örn: Bak o zaman nasıl yakınlaşacaksınız. Güven nasıl sarıp sarmalayacak

Erkek dansçının kadın dansçıyı kollarıyla sarması.

Üstteki güreşçinin, bir bacağını alttaki güreşçinin karnı altından bacakları arasına s

Sinema/TV. Bir filmi ya da bir mıknatıslı kuşağı bir makaradan, bir göbekten öbür makaraya,

Sinema/TV. Üzerine sarıcı yerleştirilmiş olan ve sarma işini kolaylaştıran masa.

Sarmayı vuran güreşçi yayma eylemine geçtiği anda, alttaki güreşçinin sarmaya alınmış ba

1. İnsan dış kulağının dış kıvrımı. 2. DNA sarmalı. Heliks. 3. Bir tip ikincil protein y

Yalıtılmış iletken teli yuvaksal bir yüzey üzerine bir ya da çok katlı sararak elde edilen u

(Süsleme) İyon düzenindeki sütun başlıklarının üst bölümünde yanlara doğru burgaç biç

bak, tersüstel sarmal, hiperbolik sarmal, Arşimet sarmalı.

Sinema Açılmanın sarmal biçimde olanı görüntünün, bir sarmalın bir noktasından başlayıp

Sarmal yol ya da sarmal kangal boyunca ardışık sarımlar aralığı.

Görünüşü sarmal biçiminde olan bulutsu.

Dişlerin, teker ekseni ile bir açı yapacak biçimde dizili olduğu dişli.

Hem dönme, hem ötelenme işlemleri altında görülen bakışım ekseni.

Toplumsal gelişmede, alt düzeyde gerçekleşen olayların üst düzeyde yinelenmesi durumu.

Sinema Kararmanın sarmal biçimde olanı görüntünün, tamamlanmış bir sarmalın yavaş yavaş

Kavela deliklerini makinede delerken kullanılan çift talaş kanallı, uzun merkezleme uçlu ve iki

Proteinlerin ve nükleik asitlerin sarmal biçiminde dizilmesi sonucunda ortaya çıkan yapı veya g

Bir birey ya da toplumsal kümenin açık eyleminin başka birey ya da kümeleri karşılık vermeye

Uzun çubuk şeklinde, katı ya da esnek olabilen, silindir şeklindeki kapsit içinde sarmal uzanan

Birçok bakteride DNA bağlama proteinlerinde görülen DNA bağlama motifi. Heliks yapan heliks.

Bir yuvgu çevresine tel sarılarak yapılmış ve eksenel yönde yük taşıyabilen yay.

1) birbirine sarılıp kucaklaşmak. Örn: Batan bir gemide birbirini arayıp bulduktan sonra sarma

Ucaysal konaçlara göre denklemi (…)olan düzlemsel eğri.

Güçlükler ortaya çıkmak, çözülmesi çok güç bir duruma gelmek. Örn: Böyle böyle işler

Bir molekülün kendi üzerinde veya çekirdek etrafında çember biçiminde sarınımı.

Çift sarmal DNA'nın kendi ekseni çevresinde tekrar halkalanması ile oluşan yapı. Süperheliks.

Çembersel DNA moleküllerinin daha yüksek düzeyde bir yapıyı oluşturmak üzere gösterdiği ke

Bir moleküldeki süper sarmalların sayısı veya süper sarmal dönüşü.

Tek ayakla vurulan sarma.

Ucaysal konaçlara göre denklemi tüst r = (…) olan düzlemsel eğri. Anlamdaş. sarmal.

Sigara kâğıdına tütün koyup sigara yapmak. Örn: Bir yandan tütün sararken bir yandan da kÃ

Ücretlerdeki artışların üretim maliyetlerini artırarak fiyatları artırdığı, fiyatlardaki

TV. Alıcı ve almaçlarda elektron demetini yatay olarak saptıran sarma.

Karşı güreşçiyi yaya alıp yerden biraz kaldırdıktan sonra ayakla sarma takma.