Bir kimseye çok kızmak veya çok öfkelenmek. Örn: Muhalifler bizi bir kaşık suda boğmak isti

Yararlı eserler veren, bilgi ve erdemle donanmış kimse alçak gönüllü olur.

Omurgalılarda alyuvar asalağı olarak yaşayan ve söbe, yuvarlak, armudumsu ya da çomağımsı b

Sporlular sınıfından olup, sığır, manda ve zebu kanında yaşayan alyuvar asalağı.

Akla mantığa sığmamak. Örn: Artık bu kadarını akıl havsala alamaz. -R. H. Karay.

Sap=>SiP ile SeP=>SoP biçimindeki önermelerin gevÅŸek geçerli olduÄŸunu dile getiren yasalar. KrÅ

Arıların midesine yerleşerek, arı sürgünü denilen hastalığı doğuran sporlu.

Bir canlının içinde veya üzerinde, sürekli ya da geçici olarak besin ve yer sağlama amacıyla

(Yun. para: yanında sitos: besin) Başka bir organizmanın içinde ve üzerinde, kendisine besin ve

Önümlü seslere denir. bk. Önüm.

Önce Roma Palyata komedyasında, sonra da on altıncı yüzyılın ortasında gelişmeye başlayan

Eski Roma Komedyasında ve Commedia dell'arte türünde görülen başkasının sırtından geçinen

Bitki asalağı böcek kurtçuklarında da geliştiği için, tarımsal savaşın doğal silâhları

Asalak yaşama uymuş böceklerin tümü.

Gösteri için geçerli olmayan, aygıtların birinden ya da kulisten gelen kaçak ışık.

Bir eksiciksel aygıtta oluşan amaç dışı salınım.

Asalakların yapısını, yaşayışını, konakçıyla ilişkisini ve yaptığı hastalıklarla bu

Asalakbilim konusunda geniş ve sağlam bilgiler edinmek üzere başladığı özel öğrenim süres

Bir bölgede, doğal koşullara bağlı olarak yaşayan ve çoğalan hayansal asalakların tümü.

Asalaklara karşı kullanılan ve onları öldürücü etkisi olan (ilâç).

İçinde ya da üzerinde asalak bulunan canlı. bk. konakçı.

Asalak yaÅŸama durumu ektilik, yelmeÅŸiklik.

(Yun. para: yanında sitos: besin) 1. Bir ortak yaşama tipi olup bir arada yaşayan iki farklı org

Asalağa bağlı, asalak sayılan, asalaktan ileri gelen.

İneklerin dölyatağı ve öbür eşey örgenlerine düşkün dölüt kamçılısından ileri gelen

Asalaklardan ileri gelen hastalık asalak iğezi. (Uyku hastalığı, sıtma, uyuz, külleme, birer

Soluk borularında akciğer kıl kurtlarından ileri gelen özel yangı.

Tatlı su balıklarının kas ve bağdoku gözelerine yerleşerek yedi mikron çapında çıbanlara

Som balıklarında delibaş etkeni sporlu hayvan.

Gelişmesini yalnız bir konakçı üzerinde tamamlayan, arakonakçı kullanmayan asalak.

Asalak yaşama uymuş bulunan ilkel ya da yüksek yapıda bitkilerden her biri asalak bitki.

Konakçının derisine yerleşen bitkisel asalak.

Konakçının iç ergenlerinde gelişen bitkisel asalak.

Yalnız belli bir bölgedeki şirketlerin taşınır değerlerinin işlem gördüğü borsa.

Kimyaca bisfenolik yapıda özellikle F. hepatica enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılan antelm

(Biçim ruhbilimi) Davranış ve anlıksal süreçlerin olanaklar açısından bütünlüğe, durulm

(Yun. megas: büyük kheir: el pteron: kanat) Memeliler (Mammalia) sınıfının, yarasalar (Chiropt

(Megachiroptera (Yun. megas = büyük, Yun.kheir=el, ptero- = kanat): Omurgalı hayvanlardan memelil

Önceleri, benzerlik, karşıtlık, yer ve zaman birliği diye belirlenen, daha sonra ise hepsi "bit

(…) . Krş. karşıolum yasaları.

Belirli bir gelişme evresinde ya da belirli aralıklarla asalak yaşam gösteren, bunun dışında

Civcivlerde ağır yitikler doğuran ve soydaş birçok türü daha bulunan sporlu hayvan.

Gelişmesini iki ya da daha çok konakçı üzerinde tamamlayan, arakonakçı kullanan asalak.

Konakçının üzerinde yaşayan ve çoğunlukla kan emme alışkanlığı olan asalak. (Baş biti b

Dışasalak yaşama durum.

Arakonakçı olarak keneleri, kesin konakçı olarak da sığır, manda ve zebuyu kullanan alyuvar a

Gelişme evrelerinden herhangi birini ya da ergin çağını, konakçının dokusal yapılarında ge

Düşünme sürecini açıklamak için ileri sürülen yasalar.

I. (Ruhbilimde) Ruhsal bir olay olarak düşünme eyleminin kendilerine göre oluştuğu kurallar. D

Çok kısa bir süre, o da karın doyurmak üzere konakçıya tırmanan, bunun dışında özgür ya

İnsanlık değerinden yoksun kişi, kılık kıyafetle, makam ve mevkiyle değer kazanmaz.

Üretim faktörlerinin alınıp satıldığı her türlü ortam.

Bir üşerli çözeltiden geçen akımın yol açtığı kimyasal etkilerle ve çözeltiden ayrılan

En çok 13 mikron uzunluğunda ve 0.3 mikron eninde olup, 9-10 keskin kıvrımlı bir burguyu andır

Asalakbilimin tarihçesini, konusunu, önemini, asalağın konakçıyle olan ilişkilerini, asalakla

Gümrüğe ilişkin, yürürlükteki bütün yasa, tüzük, yönetmelik ile yönergelerin tümü.

Aklı kabul edememek. Örn: Bir genç kızın evinden başka bir yerde sabahlamasını havsalası a

1) aklı almamak, kavrayamamak 2) kabul edememek.

Asalak yaşama uymuş bulunan ilkel ya da yüksek yapıda hayvan asalak hayvan.

Etkeni hayvan olan hastalıkların genel adı. (Sıtma bir hayvansal asalak hastalığıdır.)

Konakçının dış yüzünde beslenen ve barınan hayvansal asalak.

Konakçının iç yapısında yaşayan hayvansal asalak. (Bağırsak solucanı bir hayvansal içasal

E. L. Thorndike'ın, öğrenmenin kolaylaştırıcı ve doyurucu koşullarıyle engelleyici koşulla

(Yun. endos: içerde para: diÄŸer sitos: besin) DiÄŸer bir organizmanın içinde yaÅŸayan parazit. Ä

Bir organizmanın içerisinde yaşayan parazit, endoparazit, iç parazit.

(Yun. endos: içerde para: diğer sitos: besin) Diğer bir organizmanın içinde asalak yaşama duru

Bir organizmanın içerisinde parazit olarak yaşama durumu, endoparazitizm, iç parazitlik.

Konakçının içinde yaşayan asalak. (Sığırtenyası bir içasalaktır.)

İçasalak yaşama durumu.

Aralarındaki anlaşmazlık o kadar büyüktür ki onları uzlaştırma çaresi bulunamaz.

İktisadi karar birimlerinin bilinç ve iradesinden bağımsız olarak iktisadi olaylar arasındaki

1. Isı ve işlevsel iş karşılıklı dönüşebilir ve böyle bir dönüşümde ısı 4,18 x lO(.

Bir süreç sırasında, dizgenin dışa ısıl erke verme özelliği.

Oluşumu sırasında ısı veren.

Bir hava ve yakıtgaz karışımının, tüm ya da yarım yanması ile elde edilen ve istenilen çiy

Dış ortama ısı erkesi veren kimyasal tepkileşim.

Isısalan tepkimelere dayanarak sağlanan atmosfer üretiminde kullanılan üreteç.

Bir yakıtgaz-hava karışımının tüm yanması ile oluşmuş, içindeki subuğusu alınıp dışt

Kirli derileri, iyi bakılmayan yaraları da kolayca yaşama ortamı olarak seçebilen çürükçül

Konakçının kan dokusunda, ya doğrudan doğruya gözelerde, ya da gözeler arası sıvıda yaşay

Sıtma asalağı soyundan olup, karasu humması etkeni olarak bilinen sporlu hayvan.

İpek böceğinde, sindirim aygıtı ve başka örgen dokularına yerleşerek karataban hastalığı

Konukla konakçının karşılıklı olarak birbirinden geçinme, birbirine yarar sağlama durumu.

SaP, SeP, SiP, SoP özne-yüklem önermelerinin arasındaki ilişkileri dile getiren karşıtlık, a

Gelen ışın, kırılan ışın ve iki saydam ortamı ayıran yüzeyin geliş noktasındaki dikeyin

Belli bir mikroorganizmanın, belli bir hastalığın nedeni olarak deÄŸerlendirilebilmesi için, dÃ

Birbiri ardına verilen durağan iki görsel uyaranın, görünür devinim izlenimi yaratabilmesinin

(Yun. mikros: küçük kheir: el pteron: kanat) Memeliler (Mammalia) sınıfının, yarasalar (Chiro

(Microchiroptera), (Yun. mikros = küçük, Yun.kheire= el Yun. pteron = kanat):Omurgalı hayvanlard

Kurtçukların, özellikle tırtılların vücudunda gelişen bir başka böcek ya da böcek kurtçu

Balıklarda kas liflerine yerleşerek, bu bölgenin yumuşak bir kıvam almasına yol açan göze as

Sarımsak ve paprika içeren bir salam türü.

İlk kez 1865’de Gregor Mendel tarafından tanımlanan, genetik biliminin temelini oluşturan tek g

(G. j. Mendel: Avusturyalı rahip) Mendel tarafından bulunan ve bitki ve hayvanlarda birçok karakt

Ülseratif kolitisin tedavisinde kullanılan 5-amino salisilat.

Elma, portakal, limon, böğürtlen, ahududu, erik, vişne gibi meyvelerden meyve suyu reçel veya m

Sefalosporinlerden oksasefem türevi bir antibiyotik.

Gücün yetmediği işe kalkışılmamalı, kalkışılırsa da başkalarından medet umulmamalıdı

Geleneksel dirik bilgisinin dayandığı üç temel yasa : 1. Her cisim dıştan bir kuvvetle zorlan

Belirli kuramlara bağlı olarak öğrenmenin hangi etmen ve koşullar altında gerçekleştiğini b