Dicrocoelium cinsi digenetik trematodların neden olduğu enfeksiyon. Hayvanlarda ve insanlarda safr

Konsolide bütçe gelirlerinden faiz dışı bütçe harcamalarının düşürülmesiyle hesaplanan

Konsolide bütçe gelirlerinin faiz dışı bütçe harcamalarından büyük olması durumu, diğer

Konsolide bütçe harcamalarından faiz harcamalarının düşürülmesiyle elde edilen bütçe büy

Karşıladığı hizmet türüne göre tanımlanmış (sınıflandırılmış) bütçe harcamaları.

Aralarında sermaye ilişkisi bulunan şirketlerin aynı tarih veya döneme ilişkin bilanço kaleml

1. Vadesi uzatılmış borç. 2. Yeniden borçlanılarak kapatılan borç.

Genel ve katma bütçeli idarelerin ödenekleri toplamından, genel bütçeden katma bütçeli idare

Konsolide bütçe harcamalarının karşıladığı hizmet türüne göre dağılımı.

Uluslararası Para Fonu tarafından destekleme kredi anlaşmaları çerçevesinde kamu kesiminin gec

Konsolide kamu kesimi faiz dışı dengeleri toplamından oluşan denge. 2006 yılından itibaren bu

Konsolide kamu kesimi faiz dışı dengesinin pozitif olduğu durum.

Miktar kısıtlamalarının kaldırılması çerçevesinde gümrük birliÄŸi üyesi tarafların, diÄ

anat. Bağırsak mukozasında yer alan ve ayrı ayrı bulunan lenf yumruları.

anat. Tek bulunan lenf yumruları.

anat. Dil-yutak siniri ve mide-akciğer sinirinin bir kısım duyu liflerinin sonlandığı çekirde

Program tanımlı konsolide bütçenin gelirleri ile faiz dışı harcamaları arasındaki fark.

Program tanımlı konsolide bütçe gelirlerinin faiz dışı bütçe harcamalarından büyük olmas

Konsolide bütçe harcamalarından risk hesabının düşürülmesi ve sosyal güvenlik kuruluÅŸlarÄ

Konsolide bütçe gelirlerinden faiz gelirleri, Merkez Bankası kârı, yeniden değerleme ve devred

Program tanımlı konsolide kamu kesimini oluşturan her bir biriminin faiz dışı dengeleri toplan

Evrende var olan her şeyin atomlardan oluştuğunu, hastalıkların da canlı organizmayı oluştur

Bir tiyatroda başezgicilerin ya da çalgıcıların çalışmaları için ayrılmış olan yer.

Katı madde embolisi.

Organizmaların koloni ya da sosyeteler yapmaksızın tek tek yaşamaları.

Tek, bir tek, başkalarından ayrı, tek başına, solitaryus.

(Lat. solitarius=yalnız yaşayan), 1. Organizmaların koloni ya da sosyeteler yapmaksızın tek tek

Bir konukçu üzerinde tek bir parazit bireyin yaşaması.

Bir konakçı üzerinde tek bir parazitin yaşaması.

anat. N. facialis, n. glossopharyngeus ve n. vagus'un afferent liflerinin inen kollarının bir aray

Bitkilerde yaygın olarak bulunan doymamış pentasiklik triterpenkarboksilik asit.