Bir eksen çevresinde dolanan özdeksel bir nesnenin birim zamandaki dolanım sayısı.

Antijene maruz kalmadan bağışık bir canlıdan, bağışık olmayan bir canlıya lenfosit inokül

Etkin bağışıklık.

30-300 KHz sıklık aralığında bulunan, genellikle akımmıknatıssal titreÅŸimlerin ve dalgalarÄ

Her iki öğesi de tamdurum ya da çözümleyici küme olan sıralanmış ikililerden oluşan bağı

Telsizle iletişimde yararlanılan 300'den 3000 MHz'e dek varan sıklıktaki akımmıknatıssal dalg

Çökelti fazı ile içdüzey fazının, kristal düzlem ve doğrultularının tam olarak bağdaşma

Bağdaşık olma durumu.

Bağdaşık çökeltilerin çevrelerini saran ve bağdaşıklık özelliğinden doğan gerinim.

Bağdaşıklık gerinimlerinin varlığıyle, bir yapıda beliren sertleşme olayı.

Bağırsakların normal durumlarının değişmesi durumu.

Bağışık olma durumu.

Bir organizmada, mikroorganizmalara ve bunların meydana getirdiği maddelere karşı meydana getiri

Yurda kesin olarak sokulan bir malı, yasaların gümrük vergisine bağlı tutmaması, a. bk. gümr

Bağışık olma durumu.

Bağışıklık sistemini baskılayıcı etki gösteren glukokortikoitler, siklosporin ve takrolimus

Antikorlar ve antikorların antijenlerle olan etkileşimlerini inceleyen bilim dalı. İmmünoloji.

Vücudun antijenlere karşı makrofaj, lenfosit, granüllü lökosit, trombosit, mast hücresi, endo

Klonlanmış genin kotladığı polipeptidi bulmak için antikor kullanılması.

1) bazı mikroplara karşı aşı veya doğal yolla dirençli duruma gelmek 2) mec. korunaklı olmak

Organizmaya dışarıdan giren yabancı maddelere, antijenlere karşı hedef teşkil eden ve onları

Bağışıklık yetmezliği durumlarının tedavisinde kullanılan bağışıklık sistemini uyaran

Herhangi bir nedenle yeterli bağışıklık oluşamaması, immün yetersizlik.

Aralıklı ölçeğin özelliklerinden biri olan ve aşağıdaki önkanıtın uygulanmasına olanak

Yer yuvarlağı gibi basıklaşmış cisimlerin basıklığını belirten ölçek olup, (a-b)/a olar

EÅŸlek yarıçapının, eksenuçları yarıçapından uzun oluÅŸu nedeniyle yeryuvarı biçiminde gÃ

Bakışımlı ya da bakışımlıya yakın bir dağılım çizgesinin, yüksekliğine (tepedeğere)

Ki-kare ölçerinde, iki değişkenin birlikte değişimini veren bir çapraz çizelgede adı geçen

Beşiklik görevini yapmak. Örn: Anadolu bugünkü Türklerin vatanı olmadan önce, sayısız top

Normal hemoglobin üretimi için gerekli olan, demir, bakır ve B12 vitamini gibi kimi temel maddele

Bir biçimin parçalarının tek bir biçim olarak bir arada kalması eğilimi. (Örneğin: Bir kez

Birlikte kalıtsal olabilecek benzer kromozomlar üzerinde birbirine yakın yerleşen genlerin rol o

Nesneler, davranışlar ya da deneyimlerin yer, zaman ya da her ikisi yönünden birbirine yakın ol

İki ya da daha çok uyaran, düşünü ya da kavram arasında yer, zaman birliğinin etkisiyle kuru

(Piaget) Çocuklardaki düşünce gelişiminde, nesnelerin uzayda yan yana oluşlarının neden sonu

İlişkili bir bütün halinde öğrenilen parçaların bütünden kopuk, bağımsızken anımsanmas

Bir çoklu çizelgede yatay ve düşey bölüm çizgilerinin ya da sıra ve dikeçlerin kesişmesind

Eş erke düzeyinde birkaç nicem durusu bulunması olayı.

İki -> çelişik önermenin aynı zamanda doğru olamadığı gibi, aynı zamanda yanlış da olama

(…) . Krş. karşıolum yasaları.

Diğer büyüme faktörlerinin bulunup bulunmamasına göre bazı hücrelerin bölünmesini engelley

Birçok hücre tarafından meydana getirilen ve bazı hücrelerin bölünmesini uyaran, bazı hücre

Bir çözeltinin birim oylumuna düşen ortalama özdecik sayısı.

Bir dizimsel tür dizisinin tek bir dizimsel türe indirgenebilmesi, || Örn. p/a a, a, a dizimsel t

Verilen bir dizimsel tür dizisinin dizimsel bağlaşık olup olmadığını ortaya koymak amacıyla

Bir organizmanın antijenlere karşı fagositik hücreleri ile karşı koyması.

Dışarıdan herhangi bir müdahale olmadan bakteri ve diğer maddelerin nötrofil ve makrofajlar ta

Salınabilen bir cismin ya da bir dizgenin bir saniye içinde yaptığı erkin salınım sayısı. S

Genel olarak hastalık etkenlerine karşı fagositler, makrofajlar, nötrofil lökositler tarafında

Bir bireyin genotipi sebebiyle özel antikorlar ya da T hücreleri üretmesi.

Doğuştan bağışıklığın yetersiz olması. Kemik iliği ve timüsten gelişen lenfositlerin yo

Bir düzgen dağılımın tanımında kullanılan dağılım işlevinin oluşturduğu eğri. a. bk.

Kazanılmış bağışıklık.

Sınıflara ayrılmış bir tesadüfi değişkenin her sınıfa düşen sıklık miktarı belirlendi

Birikimli sıklıkları belirlenmiÅŸ tesadüfi bir deÄŸiÅŸkenin koordinat sistemi üzerindeki grafiÄ

Bir gözlem ya da ölçme aracının, incelenen konunun ilgili içerimlerinden kimilerini atlaması

Toplumsal koşulların kişinin üstünlük elde etme güdüsü için elverişli olmadığı durumla

Organizmanın aşılama veya doğal olarak karşılaştığı hastalık etmenlerine karşı antikor

Bir çoklu çizelgede yatay ve düşey toplam keseklerinde ya da toplam sıralar ve toplam dikeçler

Olasılık kuramında bir olayın belli sayıdaki gözlemde gerçekleşme oranını dile getiren ve

Ki-kare ölçerinde iki değişkenin gösterdiği birlikte değişmeyi veren bir çapraz dağılımd

Proteinli, şekerli, nişastalı gıdaların pişirilmesi veya kızartılması sırasında, bazı am

Prolin, hidroksiprolin, triptofan gibi amino asitler.

Hücresel bağışıklık.

Antijene özgül, duyarlı T lenfositlerinin ve fagositik hücrelerin rol oynadığı bağışık ce

B lenfositleri ve plazma hücreleri tarafından meydana getirilen antikorlarla sağlanan bağışık

B lenfositlerden oluÅŸan plazma hücreleri tarafından üretilen antikorlarla oluÅŸturulan bağışÄ

Ölçüye vurulan nesne ya da özellikler arasında bir sıra düzeninin kurulması için önkoşul

İşitme ile ya da sesle ilgili titreşim sıklığı.

Bir soru, bir sınar ya da bir anlatımda terimlerin bulanıklığından ya da öğelerinin düzensi

Katışık olma durumu.

Belirli hastalık etkenlerine karşı özellikle B ve T lenfositleri tarafından sağlanan ve hatır

Canlıların virüs, bakteri, toksin gibi istilacılara karşı oluşturdukları özgül bağışık

HTLV III, LAV, HIV gibi bir retrovirüs tarafından meydana getirilen ve eşeysel yolla ya da kan ve

Normal bağışıklık etkinliğinin azalması.

İnsan immün yetmezlik virüsü tarafından meydana getirilen ve immün yetmezlik veya yetersizlikl

Kedilerde görülen, insanlardaki bağışıklık yetersizlik sendromuna birçok yönleriyle benzerl

1. Herhangi bir iktisadi değişkenin geçici bir şok sonrası başlangıç dengesine dönememesi d

Uyarlayıcı bekleyişler önsavının geçerli olduğu bir ekonomide uygulanan enflasyon karşıtı

1) ara vermek. Örn: Dumanlar gözlerimi yakıyor, görüş gücüme kesiklik veriyor. -S. Birsel.

Yansımalı olan bir almaşıklık bağıntısı. || Yansımalı kipsel almaşıktık bağıntısın

Sıvıların yüzeyinde oluşan cm basamağında dalga boylu yüzey gerilim dalgaları.

Bir dalgalı akım doğrultmacının ya da bu tür bir üretecin verdiği düz gerilimim dalgalı bi

Hariçte işleme rejimine göre işlenmek üzere yurt dışına gönderilen malların yeniden ülkey

T ve B lenfositlerinin görevlerini yapamamalarıyla belirgin, otozomal çekinik geçişli kalıtsal

Özellikle gümüş renkli Kolli başta olmak üzere belli başlı köpek ırklarında yaygın olara

Dahilde işleme rejimi kapsamında, dışalımı taahhüt edilen işlem görmüş ürünlerin üreti

Gözlem sıklıklarını kümeler içinde değil, tek tek değerler biçiminde veren sıklık dağı

Gözlemleri, kümeler ya da değer aralıkları içinde veren sıklık dağılımı, bk. aralıksız

Bir profajın, aynı bakteride bir başka fajın yerleşmesini önleme yeteneği.

Bir parazitin yaşam siklusunda, son konak için enfektif olan evre.

(Yun. mikron: küçük kyklos: çember) Sadece telötospor ya da bazidyospor ile üreyen pas mantarÄ

Bir gözlem topluluğunda, ayrı ayrı mutlak sıklıkların esas topluluğun birim sayısına oranl

Beslenme ve eksiklik anemisi.

Bir öğeciğin salınım sıklığı.

(…) koşulunu yerine getiren ß almaşıklık bağıntısı.

(…) koşulunu yerine getiren ß almaşıklık bağıntısı

Bazı alıcılarda, bir salıngaçın ayarlanmış sıklığını kendiliğinden belli bir aralıkta

Herhangi bir antijene karşı bağışık cevap oluşmuş başka bir hayvan veya insandan elde edile

(Yun. polys: çok kyklos: çember) İç içe birçok halkadan oluşan.