Döverek kımıldamayacak duruma getirmek, pestilini çıkarmak.

anat. İç kulakta, arka zardan yarım halka kanalın yaptığı şişkinlik.

anat. İç kulakta, arka yarım halka kanalın tabanında yer alan şişkinlik.

Vücudun veya ayakların önden arkaya doğru radyolojik görüntüsünün alınması.

Doku ve organlarda küçük odaklar hâlinde irin birikimiyle belirgin doku reaksiyonu.

Yazıda bir kelimeden bir sesin veya bir öğenin düştüğünü gösteren virgül şeklindeki işa

Canlı, cansız her şeyin bir yakışığı vardır, insan onları bu durumda görmek ister.

Henüz ele geçmemiş bir şey üzerinde hesap yapmak.

Penis başının ve prepusyumun birlikte yangısı.

Bir sinir hücresinin inhibe edici sinapsı aracılığıyla postsinaptik sinir hücresinde hiperpol

Tek başına yaşayan bir kimse, sorumluluğunda başkaları olmadığı için rahat hareket eder.

Olması gerekenden daha fazla elde etmek.

Çok karışık, çok ayrıntılı, sıkıcı bir işle uğraşma.

Birçok nedenin birbirini izlemesiyle sürüp gelmiş olan eski düşmanlık, dostluğa dönüştür

Posta hizmetleri alanında uluslararası işbirliğini sağlamak amacıyla 1874 yılında İsviçre'

Omurganın arka kısmının çift biçimlenmesiyle belirgin yapılış bozıkluğu.

Uyarıcı postsinaptik potansiyel.

İdiş edilmiş koçların penis başı ve prepusyumlarında ülserleşme ve yangısal ödemle belir

Enzootik balanopostitis.

Dost sandığın birtakım kimseler sana kolaylıkla kötülük edebilirler.

(Yun. hypo: altında stasis: durma) Bir karakterin ortaya çıkmasından sorumlu genler arasında ba

(Yun. hypo: altında stasis: durma) Bir karakterin ifade edilmesinden sorumlu, farklı genler arası

1. Hipostazisla ilgili olan. 2. Hipostazisis gösteren. 3. Hipostazisisin neden olduğu hipostazisa

Kronik hasta veya yatalak hayvanların yanal pozisyonda uzun süre boylu boyunca yatmaları ve kanı

Toplardamar akımı yetersizliği nedeniyle bir organın veya vücudun belli bir bölümündeki kan

İdrarın özgül ağırlığının azalması.

(Mimarlık) (Yun. hupo = altın, stulos = sütun) Tavanı sütunlar üzerine oturtulmuş salon. a. b

1. Akarlarda pedipalplerin koksalarının yapışmasıyla oluşan ağız kısmı. 2. Kenelerde gnato

(Yun. hypo: altında stoma: ağız) Stomaların alt yüzeyde bulundukları yaprak tipi.

Baskılayıcı postsinaptik potansiyel.

Aşağılık kimse veya şey, yüce ve temiz bir amaca hizmet edemez.

anat. Lens ile iris arasında yer alan boşluk.

Kedilerin göz bölgesine isabet eden, derin yaralanmaları takiben aylar veya yıllar sonra oluşan

Kornea endotel katının yangısı, deskemetitis.

Parçalanmış organik madde.

Uyarıcı postsinaptik potansiyel.

Karşısındakini aldatmak için gerçek kişiliğini saklamak, kendini zararsız ve uysal gösterme

anat. Gözde cornea’nın kalın katmanı.

anat. Margo palpebrarum’un conjunctiva ile birleşen arka kenarı.

Uzunluğuna arkadan geliş.

anat. Ramus superior’un, ampulla membranacea posterior’a verdiği kol.

Trichostrongylidae ailesinde bulunan nematod cinsi.

Ratlarda parazitlenen nematod türü.

Sıçan kancalı kurdu.

Ölümden sonra dolaşımın durmasıyla kanın bir kısmının, yer çekiminin etkisiyle kadavranı

anat. Göz küresinin arka kutbu.

anat. Lensin arka yüzünün en çıkıntılı olan noktası.

1) öldürülmek 2) bulunduğu yüksek makamdan ayrılmak zorunda kalmak.

Canını vermek, ölmek. Örn: Az değildir varmadan senin gibi yurduna / Post verenler yabanın ha

Gerçek ya da tüzel bir kişinin posta idareleri aracılığıyla para aktarımını sağlayan öde

Mal ve hizmetlerin posta yoluyla satın alınması için verilen emir.

1) görevliler, birini resmî bir daireye götürmek 2) birini, gönlü olmasa da bir kimseye teslim

Yabancı ülkelerden posta ile gelen ya da oralara posta ile gönderilen mallara uygulanan gümrük

Tkz. birini korkutmak, gözdağı vermek. Örn: Daha dün Kel Mahmut'u yıkayıp yağlayan yavşak

Posta yolu ile ülkeye gelen veya ülkeden gönderilen eşya ve koliler ile kaynak ülkeye veya o ü

Bir yere gidip gelmek, sefer yapmak. Örn: Araba şehre günde üç posta yapar.

(Yun. meta: sonra soma: vücut) 1. Akreplerde abdomenin beş arka dar segmenti metasoma. 2. Örümce

Anestezi sonrası miyopati.

Mektup, gazete, paket vb.ni gideceği yere ulaşması için posta kuruluşuna vermek, postalamak. Ö

1) ilgiyi kesmek 2) bir şeyi yapmaktan vazgeçmek. Örn: Ben postayı kestim, artık toplantılara

Solungaç yarıklarının ardında olan.

Sağım sonrası memeleri mastitisten korumak amacıyla meme başlarının antiseptik çözeltia dal

Öldürmek, yok etmek. Örn: Sonra peşine herifleri taksın ha! Alimallah pöstekisini çıkarırd

Hoş olmayan bir durumdan kurtulmak. Örn: Aman, bir karı ki görme... Maymun mu maymun, biçimsiz

Embriyoyu izleyen safha.

Viral enfeksiyonlardan veya aşı uygulamalarından sonra çocuklarda ve köpeklerde görülen beyin

Akut idiopatik polinöritis.

anat. Arka, arkadaki.

Optik disk üzerindeki değişimler nedeniyle, sklerada taşkınlığın oluşması.

Vücudun arka bölgesinden, kanı yüreğe getiren toplardamar.

Vücudun veya bir bacağın arkadan öne doğru radyolojik görüntüsünün alınması.

Böceklerin başının anten kaidesine kadar olan ön bölgesi.

Bazı omurgalılarda göz çukurunun gerisindeki kemik.

Gangliyonlardan çıkan otonom sinir telleri.

Eklem bacaklılarda ve diğer seğmentli omurgasızlarda genital segmentin art kısmı.

Kan kaybından ileri gelen anemi, hemorajik anemi.

Hemolitik sarılık.

Ölüm sonrası yayılan dolaşım.

Uluslararası likidite sorununun çözümü için toplam uluslararası rezervlerin yüzde kırkını

İmplantasyon sonrası.

Prepusyum yangısı.

1. Venöz kılcal damar. 2. Lenf yumrularının derin korteksinde ve bağırsak-ilişkili lenfoid do

Bazı kenelerde kolonla rektum arasında kalan bağırsak bölgesi.

Çiftleşmeden sonra tercihen 24 saatlik zaman içinde ilaca başlayarak yapılan uygulama.

Başın art bölgesine ait.

Böcek üst dudağının (labrum) art kısmı.

Böceklerde alt dudağın (labium) kaidesini teşkil eden birleşmiş tek kitin parça.

Ölüm sonrası, öldükten sonraki, ölümü takiben, postmortal.

Ölüm sonrası amfizem.

Ölüm sonrası ensefalomalasi.

Ölüm sonrası gaz oluşumu.

Ölüm sonrası hipostatik konjesyon.

Ölüm sonrası kan pıhtılaşması.

Ölüm sonrası muayene.

Ölüm sonrası karın şişkinliği.

Doğumdan sonra meydana gelen ve daha çok doğan üzerinde meydana gelen etki veya değişim.

Doğum sonrası dönem.

Doğum sonrası toksoplasmozisi.

Böcek segmentlerinin dorsal kısmının art bölgesi.

Prepusyum ürolitiyazisi.