-
AKSEHIR » NASREDDIN
HUKUMET CAD.PTT KARSISI NO:5 AKSEHIR-KONYA
-
AKSEHIR » NASREDDIN ECZANESI
SELCUK MAH.HUKUMET CAD.NO:5
-
Merkez » Nasreddin Hoca Anaokulu
Orhangazi Mah. 1825 Sk. Nasrettin Hoca Anaok Blok No: 42 İç Kapı No: 1 Merkez / Afyonkarahisar
-
Bismil » Nasreddin Hoca Anaokulu
Esentepe Mah. 1201 Sk. No: 11 İç Kapı No: 1 Bismil / Diyarbakır
-
Merkez » Nasreddin Hoca Anaokulu
Yenişehir Mah. Ali Gaffar Okkan Bul. As Konutlar Sitesi No: 12 İç Kapı No: 8 Merkez / Kars
-
Merkez » Nasreddin Hoca Anaokulu
Aşağı Kayabaşı Mah. 75. Yıl Cad. Cad. Anaokulu Sitesi No: 28 / 1 Merkez / Niğde
-
Güçlükonak » Nasreddin Hoca Anaokulu
Fındık Beldesi Bahçelievler Mah. Ahmede Xane Cad. Fındık Nasrettin Hocaanaokulu Sitesi No: 7 Güçlükonak / Şırnak
-
Etimesgut » Nasreddin Hoca İlkokulu
Elvan Mah. Kürşat Cad. Nasrettin Hoca İöo. Blok No: 14 Etimesgut / Ankara
-
Akşehir » Nasreddin Hoca İlkokulu
Yeni Mah. Petek Sk. Nasreddin Hoca İlk Ögretim Oku Blok No: 14 Akşehir / Konya
-
Merkez » Toki Nasreddin Hoca Anaokulu
Ak Kent Mah. Akkent 2. Cad. Cad. No: 6 Merkez / Çorum
Mahallenin çocukları Nasreddin Hoca’ya muzip bir şaka yapmak istemişler. Plânlarını kurmuşlar. "Hoca’yı ağaca çıkaralım.
Nasreddin Hoca, köy meydanındaki koca çınar ağacının üzerine çıkmış, elindeki balta ile bindiği dalı kesmeye başlamış.
Nasreddin Hoca çaydan su almak için testisini daldırdığı sırada testi elinden kayıp derin suyun dibini boylamış. Hoca yerinden kımıldamadan bir an öylece kalakalmış.
Nasreddin Hoca öğlen namazının sünnetini kılarken, önündeki cemaatten birinin paçasında abdeste ( dolaysıyla namaza ) engel bir necaset görüyor.
Nasreddin Hoca’nın bir konuğu gece yatısına kalmış. Adam zayıf inançlı biriymiş. Ben görmediğime inanmam, Ahirete gidip gelen var mı? Görülmeyen şey bilinir mi? gibi şeyler dermiş.
Nasreddin Hoca kasabanın pazarına gitmiş. Eşeğini bir yere bağlamış. Alış veriş yapmış. Döndüğünde eşeğini bağladığı yerde bulamamış.
Nasreddin Hoca’nın komşusunun iri yarı toy bir delikanlı olan oğlu, sıcak bir yaz gününde ormana gidip odun hazırlamağa karar vermiş. Gittiği baltalık ormanda su yokmuş.
Nasreddin Hoca ibadette ihlâsın önemini anlatır: "Huşu ile ibadetinizi yapın. Esas kâr ondadır. Yoksa riya karışan ibadetle kâr değil, belki de zarar edersiniz" diye vaazlarında anlatırmış.
Nasreddin Hoca, kasabadan Kur’an-ı kerim, tefsir ve ilmihal gibi bazı kitaplar almış. Bir çuvala yerleştirmiş. Çuvalı sırtına almış, eşeğine binmiş köyüne doğru gidiyor.
Nasreddin Hoca, (komşu kadınların kendisini evlendirdiğini, karısının da hiç ses çıkarmadığını) rüyasında görürken uyanıvermiş. Yanında uyumakta olan karısını dürtüp uyandırmış
Nasreddin Hoca Konya’da gezerken büyük bir yapı görmüş. Durmuş, yapıyı seyrederken binanın kapıcısı Hoca’ya sormuş : Efendi, ne diye öyle bön bön bakıyorsun?
Nasreddin Hoca bir köye konuk olmuş. Yatsı namazını kılmışlar. Biraz hoşbeşten sonra, yatma zamanının geldiğini hatırlatmak için
Nasreddin Hoca bir Kadı ile Bir tüccara yoldaş olmuş. Ortada Hoca, sağında Kadı efendi, solunda Tüccar efendi, hem konuşuyorlar hem de yürüyorlarmış.
Nasreddin Hoca pazarda dolaşırken, bir papağanın on iki altına satıldığını görünce şaşıp kalarak yanındakilere sormuş: "Bu kuş neden bu kadar para ediyor ?"
Nasreddin Hoca’yı çok cimri komşularından birisi yemeğe çağırmış. Sofraya oturmuşlar.
Nasreddin Hoca, yazdığı mektupları eliyle götürür, kendisi okuduktan sonra alıcısına teslim edermiş.
Kasabalılar, Nasreddin Hoca’ya Kadı’dan yakınmışlar : "Kadı efendi çok menfaatçi bir adam. Aynı suça bazen beraat, bazen de çok ağır ceza veriyor. Hak hukuk tanımıyor, nereden menfaati varsa o taraftan oluyor.
Nasreddin Hoca, (işlerinin çokluğu, dünya telâşeleri, hastalık, sağlık vs gibi) çeşitli bahanelerle ibadetten birçok zaman kaytaran birileri ile sohbet ediyormuş.
Nasreddin Hoca bir yaz günü yolculuk ederken, öğle vaktine doğru bir hayli susar. İlerde bir göl görür. Şöyle kana kana su içmeyi düşünerek gölün kenarına gelir, avucunu doldurur, hızla bir kaç yudum yutar; amma midesi bulanır, tükü
Nasreddin Hoca erkenden yola koyulmuş. Akşam hava kararmadan gideceği köye varmak için acele ediyormuş. Öğle vaktine yaklaşırken, bir pınarın başında durup, hem namazını kılmak hem de kuru peksimetten ibaret olan azığını yemek istemi
Nasreddin Hoca’nın, ailece oruç tutmayan bir komşusu varmış. Ama adam hep sahur yemeği hazırlattırır, çocuklarını da sahura kaldırır, hep beraber yerlermiş.
Nasreddin Hoca , "İnsanlar nefislerinin istediklerini düşünmeden yapmamalıdırlar. Nefsinizin beğendiği her şey ahirette önünüze geldiğinde , ondan kaçmak, kurtulmak isteseniz de kurtulamazsınız," diye bir vaaz etmiş.
Kadılık yaptığı sırada Nasreddin Hoca’ya bir adam gelip başından geçen bir olayı anlatmış.
Köylünün biri, diğerinin kuzusunu çalmış, kesip yemiş. O da onun keçisini aşırmış, kesip yemiş. Nasreddin Hoca olayı incelediğinde kimin ne yaptığını fark etmiş.
Nasreddin Hoca bir yaz günü yolculuk ederken, öğle vaktine doğru bir hayli susar. İlerde bir göl görür. Şöyle kana kana su içmeyi düşünerek gölün kenarına gelir, avucunu doldurur, hızla bir kaç yudum yutar; amma midesi bulanır, tük
Nasreddin Hoca , yeni öğrencilerine [mollalarına] dünya ve ahireti genel anlamı ile anlatmaya, kavratmaya çalışmış..
Nasreddin Hoca sabah namazını kıldırmış evine gelmiş, Hanımına : "Hatun, ben azcık divanda uzanıp, sonra kalkıp çift sürmeye gideceğim, bir saat kadar sonra beni kaldır." Demiş.
Nasreddin Hoca’nın köyünden bir adam, eşeğiyle bahçesine doğru giderken çalılıkların önünde durmuş. Eşeğini de bir ağaca bağlamış. Abasını çıkarıp eşeğin semerinin üzerine koymuş.
Nasreddin Hoca azığını heybesine koyup yola çıkmış. Öğlen vakti Akşehir gölü kenarında, bir ağacın altında oturmuş. Ekmeğini, zeytinini ve bir çanak yoğurdunu gölgede keyifle yemiş.