(Yun. a: ..sız lekithos: vitellus) Yok denecek kadar az bulunan vitellus maddesinin sitoplâzmanın

(Yun. a = -sız, lekithos = vitellüs)) İçinde vitellüs maddesi yok denecek kadar az olup sitopla

1) mesleği, sanatı, parası olan, gelirli kimse 2) turist.

Sürüngenlerin yumurtalarına verilen ad dış kabukları içinde bolca su kapsayan, gazları geçi

Eklenti yumurtalık.

(Yun. dis: iki kez zygotos: çift) İki ya da daha fazla yumurta hücresinin, aynı anda ya da kısa

Çift yumurta ikizleri.

Yumurtalık içinde birinci mayoz bölünmesi geçirecek olan hücre, birincil oosit, primer oosit.

Kıllara yapışmış Anoplura ve Mallophaga yumurtaları, sirke.

Tkz. deÄŸerli sözler söylediÄŸini sanarak saçmalamak. Örn: Sofrada biraz fazla kaçırdığı Å

anat. İki veya daha fazla yumurtanın aynı anda veya kısa aralıklarla farklı spermatozoit taraf

Çocuğun soyluluğu ve değeri daha bebekken her hâlinden anlaşılır.

1. Sperm tarafından döllenmiş yumurta, fertilize olmuş yumurta, oosperm, spermoviyum. 2. Zigot.

(karşılık: zigot), (Yun. zygotos=boyunduruklu): Dişi ve erkek eşeylik gözelerinin birleşmesiy

Yumurtalığın ikiden fazla olmasıyla belirgin yapılış bozukluğu, artık yumurtalık, aksesör

Yükseklerden uçmak, burnu büyük olmak. Örn: Engin dallardan murt yemezdi. Onun alacağı kız

destekçisi olmayan, dayanağı olmayan kimsenin işleri yavaş yürür anlamında kullanılan bir s

Döllenmiş yumurta.

Bir konu ile ilgili ortada hiçbir belirti olmadığı hâlde varmış gibi bir kuşkuya düşüldü

Talih, fakire hiç gülmez aynı sermaye zengine daha çok, fakire daha az gelir getirir.

Talih, fakire hiç gülmez aynı sermaye zengine daha çok, fakire daha az gelir getirir.

Yumurta kabuÄŸunun çok incelmesi durumu. Yumurta azalması sendromu ve DDT zehirlenmesinde görülÃ

Bir işi ivedilikle yaptırıp eksik kalmasına yol açmak.

Ovariohisterektomi yapılmış köpeklerde fonksiyonel yumurtalık dokusundan bir parçanın karın

Birçok tatlı su hayvanının kışı bozulmadan geçirmek üzere kalın bir kabukla örtülü yumu

Normal antral folikülden iki üç kat daha büyük yuvarlak kistik yapı bulunduran yumurtalık, ki

anat. Vitellus adı da verilen lekitus maddesi eşit dağılım göstermeyen ovum. Bu gruba giren ku

Yumurtanın sitoplâzmasınm farklı kısmlarında bulunan tayin edici maddelerle gelişmesinin yön

Döllenmeye hazır yumurta.

Hiç yavrulamamış veya çok doğum yapmış erişkin köpeklerin, yumurtalıklarında 1-12 mm çap

Çok olan vitellus maddesi hücrenin büyük bir kısmında yer alan ve az olan sitoplazma çekirdek

Böcek yumurtalarında olduğu gibi, vitellüs maddesinin yumurtanın merkezine toplandığı bir yu

Birçok eklem bacaklıda yumurta sarısı içermeyen, az miktarda sitoplazmanın ortasında bulunan

(Yun. kentron = merkez,Yun. lekithos = vitellüs). Bir yumurta tipi olup vitellüs maddesi yumurtanÄ

Yetersiz olanaklarla büyük işler yapmayı tasarlıyorsan başarılı olamazsın, vazgeç daha iyi

Eski düşünce ve yönünü kolayca değiştirmek veya sözünden caymakta sakınca görmemek. Örn

(Yun. monos: tek zygotos: cifi) Bir yumurtanın, bir sperma ile döllenmesinden sonra, yumurtanın i

Tek fertilize olmuş ovumun bölünmesiyle oluşan ve her bir yarısının diğer yarısı aynı ola

(Yun. telos = son, Yun.lekithos = vitellüs): Vitellüs maddesinin yumurtanın bir yanına yağılmÄ

Sağlanmış bir kazanç beklenen, umulan daha büyük bir kazanca feda edilemez.

Bugün beğenmediğiniz, kendisinde yetenek bulmadığınız çocuğun zamanla bilgisi, görgüsü a

Genellikle yuvarlak şekilli, dişi eşey organında mayoz bölünmeleri sonucu teşekkül eden hapl

anat. 1. Ovulasyonla infundibulumdan yumurta kanalına geçen ve ikinci mayoz bölünmeyi henüz tam

Dişi eşeylik gözesi yuvarlak ya da söbe biçimde olabilen dişi üreme gözesi.

Yumurtanın kabuğu ve sarısı arasında bulunan, dört farklı katmandan oluşan, albümince zengi

Kanatlı yumurtalarının akı içerisinde bulunan albümin.

(karşılık: oogonyum), (Yun. oon = yumurta, Yun. gones = yavru): Dişi eşeylik organında yumurta

(Yun. oon: yumurta gonos: yavru) Dişi eşey organında yumurtaları meydana getiren, mitoz bölünm

Tavuklarda yumurta kabuğu kalınlığında incelme, yumuşama, kabuksuz yumurtlama ve yumurta verim

Yumurta azalması sendromu.

Yumurtalıktan yumurtaların bırakılması. Ovulasyon.

Yumurtadan çıkan kanatlı embriyolarında, yumurta kabuğunun kırılmasında kullanılan ve yumur

Laparoskopi yahut ultrason rehberliğinde bir iğneyle preovulator folikülden yumurta hücresinin a

1. Birçok sestod da, embriyonik blastomerlerden köken alan dış zarın katkıda bulunduğu yumurt

Yumurta kabukları ve yumurta kabuğu zarının kurutulmasıyla elde edilen bir ürün.

Yumurtalan, yumurtalıktan dışan taşıyan kanal. Ovidukt.

anat. Yumurtalıktan döl yatağı boynuzlarına kadar zikzaklarla uzanan, boru biçiminde, biri saÄ

(karşılık: ovidukt) (Lat. ovum=yumurta, Lat. ducere = sevketmek): Yumurtaları yumurtalıkdan dı

Yumurta kanalında gelişen döl yatağı dışı gebelik, ovidukt gebeliği, tubal gebelik.

Doğuştan bir yapılış bozukluğu, enfeksiyon veya yaralanma sonucu yumurta kanalı iç çapını

Yumurta yollarının çoğunlukla çift taraflı yangısı, salpingitis. Enfeksiyonların çoğu dö

Hayvanı kısırlaştırmak için yumurta kanallarının ligatüre edilmesi, tubal ligasyon.

Yapılacak iş için zaman çok daralmak.

Sestodlarda uterus bulunmadığı durumlarda bir veya daha fazla sayıda yumurta içeren yapı.

Döllenmiş yumurtada blastula evresinden sonra meydana gelen blastosistin ortasında oluşan besin

(Yun. oon: yumurta genesis: meydana gelme) Dişi eşey organında, yumurta ana hücresinin, primer o

(karşılık: oogenez), (Yun. oon = yumurta, Yun.genesis = meydana gelme) Dişi eşeylik organında,

Yumurtanın dış glikoprotein örtüsü.

(Podiceps ruficollis) Dalgıçkuşları (Pygopodes) takımının yumurta-piçigiller (Podicipedidae)

1. Yağ, protein vitamin ve mineral bakımından zengin, yumurta içinde yer alan sarı kütle. 2. D

Yumurtanın genişliğinin uzunluğuna rölatif oranı.

Yumurta kabuğunun çatlaması ve zarın gerilmesi nedeniyle yumurtanın akıntı veya sızıntı ya

anat. Yumurtalıkta olgun foliküllerde korona radiyatanın dışında birkaç sıralı yarımada bi

Yumurtanın değişik oranlardaki tuzlu suda yüzdürülmesiyle hesaplanan, yumurta kabuk kalitesini

Yumurta kabuÄŸunu astarlayan tabaka.

Sestod yumurtalarının ince veya kalın, transparan, ışığı kıran veya renkli geçirgen dış

(Podicipedidae), (Lat. podex = sağrı, Lat. pes = ayak): Omurgalı hayvanlardan kuşlar (Aves) sın

Otuz iki haftalık yaşın üzerinde yumurta üretimi için yetiştirilen ve en yaygın olarak tavuk

Her canlı soyuna çeker, soyunun özelliklerini taşır.

1. Yumurtadan civciv çıkması işlemi. 2. Kuluçka makinesiyle civciv çıkarma işlemi.

bilgiçlik taslayan toy kimse anlamında kullanılan bir söz.

Babesia türleriyle enfekte kenelerin etkenleri yumurtalarıyla yeni nesillerine aktarmaları, trans

Bitki ve hayvanlarda dişinin yumurtalarını meydana getiren eşey organı. Ovaryum, dişi eşey or

anat. Biri sağ, diğeri sol tarafta olan memeli dişi hayvanların üreme bezi, ovaryum. Dıştan g

(karşılık.ovaryum): Yumurtaları meydana getiren dişi eşeylik organı dişi üreme organı.

anat. Dişilerde, erkeklerin a. testicularis'inin karşılığı olan ve aorta abdominalis'ten çift

Yumurtalığın korteksinde çeşitli gelişim kademelerinde bulunan foliküllerden herhangi biri.

Döllenmiş yumurtanın gelişmesini yumurtalık üzerinde sürdürmesi biçiminde görülen döl ya

Bu hastalık ölümcül olabilir, ilk safhalarında pek dikkati çekecek bulgu vermez ve genellikle

anat. Yumurtalık cebi, Lig. ovarii proprium ile mesosalpinx arasında oluşan kese, bursa ovarika.

Bir veya her iki yumurtalıkta yer alan on günden daha uzun süre varlığını sürdüren değişi

Piyometralı ineklerde korpus luteumun patlatılması, sığırlarda karın zarı tüberkülozu ve b

Buzağılarda, köpeklerin folikül kistlerinde ve ineklerin atretik foliküllerinde veya ovulasyon

Yüzey epitelinin yumurtalık içine girmesi sonu oluşan patolojik boşluk. Hormonal olarak etkin d

İçice özdekli zarlarla yapılı, elipsoid ya da yuvarsı balık yumurtası biçiminde tanecik

Bir yumurta kabuk kalite ölçüsü olup yumurtanın havadaki ağırlığının havadaki ağırlık

Kuşlar (Aves) sınıfının, dalgıç kuşları (Pygopodes) takımından, bacakları vücutlarını

Hayvan, üstüne oturduğu yumurtayı çevirmek.

1. Yumurtalıkdaki Graaf folikülü duvarının yırtılması sonucu yumurtanın serbest bırakılma

1. Böceklerde uygun yere yumurta koymaya yarayan özel bir yapı. 2. Rhodeus gibi bazı balıklarda