-
Gürpınar » Elemeği İlkokulu
Örmeli Mah. Elemeği Sk. No: 1-1 İç Kapı No: 1 / a Gürpınar / Van
-
NILUFER » MEGI KUAF.SOL.VE GUZ.MRK.BIT.
CUMHURIYET MAH. HISAR SK. YILDIZ 1 SELOVA APT. NO:2
-
(birinin) Ekmeğine Yağ Sürmek
İstemediği hâlde birinin işine yarayacak biçimde davranmak. Örn: Bu name, cumhuriyetçilerin
-
(birinin) EkmeÄŸiyle Oynamak
Geçim kaynağını tehlikeye düşürmek.
-
Baba (evlat, OÄŸul) EkmeÄŸi Zindan EkmeÄŸi, Koca (er) EkmeÄŸi Meydan EkmeÄŸi
Bir kadın için babasının veya çocuğunun evinde barınıp onların eline bakmak çok kötü bir
-
Bağlaşım İlmeği
Dış çevrimi bir dalga kılavuzuna ya da bir çınlaca bağlayan gereç.
-
BuÄŸday EkmeÄŸin Yoksa BuÄŸday Dilin De Mi Yok?
Görüştüğün kimseyi ağırlayacak, onun istediklerini yapacak durumda olmayabilirsin ama tatlı
-
Düşünü Emeği
Bir yapıtın yaratılması için harcanan çaba.
-
Ekmeği Ekmekçiye Ver, Bir Ekmek De Üste Ver
Verilecek ücret ne kadar çok olursa olsun, her iş uzmanına yaptırılmalıdır.
-
Ekmeğin Büyüğü, Hamurun Çoğundan Olur
Verimin bol olması, kullanılan malzemenin bol olmasına bağlıdır.
-
EkmeÄŸinden Olmak
Geçimini sağlayan işinden zorunlu olarak ayrılmak. Örn: Bu anormal gidiş bir yerden patlak ve
-
Ekmeğine Göz Koymak (dikmek)
Birinin geçimini sağlayan işi elinden almaya çalışmak.
-
Ekmeğini Çıkarmak
Çalıştığı işten geçimini karşılayacak kadar kazanç sağlamak. Örn: Şu dünyada her bir
-
Ekmeğini Ekmekçiye Ver, Yarısını Yerse Helal Olsun
Verilecek ücret ne kadar çok olursa olsun, her iş uzmanına yaptırılmalıdır.
-
EkmeÄŸini Kazanmak
Geçimini sağlamak. Örn: İçi huzurlu, akşama dek çalışmış, ekmeğini kazanmış. -M. İzg
-
Ekmeğini Taştan Çıkarmak
1) geçimini sağlamakta çok becerikli olmak 2) en zor koşullarda bile kazancını sağlamak. Örn
-
EkmeÄŸini Yemek
1) birisinin işinde çalışarak kendi geçimini sağlamak. Örn: Bedavadan ekmeğini yediği gaze
-
Ekmekle Oynayanın Ekmeğiyle Oynanır
İnsanların kazançlarına, rızıklarına engel olanlara bir gün aynı şeyler yapılır.
-
El EmeÄŸi
Bir mal ya da hizmetin üretiminde makine dışında el ve kolla harcanan emek. krş. el işi
-
El Emeği Göz Nuru
Yapımı uzun zaman alan ve çok emek isteyen iş, el işi göz nuru.
-
Emeği Geçmek
Bir şeyin ortaya çıkması için çalışmış olmak. Örn: Anneniz, bu kurumun oluşmasında eme
-
EmeÄŸin Konusu
Marksist yaklaşıma göre emeğin, insan gereksinimlerini karşılamaya hazır duruma getirmek içi
-
EmeÄŸin Marjinal Maliyeti
Üretim sürecinde kullanılan emekte bir birimlik değişmenin toplam maliyette yol açtığı değ
-
Emeğin Marjinal Ürün Değeri
Diğer faktörler sabitken, emeğin bir birim artırılması durumunda toplam üretimde meydana gele
-
EmeÄŸin Marjinal VerimliliÄŸi
Diğer üretim faktörleri sabitken, emek miktarındaki bir birimlik değişmenin toplam üretimde y
-
EmeÄŸin Ortalama VerimliliÄŸi
Diğer üretim faktörleri sabitken, değişen emek değerlerine bağlı olarak birim emek başına
-
Emeğin Serbest Dolaşımı
İktisadi bütünleşme içinde yer alan ülke yurttaşlarının üye ülkelerde herhangi bir ayrım
-
EmeÄŸin Toplam VerimliliÄŸi
Diğer üretim faktörleri sabitken, değişik emek miktarları için elde edilen toplam üretim mik
-
Emeğin Yabancılaşması
Marksist yaklaşımda, emeÄŸin üretim araçlarının mülkiyetine sahip olamaması sonucu işçi sÄ
-
Emeğin Yoğunlaşması
Marksist yaklaşımda, kapitalistlerin sürekli olarak artık değeri artırmak amacıyla emekçiler
-
Er Ekmeği Er Kursağında Kalmaz
Bir kimseden iyilik gören kiÅŸi mertse bunun altında kalmaz, kendisi de ona iyilik yapmaya çalıÅ
-
Er EkmeÄŸi, Meydan EkmeÄŸi
Kadın, kocasının kazancını rahatça yer.
-
Er Olan Ekmeğini Taştan Çıkarır
Azimli kimse geçim yolunu bulmak için en güç işlerle bile uğraşmaktan yılmaz.
-
Filmegider
Sinema Bir kimsenin, bir nesnenin ya da bir konunun, görünüş ya da işleniş yönünden filme ya
-
Filmegiderlik
Sinema Filmegider olma durumu.
-
Gâvurun Ekmeğini Yiyen Gâvurun Kılıcını Çalar
Kişi, inançları ayrı da olsa, hoşlanmasa da geçimini sağlayan kimseye hizmet eder.
-
Henle Ä°lmeÄŸi
Böbrekte, proksimal ve distal dalgalı kanalların arasında bulunan ve daha ince, tek tabakalı ya
-
Henle Ä°lmeÄŸi
(F.G.İ. Henle: Alman Fizyoloji bilgini) Böbreğin Malpighi cisimciğinden ayrılan kanalının pir
-
Herkesin Hamuru Ekmeğine Göredir
Bir iş için yapılacak hazırlık, gereksinim ölçüsünde olmalıdır.
-
Kafa EmeÄŸi
Bir mal ya da hizmetin üretiminde fiziksel güç dışında fikri olarak harcanan emek. krş. beşe
-
Köle Emeği
Üretim sürecine fiziksel gücüyle katılan kölenin emek gücü.
-
Komşu Ekmeği Komşuya Borçtur
Komşunuz size bir ikramda bulunur, bir şey armağan ederse siz de ona ikramda bulunmalı, armağan
-
Mercimeği Fırına Vermek
Tkz. kadınla erkek gizlice aşk ilişkisi kurmak.
-
Ölü Yemeği
1. Ölü sahipleri, akrabalar ya da komşular tarafından ölenin canı için cenaze törenine katı
-
Osurgan (osuruklu) Göte Arpa Ekmeği Bahane
1) zaten zayıf, hastalıklı kişi sağlığının bozulmasını önemsiz etkenlere bağlar 2) davr
-
Panstrongylus Megistus
Brezilya’da Trypanosoma cruzi’nin vektörü, etkenin yerel adı barbeiro, geçmişteki adı ise Tr
-
Resmegider
Sinema/TV. 1. (Genel kullanışta) Hoşa giden, güzel ve çekici bir görüntü veren kimse. 2. (Ge
-
Resmegiderlik
Sinema/TV. Resmegider olma durumu.
-
Su MercimeÄŸi
Su mercimeğigiller (Lemnaceae) familyasından göller ve yavaş akan su kenarlarında yetişen merc
-
Toprağı İşleyen, Ekmeği Dişler
İşini yapması gerektiği biçimde yapan kişi, çalışmasının verimlerinden yararlanır.
-
Umut, Fakirin (garibin) EkmeÄŸidir
Yoksul kişi, hep yakında bolluğa, rahata kavuşma umudu içinde yaşar.
-
YiÄŸit EkmeÄŸiyle YiÄŸit Beslenir
Seni korumalarını istediğin kimselerle aynı nitelikleri taşımıyorsan onların yanında barın
Bu inanç bir fobi yani bir çeşit korku hastalığı olarak kabul edilmiş olup adı ’triskaidekaphobia’dır. Genel olarak bu inancın, Hz. İsa’nın meşhur son yemeğindeki havarilerin sayısından kaynaklandığı sanılsa da, kökü çok daha
Lesson 10 - What is for dinner? / Ders 10 - Akşam yemeği için ne var?
Nasreddin Hoca’nın, ailece oruç tutmayan bir komşusu varmış. Ama adam hep sahur yemeği hazırlattırır, çocuklarını da sahura kaldırır, hep beraber yerlermiş.
Nasreddin Hoca azığını heybesine koyup yola çıkmış. Öğlen vakti Akşehir gölü kenarında, bir ağacın altında oturmuş. Ekmeğini, zeytinini ve bir çanak yoğurdunu gölgede keyifle yemiş.