(…)nin, n sayıda açık aralığın dik çarpımından oluşan altkümesi.

Kendin hakkındaki kötü düşüncelerimi veya bildiklerimi bana söyletme.

Sinema Büyük göstericilerde makaranın yerleştirildiği alttaki kutu.

Bir işte başvurulacak yetkili kütük olarak kullanılan ve -içeriği değişebilse de- göreli o

Vitellüslü yumurtada yumurtanın vitellüssüz bölgesinin karşı vejetatif kutba göre daha hız

El araçlarının topluca konulduğu kutu.

Ayıracı kapsayan, köprü üzerindeki şişkin bölüm.

Sahnede ayışığı görünümünü sağlayan etmen aygıtı.

Ana kütük olarak adlandırılan bir başka kütüğe başvurulmaksızın kullanılamayan herhangi

Çeşitli kabloları elektrik akımına bağlayacak fişlerin bulunduğu kutu.

Bir engelden, bir sıkıntıdan kurtulmak.

Kötü bir kişi, kötü bir davranış, kötü bir söz büyük bir topluluğun huzurunu bozmaya ye

Gövdesinden sadece bir akson çıkan sinir hücresi. Unipolar nöron.

(karşılık: ünipolar nöron), (Lat. unus = bir Lat. polus = kutup): [Yun. neuron=sinir): Gövdesi

anat. Birincil ovositten birinci mayoz bölünme evresi sonucu biçimlenen çok az sitoplazmalı, be

Yumurta oluşması sırasında birinci dereceli oositden ayrılarak meydana gelen küçük göze.

Bomba sesi çıkaran orta büyüklükte bir sandık. Bu sandık madensel bir havuz ya da çöp bidon

Ökaryotların promoterlerinde kayıt birimlerinin başlangıç noktasından 75 baz çifti yukarıya

Kesitleri 15 cm x 15 cm ile 30 cm x 30 cm arasında değişen, haddelenmiş, uzun çelik parça.

Genellikle, 5-25 cm. kalınlığında ve 60-150 cm. genişliğinde olan haddelenmiş kütük.

Gövdesinde aksonla birlikte birden fazla dendrite sahip sinir hücresi. Mültipolar nöron.

(karşılık): multipolar nöron, (Lat. Multus=birçok,Lât. Polus = kutup), (Yun. Neuron= sinir) GÃ

Ana kabloyla gelen elektrik akımının tiyatro yapısının çeşitli yerlerine dağıtıldığı k

TV. Ortak dalgalıktan bütün almaçlara dalgalık bağlantısı sağlayan aygıt.

Küçükayı'nın a yıldızı.

Bir ülkede dış borç veri tabanını oluşturmak amacıyla kamu yetkesince tutulan hesap.

Bir veri kütüğüne dizinli sıralı kütük düzeninde doğrudan erişim olanağı sağlamak üze

DoÄŸrudan eriÅŸim olanağı bulunmayan, sıralı bir veri kütüğünün, eriÅŸilmek istenen birtakÄ

Hücrenin bütün genomunun DNA parçalarını kapsayan kolleksiyon bir hücre tipinde bulunan mRNA

Sahnede duman sağlanmasına yarayan kutu. Bu kutunun içinde kimi kez yavaş yanan barut, kimi kez

Dikey ve yatay kenarların ya farklı malları ya da farklı faktörleri simgelediği bir dikdörtge

1. Fişlerin belirli bir düzen içinde dizilmeleri için kullanılan kutu. 2. Katalog dolabındaki

Bazı ökaryotların DNA’sının promoter bölgesinde bulunan, transkripsiyonda etkili, korunmuş G

Beğenmediğimiz bir kişinin yerine öyle birisi gelir ki eskisini aratır.

Dönme ekseninin küreyi deldiği iki noktadan her biri.

Eşleğin güney yanında 66°,5 açısal uzaklığındaki daire (enlemi - 66°,5 olan daire).

Hava süzgecini barındıran kutu.

Motor ile itici tekerlekler arasındaki dönüş oranı basamaklarını oluşturan dişlileri içere

EKG ölçümlerinde etkin iki elektrot arasında potansiyel farkın kaydedilmesi için yapılan işl

(karşılık: bipolar nöron), (Lat. bis = iki defa, Lat. polus=kutup, Yun. neuron = sinir): Bir aks

Ovumun perivitellin aralığında bulunan ikinci kutup cisimciği.

Yumurta oluşması sırasında ikinci dereceli oositden ayrılarak meydana gelen küçük göze.

Yumurta oluşması sırasında ikincil oositten ayrılarak meydana gelen küçük hücre.

Karadeniz'de kereste taşıtı olarak kullanılan bir tür yelkenli küçük gemi.

Birbirine dik iki düzlemde titreşerek birlikte yayılan ışığın ayrılarak iki doğrultuda yay

Belli bir uygulama için, ilgili ana kütük ile kullanılan ve göreli olarak geçici verileri içe

Hacivat ile Karagöz arasında geçen söyleşme. Karagöz'ün yine düşsel bir serüveni bu söyle

Gelecekte kalkınma olasılığı yüksek olan ve devlet tarafından yapılacak sağlık, eğitim, a

(…)Öklit uzayında n sayıda kapalı aralığın dik çarpımı.

Sahnede kar yağışı görünümünü sağlamada kullanılan aygıt.

Davranışçıların, uyaranla tepki arasına giren değişkene verdikleri simgesel ad.

Sinema Her yanı sıkıca kapalı, yalnız ufacık bir deliği olan, bu delikten giren ışınların

Katı karbonlama gereçleri kullanılarak içinde karbonlama işlemi yapılan çelik kutu.

Kavramayla düzentekeri barındıran, hız kutusunu motor gövdesine bağlayan, bir yanı geniş, ö

Dar parçaların uçlarını alıştırmak üzere 45° ya da 90° keserken yararlanılan, ağaçtan

Dünya Ticaret Örgütü tarım anlaşmaları çerçevesinde üretim ve ticaret üzerinde bozucu etk

Kitapçaların ve öteki ciltsiz yapıtların içine konduğu kutu.

Elektrik çevrimi korunçlarının toplu olarak içinde bulunduğu kutu.

Verilerin nasıl dağıldığı ve doğası hakkında bilgi edinmek için yararlanılan bir grafik y

Konserve kutusunun doldurulan hacminin kutu su kapasitesine yüzde oranı.

Kutu biçiminde olan, doğrudan ya da dolaylı ısıtmalı fırın.

Kutu fırında yapılan tavlama işlemi.

Küçük fakat kullanışlı ve şirin. Örn: Eviniz kutu gibi küçücük bir evdi / Sarmaşıklar

Rönesans'ta ortaya çıkan, Barok döneminde gelişen, XVIII. yüzyılda iyice yayılan, bugün de

Sarayın harem bölümündeki sultanlarla kadın ve ikballerin giyim ve süslenmeleriyle ilgili kara

Sinema 1. Alıcı ya da göstericiye doğrudan doğruya takılmak üzere önceden hazırlanmış bel

TV. Mıknatıslı görüntü aygıtının kutucukla çalışan, kutucuklu televizyonda kullanılan u

Sinema Özellikle 8 mm'lik ve büyük 8 mm'lik göstericilerde, kutucuğun aygıta sokulmasıyla gö

Sinema/TV. Ses aygıtının kutucukla çalışan çeşidi.

TV. İçinde, önceden doldurulmuş mıknatıslı görüntü kuşağı bulunan ya da istenilen telev

Birbirleriyle ilişkili, düzenlenmiş bir tutanaklar topluluğu.

Genellikle, bir yanı 15 ile 30 cm. arasında olan, dördül kesitli haddelenmiş uzun metal parça.

Hafif donanma sınıfından, ırmaklarda ve çıkarmalarda taşıt aracı olarak kullanılan tekne.

Eskiden yeniçerilerin, sonradan askerlerin adları, baba adları, soyadları, doğum tarih ve yerle

Bir kütüğü oluÅŸturan tutanakların kendi içlerinde ve aralarındaki iliÅŸkiler bakımından dÃ

Belli bir konuda biriktirilmek ve yaşatılmak istenen veri kümelerinin, özelliklerine en uygun ve

Bir kütükte, kütüğün birleşenlerinin düzeni ve boyu da içeride olmak üzere verilerin ya da

Kütüklerin, sıcak haddelenden önce ısıtıldıkları fırın.

Veri ekleyerek, deÄŸiÅŸtirerek ya da silerek, bir kütüğü güncel durumda tutma eylemi. Bir kütÃ

Bir bilgisayar işletim dizgesinin, dış belleklerde saklanan veri kaynaklarını yönetmesi.

Yerdeki güreşçinin göbeği ile ayağını tutup sırt üstü çevirme.

Kapağın ya da çekmecenin iç yüzüne yuva açılmaksızın vida ile tutturulan mobilya kilidi.

(Sheldon) Endoderm dokusunun başatlığı sonucu gelişen, kare biçiminde tıknaz beden yapısı.

Soğutulmuş sığır karkasının, yumurta, tranç gibi ana karkas parçalarına ayrılıp vakumla

Bir gökcisminin, gökküresinin, bir yıldızlar topluluğunu içine alan bir dizgenin dönme eksen

Etçiller (Carnivora) takımının, ayıgiller (Ursidae) familyasından, 260 cm kadar uzunlukta, 10

(Ursus maritimus) Etçiller (Carnivora) takımının ayıgiller (Ursidae) familyasından bir memeli

Yer'in ya da dönen herhangi bir gökcisminin tam geometrik küre olmayışı, kutuplarda basıklaş

anat. 1. Dişilerde ovaryumda birinci ve ikinci mayoz bölünme sonucu az sitoplazmalı, polositus p

Dönme ekseninin cisme kaskatı bağlı olmayıp, bir parça devinmesinden ileri gelen kutuplara ili

Fırtına kuşları (Tubinares) takımının, fırtına kuşugiller (Hydrobatidae) familyasından, 5

(Fulmarus glacialis) Fırtınakuşları (Tubinares) takımının fırtınakuşugiller (Procellariida

Apicomplexa’ların sporozoit, merozoit, takizoit, bradzoit, kinet gibi hareketli evrelerinde subpel

1. Mayoz bölünmesi sırasında yumurta hücresinin yanında oluşan ve sonra körelen hücreler. 2

Kutup yakınında, kutup çevresinde, kutupla ilgili olan.

Kutuplar yöresinde görülen yaygın ve donuk havayuvarı ışığı.

Kutuplar bölgesinde görülen yaygın ve donuk atmosferik ışıma. Atmosferik atom ve molekülleri

Myxozoa’larda konağa tutunmaya yarayan filament içeren kapsül.

Etçiller (Carnivora) takımından, Güneydoğu Avrupa'dan Kuzey Çin'e kadar yayılış gösteren,

Trichuris ve Capillaria cinslerinde bulunan türlerin yumurtalarının kutuplarında bulunan tıkaç