Herhangi bir sınıflamada harf ile rakamın birlikte kullanıldığı simge.

Değer alanı sözedilen dilin adlarından ya da genel olarak terimlerinden oluşan dizimsel sözede

Bir akış çizeneği üzerinde, işlemleri, veriyi, akışı ya da donanımı göstermek üzere kul

Çocuk ya da yetiÅŸkinin, küçüklüğünde ana babasının nasıl bir kiÅŸi olduÄŸuna iliÅŸkin anÄ

Dış uyaran bitince uyarana benzer ya da karşıt olarak yeniden canlanan imge.

Azalmaları ya da hafiflemeleri gösteren simge.

Çocuğun babasına ilişkin olarak geliştirdiği tasarım.

Kişinin dinlenme ya da iş durumundaki bedenine değgin sürekli imgesi.

Herhangi bir yaşantı ya da algının, bitiminden bir süre sonra çok canlı olarak kısaca anıms

Kişi belleğine yardımcı olmak üzere seçilmiş simge. örn. "topla" anlamında "TPL".

Türlü anıların birbirine eklenmesi sonucu ortaya çıkan karma imge.

Birden çok gerçek kişi ile ilişkili özelliklerden oluşmuş ve düşlerde rastlanan bir imgesel

Kaynakçasal kimlik saptanırken kitabın boyunu gösteren "santim" ya da "sayfa katlaması" gibi si

Freudçulara göre bir yetişkinin taşıdığı, çoğu zaman ana babadan birisine ilişkin olarak

Her i,j için (…)olmak üzere (…)değişkenlerine bağlı (…) ikilenik türetik biçimi için,(…

Değer alanı sözedilen dilin tüm n-li değişken bağlayıcı imlerinden oluşan dizimsel değiş

Değer alanı. sözedilen dilin deyimlerinden oluşan dizimsel değişken A, B, C,...

Bir dizimsel türün dizimsel sözeden dildeki adı. || a ad türünün simgesi, p önerme türünü

Değer alanı sözedilen dilin n-li eklemlerinden oluşan dizimsel sözeden dil değişkeni: (…) .

Verilen bir deyimin mantıksal değişmezlerine dokunmaksizın, mantıksal olmayan değişmezlerinin

Birçok geleneksel öğenin belirli bir amaç için bir araya gelmesinden oluşan ve olgu yönünden

Gerilimi gösteren simge.

Gövde duruşlarını saptayan simge.

Dansçının gücünü belirten simge.

Dansçının çevreyle olan çeşitli ilişkilerini belirten simge.

Özellikle üstün yetenekli ya da yalnız çocuklarda daha sık rastlanan, çocuğun hayalinde yaş

Bir nesnenin, iki gözün aÄŸ dokusuna düşen görüntüsünün biçim ve büyüklük yönünden eÅ

(Resim) Bir nesneye bakılmadan usdan yapılan resim.

1. Geçmiş yaşantılara özgü öğelerle şimdiki yaşantılar arasında bağ kurma gücü. 2. Ne

Stanislavski oyunculuk dizgesinde, oyuncunun bir yapıtın öyküsünü sanatsal bir yolda sahne ger

Geçmiş yaşantılarımızdan birleştirmeler yapmakla sağlanan anlıksal bir örüntü.

1. Bir nesneyi, o nesne (karşımızda) olmaksızın tasarımlama yetisi. // İmgelem: a. Yaratıcı

Olgusal karşılığı bulunmayan ansal tasarım.

Bir şeyin imgesini zihinde canlandırma eylemi.

Duyu örgenlerince algılanmayan nesne ve olaylara karşı yapılan tepki.

Olduktan sonra ya da geçmişe doğru (sonuçtan nedene) deneyleme düzenine dayanan ve genellikle o

Özellikle coğrafya, kimi durumlarda tarih derslerinde uygulanan, öğrencilerin imgesel olarak bir

Oyuncunun sahne üzerinde rol gereği giydiği olağandışı görünümü olan giysi.

Bir ekonominin bütün piyasaları dengede iken satın alınmak istenen mal ve hizmet miktarı.

Çağımız yaÅŸamında görülemeyen, ancak masalcıkla geleneksel anlatımlarda varlıklarını sÃ

Yapısal ruhbilimde içe bakış yolu ile yapılan dikkatli çözümlemelere karşın duyum izleri y

Birbirinden ayrı zamanlarda alınan işitme izlenimlerinin anlıkta birleştirilmesi.

Değer alanı, bir sözeden dilin n-li işlevlerinden oluşan dizimsel değişken: (…)

Sınıflamada harf, rakam gibi imlerin bir arada kullanılmasından oluşan simge.

Bireysel anlamıyla simgesel anlamı arasında hiçbir ilişki olmayan simge. bk. simge.

(Resim) Bir kitabın çoğunlukla iç kapağına konan ve yayınevini belirten simge.

Değer alanı, bir sözedilen dilin niceleme imlerinden oluşan sözeden dil değişkeni: v.

Dans düzeni notlamasında çeşitli nitelikleri gösteren simge.

Olağan yorumdaki değer alanı, sözedilen dilin önermelerinden ya da genel olarak tamdeyimlerinde

(Jung) Irksal yaşantılar sonucu oluşan ve bilinçaltında yatan bir imge.

Dansta oylum ölçüsünü gösteren simge.

KiÅŸinin dış görünüş, karakter ve kiÅŸilik gibi bütün yönleri üzerine edindiÄŸi ve gerçeÄ

Uyaranın, düzgülü imgesinden sonra, yerini tüm olarak kendisine bıraktığı karşıt renkteki

Sınıflamada kullanılan tek tip simge.

Sınıflamada tek tip simge kullanma.

(Süsleme) (Yun. monos = tek gramme = özellik) Sanatçının yapıtı üzerine koyduÄŸu tanıtma iÅ

Gerçek sanılan bir imge.

Özellikle çocuklukta yaygın olan ve duyu örgenleriyle ilişkisi bulunmadan bilinçte beliren ço

Bir kavramın uzlaşımsal ya da üzerinde uzlaşıma varılmış gösterimi.

1. Soyut bir kavramı, örneğin bir ülküyü, amacı ya da düşünceyi gösteren ve anlamı herke

1. Bir öğeyi ya da bir öğeciği gösteren kısaltım örneğin C = karbon, Fe = demir. 2. Değer

Bir öğe, nesne, nitelik vb. gösteren harf, biçim, im.

1. Belli bir insan öbeğinin uzlaşım yoluyla kendisine belli bir anlam verdiği im. 2. Bir şeyi

Yalnız simgelerden oluşan bir dizgi.

1. Simgelerin kullanılması. 2. İmler dili. 3. Simgelerin anlamı üzerine öğretibilim simgeler

Doğrudan doğruya sözle anlatılamıyan derin duygu ve heyecanları simgeli (symbolique) ifadelerl

1. İnsan usunun ancak simgeleri bildiğini ileri süren felsefe öğretisi. 2. Ruh çözümlemesi k

1. Anlatım aracı olarak simgeleri kullanma. 2. (Sanat alanında) -> DoÄŸalcılığa karşı çıkÄ

(Freud) Bilinçaltında baskıya alınmış olan duygu ve dileklerin kılık değiştirerek bilinç

(Resim, Heykel) Avrupa sanatında gerçekçilik ve izlenimciliğe karşı çıkan ve düşünceyi si

Bir bilim dilinde çeşitli kavram ve işlemleri dile getirmek üzere başvurulan simgeler dizgesi.

Uzbilimde anlatım aracı olarak simgeleri kullanma.

Sayıların, niceliklerin ve baÅŸka varlıkların simgelerle gösterimi ya da böyle simgelerin oluÅ

Önermelerin tutarlılığını ya da çıkarımların geçerliliğini denetlemek amacıyla bunları

1. Bir şeyi simgeler aracılığıyla anlatma ya da gösterme. 2. Bir tutum, eylem ya da duyguya si

Belli bir simgeleÅŸtirme iÅŸlemini yapmak üzere simgeleÅŸtirilecek deyimlerle bunların karşılıÄ

Bir simgeleştirmenin başka birinden ince olması, birincisinin yol açtığı simgesel karşılık

Bir simgeleştirmenin başka birinden kaba olması, birincisinin yol açtığı simgesel karşılık

1. Bir simge ile dile getirilen. 2. Simgeler kullanan ya da simgeler koyan. 3. Kendi başına bir de

Yağmur yakarısı sırasında avuç içlerini yere çevirerek kolları aşağı yukarı oynatma say

İçinde en az bir dizimsel değişken geçen kalıp.

Yürüyemeyen çocukların yürüyebilmelerini saÄŸlamak amacıyla kollarından tutarak cami kapısÄ

Bir deyim ya da deyim dizisinin belli bir biçimde simgeleştirilmesiyle elde edilen kalıp.

Biçimsel mantık ve matematikle ilgili sorunları, doğal dilin belirsizliğini önlemeyi amaçlaya

Simgesel kalıplara verdiği önemli yerden dolayı çağdaş mantığa verilen bir ad. ||Anl. matem

Nesnelerin özelliklerine ilişkin işlemlerle sayı dizgesinin özellikleri arasındaki uygunluğa

Halkın bir nesne, bir düşün, bir oluşumu anlatmak amacıyla kullandığı organ ya da organ par

ölüm ,yaşam, av ,savaş ,barış ve daha başka nedenlerle yapılan oyunlardan oluşan simge tür

Her toplumun, renklere kendi anlayışlarına göre aÅŸk, sevgi, bahar, yaz, barış, sonbahar, kıÅ

Halkın, türlü nedenlerle kutsallık ya da uÄŸursuzluk gördüğü kaynak, akarsu, tepe, orman, gÃ

Her toplumun kendi anlayışına göre, yönleri birer renk, hayvan, bitki, kutsal ya da uğursuz va

Sürenin ölçüsünü gösteren simge.

Tasımsal mantıkta değer alanı birli yüklemlerden, başka bir deyişle yalın ya da olumsuzlamal

Değer alanı a, e, i, o terim yönetenlerinden oluşan dizimsel değişken: t.

Toplumsal küme ya da toplum bütünü içinde ortaklaşa bir anlamı olan ve bu anlamı iletebilen

(Freudçulara göre) Kişinin kendi benliği üzerinde gerçeklere uymayan üstün birtakım nitelik

Özdecik içinde öğeciklerin düzenlenişini gösteren simge. anlamdaş oluşumsal simge.

Yer numarası verilirken yazarın adı yerine geçmek üzere kullanılan simge. (Örneğin, yazar so

Simgecilik çığırının yeniden canlanma hareketi.

Sözedilen dilin belli bir dizimsel türden deyimlerinin yerini tutan, ama kendisi hiç bir yorumda