Sinema 1923'te piyasaya sürülen ve eni 16 mm olan film çeşidi. (Başlangıçta özenciler için

Sinema 35 mm'lik filmin ortadan, uzunlamasına bölünmesiyle elde edilen dar film çeşidi.

Sinema 32 mm genişliğinde bir film çeşidi. (Kendi başına kullanılmayan bu film, işlendikten

Sinema 1889 yılında piyasaya sürülen, daha sonra ölçünleşen ve günümüze değin tecimsel s

Sinema 20th Century Fox yapımevinin 1954'te CinemaScope 55 işlemi için kullandığı 55 mm eninde

Sinema Bazı geniş görüntülük işlemlerinde kullanılan 65 mm enindeki boş film.

Sinema Geniş görüntülük işlemlerinde kullanılan filmlerin en büyük boyu. (Ölçün filmin b

Sinema 1932'de piyasaya sürülen, eni 8 mm olan film çeşidi. (Özenci sinemasının daha önceki

TV. Electronic Video Recording'te optik ya da elektronik kaynaktan gelen resimlerin, elektronik film

Sinema Eni 9,5 mm olan dar film çeşidi. (Özenci sinemasında kullanılan dar filmlerin en eskiler

Sinema Tecimsel sinemada, yapım giderleri, oyuncular, sanat ve emek yönünden ön sırada gelen uz

Sinema Cinsel konuları, ilişkileri büyük bir serbestlikle işleyen film. Açık bölümleri bolc

Sinema Açındırma işlemi tamamlanmış film.

Sinema/TV. Sinema ile televizyon alıcılarının birlikte kullanılarak görünçlüğün aynı and

Sinema Kişilerin kendi aile yaşamlarıyla ilgili olarak çevirdikleri özenci filmi (Türk sinema

Sinema Alıcı kullanmaksızın, dolayısıyla iÅŸlemelik çalışmalarına gerek kalmaksızın, doÄ

(a.) Sinema (Türkiye'de) Herhangi bir filmin yıl boyunca sağladığı gelirden, o yılın amortis

Sinema Kalabalık oyuncuları, göz alıcı bezemleri, zengin giysileriyle görünüşte büyüklük

Sinema/TV. Bir televizyon izlencesinde, özellikle haberlerde kullanılmak üzere önceden hazırlan

Herhangi bir bilimsel araştırmanın yapılışını, bu araştırmada baş vurulan yöntemleri ve

Sinema Herhangi bir bilimsel araştırmada, alıcının bir araştırma aracı olarak kullanılması

Sinema Tabanı asetattan film.

Sinema Tecimsel sinemada yapım giderleri, oyuncular, sanat ve emek yönünden "A" filminden sonra g

Sinema Bir balet gösterisini olduğu gibi ya da sinemaya özgü anlatımla aktaran film çeşidi.

Sinema Çift filmli izlencelerde en önemli film.

Sinema Sanat ya da tecim yönünden başarı kazanmış film.

Sinema Sesli sinemanın ilk yıllarında, sinemaya katılan bu yeni öğenin aşırı ölçüde kull

Sinema/TV. Film belgeliğinde saklanan film. (Önemli kişilerin, olayların, yerlerin ve benzerleri

Gerçek bir olayı, bir sorunu, kendi doÄŸal ortamı ve akışı içinde ya da buna en yakın bir gÃ

Sinema Gerçek yaşamdan alınan herhangi bir olguyu, kendi doğal çevresi ve akışı içinde ya d

Sinema İtalya'da faşizm döneminde, Nazi Almanyasının, Avusturya ve Macaristan sinemalarının,

Sinema/TV. Bilgisayar canlandırmasıyla gerçekleştirilen film. (Şimdilik bütün bilgisayar film

Bilim verilerine dayanılarak yapılan, bilimsel bir konuyu işleyen film. bk. araştırma filmi.

Sinema Bilimsel konuları, bilimsel bulguları ilgililerin anlayabileceği yolda işleyerek veren fi

Herhangi bir yüzeye yapışan ve kendi ürettikleri polisakkarit matriks içerisinde üreyen, uzakl

Sinema Konusu bir öncekinin devamı olan, aynı kişilerce oynanan, piyasaya aynı anda ya da çok

Sinema Alıcıda ya da basım aygıtında kullanılmamış, duyarkatı ışıkla etkilenmemiş film.

Sinema Elle boyanan filmin durumu.

Sinema Tümü ya da bir bölümü bulanık görüntüler taşıyan film.

Sinema Belli bir çağı, bütün toplumsal, siyasal, kültürel özellikleriyle canlandıran tarihs

Sinema 1. Konusu çağımızda geçen film. 2. Çağdaş sinemanın ürünü olan yapıt. 3. Özelli

Sinema Canlandırma yöntemiyle gerçekleştirilmiş film.

Sinema Alıcısız filmlerin bazılarında, resimlerin çerçeveye bakılmaksızın sürekli olarak

Sinema İki yanında da delikler sıralanan film. (35 mm'lik bütün filmler, 16 mm'liklerin sessizl

Sinema Günlük çevirimlerde, iş eşlemlerinde görüntü ile sesin henüz birleştirilmemiş olar

Her iki yüzü de duyarlı emülsiyonla kaplı röntgen filmi.

Sinema Cinsel konuları, iliÅŸkileri izleyicinin cinsel duygularını körüklemek, sömürmek amacÄ

Sinema Çıplaklık yanlılarının yaşayışını yansıtan ya da sözde böyle bir yaşayışı g

Sinema İngiltere'de 1927-39 arasında yürürlükte olan film saptanca yasasının gereklerini yeri

Sinema Çizemlerden oluşan canlıresim.

Sinema Üzerinde çizikler bulunan film.

Özellikle çocuklar için yapılmış ya da çocukların da ilgisini çekecek nitelikte olan film.

Sinema Çocuklar için özel olarak çevrilmiş ya da çocukların da ilgilenebileceği nitelikte fi

Sinema Çok görüntülüklü işlemlerde her görüntülüğe ayrı film yansıtılmasına dayanan

Sinema UzunluÄŸu bir makaradan (300 m) az olan film.

Sinema Uzunluğu 3500 m'nin üstündeki film.

Sinema Belgesel olarak ya da öykülü filmin temel dram öğesi olarak dağı ve dağcılığı kon

Sinema Dansın, özellikle stepin büyük yer tuttuğu, danslarla bezenmiş, öyküsü dans üzerine

Sinema Dar filmin kullanılmamış, ışıklanmamış olanı.

Sinema Eni, ölçün filmin eninden (35 mm) az film. (En çok kullanılan dar filmler 16 mm, 9,5 mm,

Sinema Dar filmlerin gösteriminde kullanılan gösterici çeşidi.

Sinema Çeşitli sinema aygıtlarında, geçişi kolaylaştırmak amacıyla tek ya da iki yanında d

Sinema Yeni bir oyuncuyu sınamak üzere çevrilen kısa film parçası.

Sinema Sinemada, alışılmışın dışında yenilikler deneyen film çeşidi.

Sinema Haber filmlerinin haftalık siyasal dergi özelliğini taşıyan çeşidi.

Sinema Daha önce çevrilmiş belgesel türdeki filmlerin kurgu yardımıyla belirli bir anlayışa

Sinema Sinemada destan türünün özeliklerini taşıyan film. Toplumların ulusa dönüşümü, bu

Sinema Başından sonuna dek devingen çekimlerin, devingen ayrımların birbirini izlediÄŸi, hızlÄ

Sinema Bezem ile devinimli varlığın negatifinin alıcıda aynı zamanda elde edilmesine dayanan b

Sinema 1. Devinimsiz örtüyle iki kez kullanılmış film. (Bu film hilesi, en çok, iki ayrı rolÃ

Sinema Konusunu dinden alan, izleyicide dinsel duyguyu uyandırmayı, dinsel inançları yaymayı am

Sinema/TV. Yapma ve canlı dip bezemi elde etmek üzere geriden gösterimde kullanılan film.

Sinema Alıcıda kullanılarak duyarkatı etkilendirilmiş, üzerinde gizli görüntü bulunan film.

(a.) Sinema (Türkiye'de) Üzerinde ufak değişiklikler yapılıp adı değiştirilerek piyasaya ye

Sinema Büyük bir bölümü durgun çekimlerden, durgun ayrımlardan oluşan, yavaş dizemli, geril

Sinema Doğa üstü ya da doğa dışı güçlere inanmaya, boş inanlara dayanan film türü. Bu ö

Sinema Yönetmen S.M. Eisenstein'ın ortaya attığı bir terim: "Düşünce filminden söz açtığ

Sinema Aradaki görüntülüğü kaldırarak, ikiboyutlu biçimleri doğrudan doğruya alıcı karş

Sinema Belirli bir konuda eÄŸitmek, özellikle bir meslek konusunda yetiÅŸkinlere bilgi vermek amacÄ

Belli eğitim ilke ve amaçları göz önünde tutularak tasarlanan ve yapılan film.

Sinema İzleyiciyi oyalamak, avutmak, hoşça vakit geçirmesini sağlamaktan başka amaç gütmeyen

Sinema Bir izlencenin eksik süresini doldurmak üzere gelişigüzel seçilmiş film.

Sinema/TV. 1. Elektronik film saptamada kullanılan film. 2. Bu saptama sonunda elde edilen film.

Sinema/TV. Televizyon imine uygun değişimlere uğrayan bir elektron demetinin yardımıyla film ü

Sinema/TV. Optik ya da mıknatıslı, çeşitli kaynaklardan gelen görüntünün verdiği bilgiyle

Sinema/TV. Üzeri, birincil elektron çarptığında 5-10 foton yayan bir katla örtülü filmin gö

Sinema/TV. Film yayın aygıtının, elektronik film tarama ilkesine göre çalışan çeşidi.

Sinema Henüz alıcıda kullanılmamış, evrilir duyarkatlı film.

Sinema Evrilir duyarkatlı işlenmiş film.

Sinema Evrilir duyarkattaki gizli görüntüyü ortaya çıkarmak, açındırma sonunda negatif yeri

Sinema Evrilir filmin renkli olanı.

Sinema Boş ya da dolu filmde çeşitli nedenlerden ileri gelen ve filmin gerekli sonucu vermesini e

1) sin. ve TV bir sinema kamerasıyla görüntüleri tespit etmek veya bir hareket ve görünüşün

1) sin. ve TV beyaz perdede oynatılacak bir eseri filme almak veya bu eserin çekilişi sırasında

Sinema Bir taban üzerine yerleştirilmiş ve filmin eninden biraz daha aralıklı, koşut iki kolun

Sinema Filmi değerlendirmeye, film üzerinde yargıya varmağa hazırlık olarak, ele alınan filmi

Sinema Başka ülkelerde çevrilmiş filmlerin belli bir ülkeye getirilip işletilmesi işiyle uğr

Sinema Bir ülkeye, yabancı bir ülkede çevrilmiş filmin getirilmesi.

Sinema Bir ülkede çevrilen filmin başka ülkelere satılması işiyle uğraşan kimse.

Sinema Bir filmin, çevrildiği ülkeden başka bir ülkeye satılarak gönderilmesi.