Alacaklının haklı bir neden olmaksızın alacağın yerine getirilmesinden kaçındığı durum.

(Mimarlık) Yüksekliği açıklığının yarısından daha küçük olan kemer. a. bk. kemer, sivr

anat. Tüm alt çene dişlerinin oluşturduğu kemer, arkus dentalis inferiyor.

Dişsizler (Edentata) takımının, kemerli hayvangiller (Dasypodidae) familyasından, 80 cm kadar u

(karşılık: poyu, Dasypus sexcinetus) Dişsizler (Edentata) takımının kemerli-hayvangiller (Das

anat. Aortanın kalpten çıktıktan sonra yaptığı kemer, arkus aorta.

anat. Arka bacağın os coxae aracılığıya gövdeye bağlanması, singulum membri pelvini.

(Mimarlık) Sütunlar üzerine binen bölümü yarım çemberden büyük kemer. Arap mimarlığında

Bir şey, onu elde etmenin yolunu bilenin bir şeyden yararlanma, onu kullanmasını becerebilenin h

(Mimarlık) Bir anakapının silmeli ve süslü kemeri.

(Mimarlık) Bir kemeri çerçeveleyen silme. Taçkemer.

Her yıl Kırkpınar'da yapılan yağlı güreşlerde başpehlivanlığı kazanana verilen gelenekse

(Mimarlık) (Lat. cingere = kuşatmak) Yarım çember biçimi kemer.

Bessemer değiştirgecinde yapılmış çelik.

(Mimarlık) Bir yapıda ortasahanı yansahından ayıran kemerlerden her biri.

Çeşitli sirk sanatçılarının bellerine taktıkları kalın, ve dirençli kemer.

anat. Yumuşak damağın yanlarından yutağa ve yemek borusunun yanlarına giden mukoza dürümü,

(Mimarlık) Camilerde ve gotik kiliselerde, kubbe ya da çatı ağırlığının yanlara olan basın

C tipi Merinos sınıfına giren, Teksas, New Meksiko ve Kaliforniya’da bulunan, orta büyüklükte

Göl ve denizlerin taban ya da tabana yakın kısımlarında yaşama.

(anlamdaş. peba, Dasypus novemcinctus) Dişsizler (Edentata) takımının kemerli-hayvanlar (Dasypo

(Mimarlık) Bir duvarı yağmurdan korumak için üst kısmına verilen iki yöne akıntılı biçim

Hayat süresi, bir gün gibi çok kısa olabilen bitkiler.

Ateşin birkaç gün sürmesi.

anat. Os zygomaticum'un proc. temporalis'i ile os temporale'nin proc. zygomaticus'unun birleÅŸmesiyl

Epidermis ya da hipodermisin oluşturduğu, tutunma ya da güllerin dikenleri gibi koruma görevi ya

Yaprak ayası ucunun çentikli olması.

Görevlerinin tamamına ve belli yüzdesine ilişkin saptanan ölçünlerin üçte ikisini gerçekle

Normal göz hiçbir çaba harcamaksızın kendini sonsuza ayarlıyabilen göz.

Damarlı bir çift kanada, kuyruk kısmında 2-3 ipliksi uzantıya ve belirgin olmayan ağız organe

İnsanlık değerinden yoksun kişi, kılık kıyafetle, makam ve mevkiyle değer kazanmaz.

Tkz. güçlü birine kızıp da ondan alamadığı hıncını çevresindekilerden çıkarmak.

(Mimarlık) Üst ortası yukarı doğru sivrilen, iki yana açılarak karın yapan, Hint ve Arap mim

Tanrıların yalnızca Tanrılaştırılmış büyük insanlar, kahramanlar olduğunu öne süren Yu

Her işe yarar, her türlü işi görebilir.

Omurgalılarda ön yüzgeçlerin ya da ön ayakların bağlandığı omuz bölgesindeki destek iskel

(Mimarlık) Kapı ya da pencere üst kirişlerine binen duvar ağırlığını azaltmak için, bu ki

Semerkant'ta yapılan harirî kâğıt. (Boyutları, Hindistan'da yapılanınkinden daha küçüktü

Molekülünde hem grubu bulunmayan fakat demir ihtiva eden bazı solucanlarda ve deniz omurgasızlar

(Mimarlık) Sıra ile ikişerli düzenlenen kemerlere verilen ad.

anat. Yalancı kaburgaların kıkırdaklarının birbirine eklenmek suretiyle oluşturdukları kemer

Omurgalılarda kalça bölgesinde omurgaya bağlanmış ve art bacakları taşıyan kemik ve kıkır

(anlamdaş. aya kemeri,): Omurgaya bağlanmış ve ard ayakları taşıyan kemik ya da kıkırdaklı

Doğuştan bir damarlanma bozukluğu sonucu aortanın solda olması gerekirken sağda bulunması son

Bir kıvrımın kabarık, tepe yeri. bk. tekne, kıvrım.

Katmanlı kayaçlarda, katmanları tepeden ters yanlara yatımlı, semer biçiminde kıvrım.

(Mimarlık) Ä°ki sütun ya da ayağı birbirine üstten yarım çember, basık eÄŸri, yonca yapraÄŸÄ

Yığışımlı sıklık dağılımının verdiÄŸi ve kendine özgü bir biçimi olan çizge. bk. yÄ

Sıkı para politikası anlayışıyla daha az tüketmek.

(Mimarlık) Kemerin oturduğu iki ayak ya da duvar arasındaki açıklık. a. bk. kemer gözü, keme

(Mimarlık) Yuvarlak kemerin dıştan bakıldığında görülen şerit biçimindeki kenarı.

(Mimarlık) Kemerin iki yanda üzerlerine oturduğu ayak ya da sütunlar. a. bk. ayak.

Yan yana gelen hayvan hücrelerinde hücreler arasında kemer şeklinde uzanan bağlantı. Dezmozom.

Kemerin en yüksek yerinden geçen çizgi.

Belli bir katman ile bir kemer eksen düzleminin kesiştiği çizgi.

(Mimarlık) Kemerle ayakları arasındaki boşluk.

(Mimarlık) Roman ve gotik üslûbunda yapılmış başkiliselerde anakapı üzerini örten kemerin

(Mimarlık) Kemerin tam karnına gelen bölümdeki silmeler.

(Mimarlık) Kemerin iç tarafında kemer taşlarının meydana getirdiği içbükey bölüm kemerin

(Mimarlık) Anakapı kemerinin içe doğru derinliği.

Kıvrımlı yapılarda, bir kemer ekseni üzerine yerleşmiş ve gömülmüş koyak.

Kaynak yaratmak, dışalımı azaltıp dışsatımı artırarak dış açıkları kapatmak, dış bo

(Mimarlık) Kemer eğrisini yapan taşlardan her biri. a. bk. kemer kilidi.

Medrese öğrencilerinin elebaşı.

Çok zengin olmak. Örn: Genç, ihtiyar, hepsi tüysüz tüysüz, gözleri fersizdir fakat hepsinin

(Mimarlık) 1. Körkemer dizisi. 2. Birden çok kemerin yanyana dizilmesi kemer dizisi.

Memeliler (Mammalia) sınıfının, dişsizler (Edentata) takımından, başları ve vücutları kü

(Mimarlık) Ayakları arasındaki bağlantı kemer biçiminde olan köprü.

(Mimarlık) Üstü kemerli olan pencere.

(karşılık: tatugiller, Dasypodidae), (Lat. dasypus=tüylü ayaklı), Omurgalı hayvanlardan memel

Küçük kemer ve teknelerle yapılı, tümü birden bir kemer biçiminde olan büyük bir kıvrım

Kısa eksenli ve iki ucunun kapanışında, yatımları eksen üzerinde bir noktadan her yöne doğr

(Mimarlık) Duvar yüzeyinde, taşlarla örülmüş, kemer biçimi süsleme.

(Mimarlık) Bir duvar yüzeyinde yatay olarak sıralanmış körkemerlere verilen ad. a. bk. körkem

Kısrakta embriyo gelişiminde sinus terminalise uzanan trofoblast bandı.

Birincil ağızlı hayvanlardan, ilkel solucanlar (Scolecida) dalından, kirpiklerle örtülü, ince

Birincil ağızlı hayvanlardan, ilkel solucanlar (Scolecida) dalından, kirpiklerle örtülü ince,

(Nemertini), (Yun. nemertes = bir tip kurt) Birincil-ağızlı hayvanlardan ilkel-kurtlar (Scolecida

anat. Omur gövdesinin yanlarından çıkarak dorsalde birleşen ve foramen vertebrale’yi oluştura

Tipik olarak kürek kemiği, köprücük kemiği ve kargaburun çıkıntısından meydana gelen ön

anat. Ön bacağın scapula, clavicula ve os coracoides tarafından oluşturulan bir kemerle (evcil

anat. Tuber ischiadicum'lar arasında, symphysis pelvina'ya doğru uzanan, doğumun kolay veya zor o

Arada tavlanmadan, çubuk durumundan tel durumuna getirilmiş sert eğrilmez tel.

1. Balıklarda karın bölgesinde çift yüzgeçleri eksen iskeletine bağlayan kemer. 2. Diğer omu

Afferent yol, efferent yol ve bunları birbirlerine bağlayan sinir hücrelerinden oluşan sinirsel

Gram negatif, hareketsiz, spor oluşturmayan, tek vaya çift, seyrek olarak zincirler hâlinde bulun

Ördek, hindi ve kazlar başta olmak üzere birçok kanatlı türünde, fibrinli perikarditis, perih

Bazı solucanların, eşeysel olgunlaşma zamanı şişkinleşen ve özel bir salgı salgılayan bez

(karşılık: klitellum), (Lat. clitella = semer)Bazı kurtların eşeysel olgunlaşma zamanı şiş

Bir yeniçerinin, bir ocak odasından öbürüne geçmesi.

1) semeri, yük hayvanının sırtına koyup bağlamak, semerlemek 2) semer sırtı yaralamak.

hlk. Cidago fistülü.

Bir şey istenilen verimi, sonucu vermek. Örn: Nitekim bu hummalı faaliyet, semeresini vermekte g

Üçgün hastalığı.

Arka kısımları genellikle siyah renkteyken belden sonra kalan ön kısımları beyaz ve bu beyazl

(Mimarlık) Üzerinde su yolu bulunan kemerli köprü.

Huk. ödenmesi hâlâ mümkün olan borcu ödememekte direnmek.

Uyarılan almaç bir sinirle, uyaranı, aracı sinir yoluyla etkileyici sinire aktaran kemer.

anat. Plantar veya palmar damarların, parmağın uç kısmında ve phalanx distalis'in bir kanalın

Dişsizler (Edentata) takımının, kemerli hayvangiller (Dasypodidae) familyasından, Güney Amerik