Bütün bilimler için geçerli yöntemleri araştıran bu yöntemlerden yararlanarak elde edilen te

Bireyin geliÅŸmesini göz önünde bulunduran, kiÅŸiliÄŸi, sorumluluÄŸu içinde bireyin kendini gerÃ

1. Değerleri, felsefenin ana konusu olarak gören felsefe anlayışı. (Windelband, Rickert bu anla

Devletin ve toplumsal yaşamın özü, doğuşu, anlamı, temel ilkeleri ve temel biçimleri üzerin

Dilin özü, kökeni, anlamı, yapısı üzerine araştırmalar yapan felsefe dalı. // Dil üzerine

Dinin ilkelerinin özünü ve anlamını temellendirmeyi amaçlayan felsefe dalı.

1. (Eski Yunan'dan yeniçağa değin doğa bilimleri ile aynı anlamda) Doğa üzerine doğanın öz

1. Eğitimi bir bütün olarak ele alan ve kültürün vazgeçilmez öğesi biçiminde düşünen ö

Sıkıntılı bir durumdan kurtulmak, ferahlığa kavuşmak.

hlk. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı.

Hukukun özünü, kökenini, geçerliliğini, ilkelerini, ödevlerini yaşam ve bilimler bağlamı i

Kültür olaylarını, kültür alanlarını, kültürün özünü, yapısını, gelişmesini, bu ge

Bir şeyden yararlanmak için kullanılacak araç, onun niteliğine uygun olmalıdır.

(Tekke edebiyatı terimi) bk. İlâhi.

Dinlenmesine fırsat vermemek, aralık vermemek.

1) havayı ciğerlerine çekmek, soluk almak. Örn: Nefes aldıkça içime kurum ve is kokusu doluy

1) sigara veya başka bir şeyin dumanını içine çekmek. Örn: Ramazan sigarasının izmaritinde

Nefes darlığı, hastanın güçlükle nefes alıp vermesi halidir. Nefes darlığı, sübjektif ol

Solumada sıkıntı yaşamak. Örn: Nefes darlığı çeker, sık sık tedavi olmak için başka ş

Boş bir inanışa göre, rahatsızlığı, illeti geçirmek için okuyup üflemek. Örn: Ahalinin

Tıp dilinde halitosis denilen nefes kokusunun nedenleri çeşitlidir. Genellikle aşağıdaki neden

Soluğu tıkanacak gibi olmak. Örn: Delikanlı, sonunda gömleği terden sırtına yapışıp nefe

Uzun uzun ve boş konuşmak. Örn: Enişte istediği kadar nefes tüketsin, hepsi bir kulağımdan

1) ölmek. Örn: Nabzı durdu, nefesi durdu galiba. -Y. Z. Ortaç. 2) mec. şaşkınlık içinde ka

1) güç soluk alacak duruma gelmek veya soluÄŸu büsbütün durmak. Örn: Nefesi daralıyor, yüzÃ

Başarabileceğinize eminseniz büyük işlere girişiniz.

Heyecan, merak veya endişeyle sonucu izlemek. Örn: Uzun süren ziyaretin sona ermesini, nefesleri

Varlık ve düşünce, doÄŸa ve tin, nesne ve özne karşıtlıklarının en derin evren temelinde Ã

Sanatın, sanat yaratmalarının ve sanat beğenilerinin özü ve anlamını konu olarak alan felsef

Ölmek. Örn: Adam, iskelenin üstüne yığılmış, son nefesini verirken biçarenin şapkasını

Konusu tarih ve tarihsel bilgi olan bir felsefe dalı. // Deyim olarak ilkin Voltaire kullanmıştı

Tarihsel olayların anlamını, düzenlilik ve yasalarını, insanın gelişimindeki ana eğilimleri

hlk. 1. Nefes darlığı, solunum güçlüğü gibi durumlar için kullanılan ortak ad. 2. Amfizem.

Nefesi tıkanmak, nefes darlığı olmak.

1. Toplumun ve toplumsal olayların özü ve anlamı üzerinde felsefe araştırmaları. 2. Toplumun

1. Toplumsal kurumlar, gelenekler, töreler ve toplum yaÅŸayışının öteki özellikleri ile bütÃ

Toplumsal yaÅŸama, bunun kökenine, geliÅŸimine ve amaçlarına iliÅŸkin olan bütün bilimlerin saÄ

-> Usçuluğun ve -> olguculuğun usa üstünlük veren doğrultularına karşılık, doğal verilmi