Ahlaki eylemlerin kaynağı olan ve insanlara doğruyu yanlıştan ayırma imkânı verip onları do

Göz ya da kulak gibi duyu örgenlerinin uyarılması bittikten sonra da algılanması sürdürülen

Benzer benzeri etkiler biçimindeki halk inancı ilkesinden kaynaklanan ve bir olayın, durumun, ins

Bir toplumda korkak kişi, kaygılı, heyecanlı sözleriyle kargaşa çıkarır.

Birden çok duyunun katıldığı algı.

Kimi ruh hastalıklarında görüldüğü gibi devimsel ve kassal etkinliklerin azalması.

Beden ve örgenlerinin yaptığı devimleri beyine ileten duyu.

Dudak, dil vb. örgenlerin doğru ve bozuk konuşma durumlarındaki devimlerini ve sağladıkları d

Kas dokularında, sinir ve eklemlerde bulunan özel duyu alıcılarının uyarılması sonucu ağır

Yalnız dış dünyadan gelen uyaranların etkileyebildiği duyular.

Başın yerçekimine göre olan durumunun ya da devimlerinin algılanmasına yarayan duyu.

Oynanacak oyunların tanıtılıp yaygınlaştırılmasında kullanılan, bazen resimli duvar duyuru

1. Özel bir uyartıya duyarlı özelleşmiş bir hücre veya doku. Duyu organları. 2. Vücut yüze

Araknidlerde ve örümceklerde çift hâlde, yürüme bacaklarının hemen önünde bulunan, erkek Ã

anat. Memeli hayvanlarda tek veya gruplar hâlinde bulunan, uzunca ve örtü kıllarından daha sert

Göz, kulak gibi vücudun dış yüzeyinden gelen uyartıları almaya yarayan organlar. Reseptör or

anat. Görme, işitme, koku, basınç, tat, denge, dokunma, ağrı ve ısı duyularını alan organl

İçten ve dıştan gelen duyumları alıp beyine ileten örgen.

Dış ya da iç reseptör organlardan ya da duyu alıcılarından alınan uyartıları sinir merkezl

Duyu örgenlerinin yapısı ya da uyaranların nitelik ve sunuluş biçiminden doğan algı yanılma

Duyu örgenleri yoluyla algılanamayan bir olay ya da görüngüyü, belirlenmemiş kimi etmenler yo

(Halk edebiyatı terimi) Fâilâtün fâilâtün fâilün tartısında bir halk dörtlemesi.

Duyulan geçmiÅŸ zamanda yapılan bir iÅŸi, bir hareketi haber veren ÅŸekil ve zaman eki: -mIÅŸ/-mUÅ

Fiilin karşıladığı oluş ve kılışı, kişinin başkasından duyduğunu, sonradan gördüğü

Duyulan geçmiş zamana ilişkin bir oluş ve kılışı yine geçmiş zamana aktararak anlatan kip.

Duyulan geçmiş zaman eki -mIş/-mUş ile, rivayet eki i-miş>-miş’in arka arkaya getirilmesiyle

Duyularla algılanan, duyularla verilmiÅŸ olan gerçekliÄŸe iliÅŸkin (Mundus sensibilis = duyulur dÃ

1) çok alçak ancak işitilebilen (ses) 2) haber öğrenilir öğrenilmez.

Bir sesin kulak tarafından duyulma derecesi.

1. Bir kimsenin, yalınç bir uyaranın sinir hücrelerinde oluşturduğu itmeyi duyması. 2. Bir du

Duyu örgenlerimiz yoluyla beden alanı ya da dış çevreden toplanan uyarıcı.

Nesnel çevrenin insanın duyu örgenleri üzerindeki etkisinin yalın sonucu.

Bir duyu organının uyarılmasıyle oluşan psiko-fizyolojik olay (ışık duyumu, gürültü duyum

Beyin kabuğunda, duyu örgenlerinin iletici sinirlerinin sona erdiği bölge.

Bir konu hakkında haber almak, bilgi edinmek.

Nitelik açısından, öteki duyumlardan çok birbirine benzeyen duyum verilerinin tümü.

Uyaranın, başladığı ve bittiği kısa süre içinde algılanamaması durumu.

Uyaranların fiziksel özellikleriyle uyardıkları tepkilerin fiziksel özellikleri arasındaki ili

Bir duyu örgeni uyarıldığında elde edilen, çözümlenemeyen, yorumlanamayan temel ruhbilim bir

Duyu sinirlerinin ya da beyindeki duyu merkezlerinin herhangi bir nedenle duyum alamaması.

Ä°lâçlar, sinir bozuklukları ya da görevsel düzensizlikler nedeniyle uyaranlara karşı duyarlÄ

Bilginin duyumlar yoluyla elde edileceğini ve gerçekte de her bilginin temelinde duyumların bulun

Bütün bilgilerin duyumlardan sağlandığını savunan ruhbilim akımı.

1. Duyumları bilginin tek kaynağı sayan öğreti. 2. İnsanın toplumsal çevresinin bilimsel ola

Bütün bilgilerin yalnızca duyumlardan geldiğini, duyu algılarına dayandığını ileri süren

Göz, kulak, burun ya da dille alınan duyumla ilgili.

Duyum verileri ya da uyaranlar arasındaki ayrılıklara tepki yapabilme.

Bireyin başkalarına karşı beslediği olumlu duygusallık.

Dış etkilere, özellikle duyusal izlenimlere karşı ilgisizlik biçiminde beliren ve geri zekâlÄ

Düzgülü olarak türlü durumların harekete getirdiği ilgi ve duygulardan yoksun olma durumu.

Bir bireyde, toplumsal kümede ya da toplumda nesnelere, olaylara karşı herhangi bir duygu, bir co

1. (Genel anlamda) Duygusuzluk az ve yavaş tepki gösteren ve bunun sonucu duygulandırıcı nedenl

Osmanlı Devleti'nin 1854 yılından itibaren almaya başladığı dış borçların anapara ve faiz

Bir vargının ya da sonuç doÄŸuracak bir tüze iÅŸleminin, ilgililerin öğrenmelerini saÄŸlamak Ã

Belli bir ekin üyelerinin nesnel gerçeği yansıtmak üzere koşullanmış oldukları tepkeler diz

Merkez bankasının, açık piyasa işlemleri ya da reeskont politikası uygulamalarıyla halkın ve

Okullarda resim, fotoğraf, kitap gömleği, gazete kesiği vb. gereçlerin ya da öğrencileri ilgi

Türkiye'de ya da yabancı bir ülkede bulunup da kendilerine duyuru yapılamayan sanıklara, duyuru

(Derleme., teessür! tonlanma, duyusal tonlanma, duyuÅŸ tonlanması) Tümcede duyuÅŸ özelliÄŸine gÃ

(Derleme., tessürî vurgu) (Sözcüğün anlamını duygu bakımından kuvvetlendiren vurgu: Yazık

Ä°fadeye herhangi bir duygu katan vurgu.

1. En küçük bir uyarıma tepki gösteren. 2. Duyularla alınan hazlara ilişkin olan.

Duyu organları üzerine etkili olma durumu, organoleptik.

Görünüş, koku, tat, dokunma temeline dayalı değerlendirme, organoleptik değerlendirme.

Görme, işitme, koklama, tad alma, dokunma, deri (basınç, ısı) duyumları kinestetik duyumlar (

Uyarımları alıp santral sinir sistemine ileten sonlanmalar. Bu özellikte olan sinirler kas mekik

1. Duyularla verilmeyen. 2. Algılama yoluyla değil, düşünme ile kavranan. 3. Duyuların, bununl

Bir tiyatro oyununu duyurmak için dağıtılan, oyun, yazar, oyuncular üzerinde bilgi veren küçÃ

Görsel herhangi bir uyaranı algılamadan, karşılaşılan engelin varlığını sezinleme duyusu.

Birbirinden oldukça farklı iki ayrı duyumun orta noktasının bulunmasında izlenen bir yöntem.

1. Sanattaki güzel ve güzelliğin niteliğini, insan düşüncesinde ve duygularında yaptığı e

Nesnel toplumsal ilişkilerin bireyin uyumlu gelişimine, soyluyu ve alpı özgürce geliştirmesine

Belli bir kümenin, bir halkın kendine özgü sanatsal tasarımlarında yansıyan ve bireyin fiziks

1. Kişinin, kendi ruhsal durumlarının ve iç yaşantılarının dolaysız olarak bilincine varmas

Sıcaklık ve soğukluk duyumlarının algılanması.

390-760 mikromilimetre arasındaki ışık dalgalarına ilişkin erke ile gözün ışığa duyarlı

Belli köpek ırklarında ayak ve bacaklarda ağrı hissinin daha az hissedilmesi nedeniyle parmakla

Ölüm gibi kötü haber çabuk yayılır.

Kaslardaki duyu örgenleri uyarıldığı zaman algılanan belirli bir basınç duyumu.

Kirişlerdeki alıcıların uyarılması sonucu olan duyum.

Kokuları almaya yarayan duyu.

anat. Koklama duyu sinirlerinin sonlandığı oluşum. Buradan birinci çift beyin sinirleri çıkar

Ölüm gibi kötü haber çabuk yayılır.

Bilgi yerine bilginin konularıyle uğraşan ve tanınabilecek tek şeyin özdek (madde) olduğunu i

1. (Aristoteles ve skolastik felsefede) Çeşitli duyu organlarının verilerini birleştiren, başk

Görme sinirleri ile alınan ve beyine götürülen uyarımların renk olarak algılanması.

1. (Descartes'da) Doğru ile yanlışı birbirinden ayırma ve doğru yargılama gücü. Usla eşanl

İnsanın günlük yaşamı içinde geliştirdiği ve bilim ile üretimsel etkinlikler arasındaki b

Ortalama ölçünlere uygun, sağlam düşünme yeteneği.

Saldırmak üzere düşmanın gelmekte olduğunu bir yer halkına bildiren duyuru.

Ağıza konulan nesnelerin dil üzerindeki sinir uçları ve koklama duygusuyle birlikte tadını an

Kümeölçüm kuramında bireyler arasındaki çekim ve itimlerin temelinde yatan ve bir bireyden ö

Birisinin kafasından geçirdiklerini ya da uzakta geçen bir olayı, duygusal hiç bir bağlantı o

Yaptığınız iş, amacın gerçekleşmesini sağlayacak nitelikte olmalıdır.