Bir amaçla birisini izlemek. Örn: Tarlayı satın almak için peşinde dolaşıyor.

Hemen hemen bütün eklem bacaklılarda ve yumuşakçaların birçoğunda bulunan arter ve kan boşl

Arterler ve kan boşluğundan meydana gelmiş olan açık bir dolaşım sistemi hemen bütün eklemb

Bir söz herkes arasında söylenilmek. Örn: Gazeteye yansıyan haber ağızdan ağıza geçerken

Küçük kan dolaşımı.

Bir işi yaptırmak için ilgili veya yetkili bir kimsenin uğradığı yerlere giderek görüşme f

Ana baba, çocuğuna mutlu bir yaşam sağlamaya çalışır ancak kaderde yazılı olan gerçekleş

Türkiye ile Avrupa Birliğinde serbest dolaşımda bulunan sanayi mallarının Katma Protokol'de ö

Yürürken telaştan ayakları birbirine takılmak.

1) başkasına yapmayı tasarladığı kötülük kendi başına gelmek 2) iş yapmakta olan birine

Bir işe yaramadığı hâlde herkesin işine engel olacak bir biçimde ortalıkta dolaşmak.

Koruyucu atmosfer kullanılan fırınlarda, parçaların eşit biçimde etkilenmesini sağlamak içi

Kuşlarda ve memelilerde, sol kulakçıktan, sol karıncığa geçen kanın oradan ana atardamar (ao

Kuşlarda ve memelilerde sol-kulakçıktan sol-karıncığa geçen kanın oradan ana atardamar (aort

Besinleri dokulara taşımak ve artık maddeleri dokulardan uzaklaştırmak amacıyla kuşlarda ve m

Korku, heyecan, hastalık, utangaçlık, sarhoşluk gibi sebeplerle şaşırarak söyleyeceğini kar

Her yerde kendisinden söz edilmek. Örn: Hangi hanım, dillerde gezen aşk maceralarından dolayı

Fırın gazlarının ya da bir yunaktaki sıvının, dış etkiler olmaksızın dolaşması olayı.

Tedavide çabuk ve kesin sonuç almak ümidiyle birçok doktora başvurmak. Örn: Çare bulunsun di

Dar bir çevrede hep aynı işi yapmak. Örn: Bir dolap beygiri gibi dönüp dolaşarak ağaçları

1. Mezoglöanın amöboid hücreleri. 2. Dokulara giren akyuvarlar. Göçmen hücreler.

Bir tiyatro topluluğunun bir yerden başka bir yere giderek ve dolaşarak oyunlar oynaması.

Oradan oraya dolaÅŸarak oyunlar oynayan taÅŸra topluluÄŸu.

Belirli bir Reynold sayısını aştığı için, içinde rasgele devinimleri artmış, çizgisel ak

Bir sıvının, kanın ya da sitoplâzma gibi sıvı içeren yapıların bir kanal ya da bir yönde

Bir sıvının, kanın ya da sitoplâzma gibi sıvı içeren yapıların bir kanal ya da bir yönde

Kan sirkülasyonundaki durgunluğa bağlı olarak meydana gelen anoksi, durgunluk anoksisi, stagnant

Dışsatımda ticari kolaylıklardan yararlanabilmek amacıyla dışsatımcı ülke yetkili kuruluş

Sinema Sürekli açındırma aygıtlarında, eriyiğin bütün tekneleri dolaşmasını, tazelenmesi

Yürek, atardamar, toplardamar ve kılcal damar gibi dolaşım sistemini oluşturan organlardan her

Kalbi içinde fisil madde dolaşımı olan reaktör.

Organizmada kan dolaşımının görevini sağlamak üzere bir araya gelmiş olan yürek ve kan dama

Besin maddeleri ve oksijeni dokulara taşıyan, artık maddeleri dokulardan uzaklaştıran, vücut s

(anlamdaş. dolaşım organı, sirkülasyon sistemi), (Lat. circulatio = dolaşım, (Lat. systema =

Merkez bankası tarafından çıkarılan kâğıt para ile hazine tarafından piyasaya sürülen boz

Üzerinde devir ve satış yasağı bulunan hisse senedi.

Sinema Filmin çeÅŸitli sinema aygıtlarında kullanıldığı sırada kıvrımlar, büklümler oluÅ

1) uzun süre gezmek 2) mec. arayış içinde olmak, her çareye başvurmak. Örn: Yirmi sene hep a

İyi nitelikleri dolayısıyla çok ilgi görmek, çok beğenilmek. Örn: Gönülden Sesler, Meşru

Åžaşırmak, telaÅŸlanmak. Örn: Hastasını muayene ederken başında bulundular mı, hele söz sÃ

İktisadi bütünleşme içinde yer alan ülke yurttaşlarının üye ülkelerde herhangi bir ayrım

Safra tuzları ve diğer maddelerin yinelenen döngüyle karaciğerden atılması, bunların daha so

EFTA ülkeleri ve serbest ticaret anlaşması yapılan ülkelerle olan ticarette kullanılan, anlaş

Türkiye'nin Serbest Ticaret Anlaşması imzaladığı ülkeler ve Avrupa Birliği'ne üye ülkelere

Göbek toplardamarıyla plasentadan gelen temiz kanın fetüsün göbek atardamarı aracılığıyla

Ana ve yavrunun plasenta aracılığıyla oluşturdukları sistemdeki kan dolaşımı.

Hava yığınlarının yüksek ve alçak basınç alanları üzerinde ve bu alanlar arasında bağla

Bitki büyüme hormonlarından biri olan doğal bir oksin, indol-3-asetik asit, heterooksin, IAA.

Bitki büyüme hormonlarından biri, doğal bir oksin.

İşkembede bakterilerin kullanabileceğinden fazla miktarda oluşan amonyağın işkembeden emilere

Edepsiz kimse ile uğraşmamak için onun bulunduğu yerden uzaklaşmak gerekir.

Bütün organizma yapılarının kana olan gereksinimlerinin karşılanması için, kanın kalp ve d

Bütün omurgalı hayvanlarda ve bazı halkalı solucanlarda olduğu gibi karıın damar denen kapal

Dalakta kabuklu arteryollerin uç kısımlarının kırmızı pulpadaki venöz sinüslere açıldıÄ

Atardamarlar, kılcaldamarlar ve toplardamarlardan meydana gelmiş olan kapalı bir sistem bütün o

1) ev ev gezmek 2) bir yerlere sürekli girip çıkmak. Örn: Elbette öyle ama sen böyle panik hÃ

Her yeri gezmek. Örn: Ben Türk köylerini karış karış dolaştım, bilirim. -A. Gündüz.

Edepsiz kimse ile uğraşmamak için onun bulunduğu yerden uzaklaşmak gerekir.

Kadın, pek çok kişiyle yasal olmayan ilişkide bulunmak.

Kuşlarda ve memelilerde, sağ kulakçıkta toplanan kanın sağ karıncığa ve oradan akciğer ata

Kuşlarda ve memelilerde, kanın sağ kulakcıkdan sağ karıncığa ve oradan akciğer atardamarı

Akciğerlerden oksijenin kana alınması, karbondioksitin dışarı atılması amacıyla kanın, kal

Sözü uzatmak. Örn: Her söyleşisinde lafı döndürüp dolaştırmasından bıkmışlardı. -M.

Ölümden sonra, kokuÅŸma bakterilerinin bulundukları yerlerden özellikle de bağırsaklardan çoÄ

Dolaşımın kanla dolması için gerekli olan ortalama basınç. Dolaşımdaki kan hacmiyle doğru

Bir birim paranın belirli bir dönemde mal ve hizmet satınalımlarında iktisadi karar birimleri a

Ekonomide genellikle bir yıl olmak üzere belli bir dönemde gerçekleştirilen tüm iktisadi ve ti

Bir birim paranın belirli bir dönemde mal ve hizmet satın alımlarında iktisadi karar birimleri

Büyük kan dolaşımı.

Ölüm sonrası yayılan dolaşım.

Hiçbir şeyin farkında olmadan yaşamak.

İşkembe - karaciğer azot dolaşımı.

Başıboş hayvan gibi dolaşmak. Örn: Ne olacak çobansız köyde kurtlar boş oturacak değil ya

1) birbirine sarılıp kucaklaşmak. Örn: Batan bir gemide birbirini arayıp bulduktan sonra sarma

(Pareto) İnsanlık tarihi boyunca aşağı toplumsal sınıflar içindeki yetenekli bireylerin, yö

1. Üretim faktörleri, malların ve dövizin ülkeler arasında hiçbir kısıtlama ve sınırlama

Bir ülkenin taraf olduÄŸu uluslararası anlaÅŸmalardaki hükümler saklı kalmak koÅŸuluyla, gümrÃ

Marksist yaklaşımda para sermayenin üretici sermayeye, üretici sermayesinin meta sermayeye ve me

Büyük kan dolaşımı.

Soğutma amacıyla kullanılan suyun dolaşımı.

Suyun denizlerden, göllerden, karalardan buharlaşma ile açık havaya çıkması, oradan kar ve ya

Nöronların alıcı sinirlerden, iletici sinirlere doğru düzenlenişi.

Bir kişi ne kadar farklı yerlerde yaşarsa yaşasın, ne kadar farklı işlerle uğraşırsa uğra

Kararsızlık içinde, düşünerek, bir karara varmaya çalışarak gezinmek.

Bir sirkin yaz aylarında düzenlediği gösteri izlencesini uyguladığı dolaşı.

Su verme ortamını oluÅŸturan sıvı ya da gazın, yeniden kullanılmak amacıyla dolaÅŸtırılmasÄ