Hoşuna gitmemek, sinirlendirmek. Örn: Bu söz sarhoş olmayan zevcesinin fena hâlde sinirine dok

İşe yarar, belirtilmeye değer, önemli (olmak). Örn: Bu türlü yazıları okumaktan -içlerind

Sohbet belirli bir konuya kaymak. Örn: Musahabe bu vadiye dökülünce tekrar karışmak ihtiyacı

En çok kızacağı şeyi yapmak veya sözü söylemek. Örn: Firuzan bam teline basıyor, aksi ses

Bir kimseye dokunacak, zarar verecek en ufak bir davranışta bile bulunmamak.

Giyecekleri çok eski olmak. Örn: Böyle üstü başı dökülen bir adama bu kadar yakınlık gö

1) aç olan kimse, kendisine ne kadar rahatlık sağlanırsa sağlansın, dinlendirilemez. 2) bir ş

birinin bir kere adı çıktıktan sonra onun hakkındaki yaygın inanç artık kolay kolay düzelem

Açıkça söylemekten çekindiği şey, konuşmasından belli olmak.

Alazlı sertleştirme işlemiyle oluşmuş doku.

Yuvarlak ağızlılar (Cyclostomata) sınıfının, taşemenler (Petromyzontes) takımından, yedi y

Utanç duymak. Örn: Hele meydanı hasımlarına bırakmak arıma dokunuyor. -R. H. Karay.

Sinirine dokunmak. Örn: Bombardımanlar asabıma dokunuyordu, sakin bir yere kaçmak istiyordum. -

anat. Vücutta bulunan dört temel dokudan en sık görülen, gevşek veya ipliksel yapıdaki kas ve

Dermal bağ dokuda yerleşen, sınırlı üreme ve kollajenin aşırı boyanmasıyla belirgin, küç

Et ve et ürünündeki proteinin, asitle hidrolize edilmesiyle kolorimetrik olarak belirlenen hidrok

Hücre sayısı az fakat hücreler arası maddesi çok olan ve genel olarak diğer dokuları birbiri

Göze sayısı az, göze arası maddesi çok ve genel olarak diğer dokuları birbirine bağlayarak

Birçok kimse, kendilerine kötülüğü dokunmayan kişiye ilişmek istemez.

Üzüntülü veya kötü bir olay karşısında birdenbire büyük bir sıkıntı duymak.

Belli bir izlenceye atanmış bir bellek kesiminin, izlence durdurulduktan sonra, kâğıt ya da her

(Yun. endon: içinde sperma: tohum) Tohum çimlenip ilk yaprakları oluşuncaya kadar geçen sürede

Hücrelerinin her birinde büyük bir yağ damlacığı bulunan, beyazdan koyu sarıya kadar rengi d

Çok çocuğu olan baba, her çocuk babasına bakılmasını ötekinden beklediği için sıkıntıd

İnsanları konuşturmak için biraz dertlerini deşmek yeter.

Bir kötünün, yalnızca yakın çevresine değil daha geniş çevrelere de zararı dokunur.

Doğuştan hayvanın kılsız olması. Burada kıl kökleri var olmasına rağmen doğmasal bir kıl

Bitki hücreleri, dokulan, organları ya da bitkinin tamamının in vitro büyütülmesi ve devam et

Bir söz iyice düşünmeden söylenmemelidir.

Antijen sunucu hücreler yüzeyindeki glikoprotein kompleks. İşlenmiş antijeni bağlar ve onları

Kışın çok kar yağışı alan bir bölgede yaşıyorsanız, karayolları görevlilerinin yollard

TV. Bir televizyon oyunluğunun, yapımı gerçekleştirmek amacıyla, çalışma sırasına göre,

Çelikten yapılmış döküm.

Erimiş çelikleri, kalıplara dökme işlemi.

Çinko alaşımlarından yapılmış kalıp döküm.

Bir soru çizinliÄŸinde sayıyla dile getirilmiÅŸ yanıtları delgi kartına iÅŸlemek üzere kullanÄ

Taşemenler (Petromyzontes) takımından, boyları 20 cm kadar olan ve tatlı sularda yaşayan bir y

Özgül olmayan bağışık cevabın ilk hattını oluşturan derideki lenfoid doku.

1. Hayvanların vücudunda destek görevi gördükleri için kemik ve kıkırdak dokularına verilen

Hücre farklılaÅŸması sonucu oluÅŸan dört temel dokudan biri. Destek dokusunun baÄŸ dokusu, kıkÄ

Vücuda destek görevi gördükleri için bağ dokusunun kıkırdak ve kemik dokularına birarada ve

Zenginle, az da olsa bir ilişkin bulunsun belki yararlanırsın ama fakire yaklaşma, o senden yara

İşe yarar olmak, önemli olmak, yerinde ve anlamlı olmak. Örn: Şöyle iki dişe dokunan, ciğe

Doğru olmakla birlikte başkalarının işine gelmeyen sözleri söyleyenlerin sevilmediğini anlat

Gelişme evrelerinden herhangi birini ya da ergin çağını, konakçının dokusal yapılarında ge

(karşılık: transplantatyon), (Lat. trans = karşı, Lat. plantare = ekmek) Bir bireyin vücudunun

Dokuyu oluşturan elementlerin tür ve nitelikleri.

(Yun. histos: doku logos: bilim) Canlıların dokularını geniş bir şekilde inceleyen biyolojinin

(karşılık: Histoloji), (Yun. histos = doku, logos = bilim): Biyolojinin, canlıların ancak mikro

Uygun bir sonda yardımıyla, dokulara yerleşen radyonüklidlerin yerini saptamaya yarayan ölçüm

Histolojik muayene için alınan doku örneğinin parafin, resin gibi sert bir madde içerisinde tes

Dokunun, gözetleç altında görünen iç yapısı.

(Resim, Heykel, Mimarlık) Sanat yapıtının bilimsel yönden parçalara bölünerek ve oluşum sı

Dokunun, üst yüzeyi ile alt metalin üst yüzeyi arasındaki kalınlık, karbon girinimi diye de b

Özel yöntem ve deneylerle, karbonlama, nitrürleme ve benzeri işlemlerde, gidişe göre düzenlem

Doku kalınlığını saptamak için yapılan ölçme.

Yüzeye kazandırılan doku kalınlığının, yerel olarak değişim göstermemesi özelliği.

Doku ve bunları meydana getiren hücrelerin kimyasal yapısı özellikle kimyasal boyalarla boyanma

Yüksek canlılardan elde edilen hücrelerin normalde bulundukları doku dışında in vitro olarak

Canlı bir organizmadan elde edilen doku ya da hücrelerin dış ortamda üretilmesi.

Bir bireyin vücudunun bir bölgesinin aynı ya da başka bir bireyin vücudunun aynı ya da başka

Kas ve benzeri dokuları ameliyat sırasında tutmaya yarayan Allis pensi gibi pensler.

Nakledilen doku ve organ transplantının veya greftin organizma tarafından kabul edilmeyip nekroza

Doku sertleştirme işlemi uygulanmış olan.

Doku sertleştirme işlemiyle, sert bir doku kazanmış çelik.

Dış yüzeyi, doku sertleştirme işlemiyle sertleştirilmiş hadde.

Çeliklerin yüzeyinde sert bir doku yaratarak yapılan karbonlama, nitrürleme ve benzeri sertleşt

Doku sertleştirme işlemiyle, sertleştirilebilecek özellik ve bileşimdeki çelik.

Çelik yüzeyde oluşturulan dokunun sertlik kertesi.

Doku sertliğini saptamak amacıyla yapılan deneme.

Bağ dokusunun temel maddesindeki plazmadan oluşan hücrelerarası sıvı. Moleküller arasında ba

Bir başka hayvana aktarıldığında bir doku veya hücre greftinin kabul edilebilme ve görev yapa

Memelilerde yabancı dokuları tanımakla görevli, sınıf I, II ve III olmak üzere üç tipi bulu

İlaçların dokularda bazı hücre içi veya hücre dışı yapılara sıkı bir biçimde bağlanı

1) soyunmak, çok açılmak 2) bir şey uğruna çok para harcamak.

(I) Dökme işlemi ile elde edilmiş metal parça.

Sinema 1. Çevirime başlamadan önce, çevirim senaryosunun taranmasıyla oluşan, filmin başlıca

(Heykel) Bir heykelin alınmış kalıbı içine eritilmiş maden ya da alçı dökme işi.

Ayrıntılı hesap listesini toplu olarak göstermek. Örn: Bu hesapların dökümlerini alıp sizl

TV. Alıcılarda, alıcı yönetmeninin dökümü rahatça izlemesini saÄŸlamak amacıyla yapılmıÅ

Bütün hesap işlemlerini bir listeye yazmak.

Sinema Bir döküme hazırlık olmak üzere, bezem, oyuncu, giysi, donatım, vb. öğelerin her biri

Pamuk, kenevir, keten gibi dokumacılıkta kullanılan lifleri sağlayan bitkilerin genel adı.

Kuşlar (Aves) sınıfının, ötücü kuşlar (Passeriformes) takımının, öz ötücüler (Oscine

(Ploceidae), (Lat. ploceus = dokumacı kuşu) Omurgalı hayvanlardan kuşlar (Aves) sınıfının ö

Tophanede top dökenlerin başı.

Bir soru çizinliğiyle elde edilmiş bilgilerin nicelendikten sonra bir çizelge içinde topluca ö

1. Birçok omurgasız hayvanlarda bulunan ve duygu almaya yarayan ince uzun organlar. Tentakül. 2.

1. Birçok omurgasız hayvanda bulunan duyu almaya yarayan ince uzun organlar. 2. Böcek yiyen bitki

(karşılık: tentakül), (Lat. tentaculum): Birçok omurgasız hayvanların başında bulunan ve du

Bir klavyeyi oluşturan ve işletmen'in parmaklarıyla basarak kullanabileceği biçimde düzenlenmi

Acıma bildiren ünlemlerdeki vurgu: Eyvaaah!, yazııık!, vaah vaah! vb.

İfadeye dokunaklılık katan vurgu.

Bir etki sağlamak için kullanılan kelime sıralaması şekli. Buna TUMTURAKLI SIRA (O. emphatique

Bir gözlem ve deneyleme koşulunun uygunluğunu ya da bir ölçme aracının işlerliğini bozan et

Zarara uğramak, harap olmak. Örn: Yangın çıkıp da okul büyük ölçüde dokunca görünce Ga

Bir kimsenin gelir, kazanç ve mallarında oluşan eksiklik.

Kamu için dokuncalı görülen sonuçlar verecek nitelikteki yayım.

Devletlerarası kurallara ve türeye aykırı bir davranışı ile, başka devletin haklarını doku

Nesnelerin sıcaklık, soğukluk, sertlik, yumuşaklık gibi türlü niteliklerini deri altındaki s