Bir işin en önemli yönü üzerinde durmak.

Hoşlanabileceği biçimde davranıp uysallığını sağlamak.

Getirici lenf damarı.

anat. Etçillerde a. facialis'ten, atgillerde a. labialis inferior'dan, geviş getirenlerde a. labia

Kişi, alın yazısında olanla kesinlikle karşılaşır.

Kanı temizlenmek üzere kalpten akciğere taşıyan damar.

anat. Kalbin sağ karıncığından çıkan ve venöz kanı temizlenmek üzere akciğerlere götüre

Kanı, temizlenmek üzere, yürekten akciğere taşıyan damar.

Akciğer atardamarlarının sağ karıncıktan çıkış yerinde oluşan daralma, pulmoner arter ste

Temiz kanı akciğerlerden kalbe taşıyan damar.

Temiz kanı akciğerden yüreğe taşıyan damar.

anat. Akciğerlerde temizlenmiş olan kanı kalbin sol kulakçığına getiren toplardamarlar, vena

anat. V. facialis’in, alna giden ve v. supraorbitalis veya v. temporalis superficialis’in kolları

Vücudun alt veya art bölgesine ait toplardamarların birleşerek kalbin sağ kulakçığına açı

(vena cava inferior, Lat. vena = damar, Lât.cavus = boşluk, Lât.inferior = alt) : Vücudun alt (a

Kanı vücuda taşımak üzere kalpten çıkan büyük atardamar. Aort.

Kalbin sol karıncığından çıkan, kanı kalpten vücudun diğer bölgelerine sevk eden büyük a

(anlamdaş. aort): Kanı, vücude taşımak üzere yürekten çıkan büyük atardamar.

Genetik yatkınlık ve kronik hipoksiyle biçimlenme riski artan, genellikle metastaz yapmayan, kalp

Ana atardamarın duktus arteryozus hizasında daralması, aorta koarktasyonu.

Ana atardamar duvarının yangısı, aortitis. Sıklıkla, sığırlarda onkoserkozise, atlarda stro

Ana atardamar duvarının içindeki basınç artışı nedeniyle yırtılması, aorta rupturu, aorti

Utanç duyulacak şeyleri sıkılmadan yapan, utanmaz.

anat. Aorta abdominalis'in ventral duvarından çıkarak colon descendens ile rektumu vaskularize ed

Özellikle etçillerde, dudak iç yüzünde mukoza üzerine parmakla basınç yapılarak iskemi sağ

Kanı kalpten akciğerlere ya da vücudun diğer bölgelerine taşıyan damarlar, arter. Çaplarına

anat. Kalpten dokulara, büyük dolaşımda oksijence zengin, küçük dolaşımda oksijence fakir k

(karşılık: arter), (Lat. Arteria) : Kanı yürekten akciğerlere ve vücuda taşıyan damarlar.

Damar içine kontrast madde verilmesinden sonra radyografik görüntüsünün alınması, arteryogra

Atardamarların kas tabakasında, kan basıncı veya kan hacmindeki artışa bağlı olarak biçimle

Atardamarların kas tabakasında oluşan hiyalin dejenerasyonu. Köpek ve domuzlarda sıklıkla şek

İlacın atardamar içine verilmesi, intraarteryel enjeksiyon.

Atardamar duvarının enine veya uzunlamasına kesilerek damarın içine girilmesi, arteryotomi.

Atardamar duvarının yangısı, arteritis. Bulaşıcı hastalıklar, zehirler, parazitler ve alerji

anat. Küçük atardamarlar.

Karın büyük bir kan damarı ağı ile beslenir. Maalesef, bazen bu gerekli kan engellenir veya az

anat. Bel omurlarının sayısı kadar aorta abdominalis'in dorsal duvarından iki taraflı olarak Ã

anat. Kemikleri besleyen atardamarlar, arterya nutrisya.

anat. Beynin alt yüzünde hipofizin etrafında yer alan ve beynin vaskularizasyonunu üstlenen arte

anat. Geviş getirenlerde a. occipitalis'ten, diğerlerinde a. maxillaris'ten çıkarak beyin zarlar

anat. Böbrekler düzeyinde aorta abdominalis'ten çift taraflı olarak çıkarak böbreklere giden

anat. 1-4. bel omurları düzeyinde vv. renales dextra ve sinistra hâlinde v. cava caudalis’ten ç

anat. A. mesenterica cranialis'ten çıkan ve boş bağırsağı vaskularize eden atardamarlar, arte

anat. Geviş getirenlerde a. temporalis superficialis'ten çıkan ve boynuz köküne giderek o bölg

anat. Geviş getirenlerde v. temporalis superficialis'ten çıkan ve boynuz tabanına giden toplarda

anat. V. azygos'tan ayrılarak hilus pulmonis'e kadar bronşlara eşlik eden toplardamarlar, vena br

anat. Elastik atardamarlar.

1) konuya en önemli yerinden yaklaşmak 2) birinin en zayıf noktasından yararlanmak.

(…) güç derneyinin yakınsaklık yarıçapının (…) olduğunu belirten sav.

Kişiyi çok sinirlendirecek söz söylemek, çileden çıkarmak. Örn: İnadıma iş yapmasın, do

anat. A. coeliaca'dan ayrılarak dalak, mide, omentum ve pankreasa kollar veren atardamar, arterya l

anat. Fossa pterygopalatina'da a. palatina descendens'ten ayrılan ve özellikle sert damakla ventra

anat. Etçilde ve domuzda a. lingualis'ten, koyunda ve keçide a. carotis communis'ten, sığırda a

anat. A. maxillaris'ten çıkarak rostro-ventral yönde fossa pterygopalatina'ya giden atardamar, ar

anat. Fossa pterygopalatina'da, a. palatina descendens'ten ayrılan ve yumuşak damağın vasklurari

Aynı mevsimde oluşan gözeler gurubunun, kesitlerde öbür gözelerden ayrı renkte görünüşü.

1. İçinde kan ve lenf gibi sıvıların dolaştığı ve gelişmiş duvarları bulunan kanallar. 2

Derideki kılcal damarların hipertrofisi sonucu oluşan, yaşlı köpeklerde skrotumda görülen ve

anat. Etçil hariç diğer türlerde, alt çene kemiğinin ramusuyla korpusunun sınırında ve vent

Çevre damarları daraltarak etki gösteren ve başlıca yüzeysel hemorajilerle mukoza konjesyonlar

anat. A. ve v. spermatica interna’yı ostium vaginale'ye kadar saran karın zarı dürümü, plika

Kan damarlarının yerel aşırı üremesiyle belirgin ve genellikle dermiste yerleşen, kırmızı

Toplardamar içi anestezi

Toplardamar içi bölgesel anestezi

Toplardamar içi indüksiyon

Göz yuvarını örten sert katın altındaki ince ve çok damarlı kat.

Düzenli bir katman gibi, tortul kayaç tabakaları arasına sokulmuş kor kayaç yatağı.

Kayaçların gelişigüzel çatlak ve yarıklarını doldurmuş olan magmanın katılaşmasıyle olu

(Nape) Soğukluk ve sıcaklık duyularının, damarların genişleyip daralması sonucu olarak algı

anat. Korpuskulum renis adı verilen böbrek cisimciğinin glomerulusu oluşturan getirici ve götü

LDL reseptörü yokluğunda kolesterolün alınamayıp kanda birikmesi ve kan damarı duvarına yerl

Atardamar çeperinin kalınlaşması, sertleşmesi, iç çapının daralması ve elastikiyetini kayb

Vücuttaki kan damarlarının bir kısmının veya tamamının sertleşmesi sonucu, esnekliklerini k

Kan damarları, melânositler, bağ dokusu hücreleri ve tellerince zengin gevşek bağ dokusundan o

anat. Bulbus okuli adı verilen göz yuvarının kan damarlarından zengin orta tabakası. Korioidea

Bir damarın tam olarak tıkanmasıyla ilgili bölgede oluÅŸan klinik ve patolojik bulguların tümÃ

Arteryovenöz fistül, hamartom ve telengiyektazi gibi damarlarda doğuştan biçimlenen bozukluklar

Bir organ veya dokuya damar sertliği, kan damarlarının daralması veya basınç altında kalması

Doğu Asya ve Mısır’dan köken alan, günümüzde ise Namibya ve Angola’da bulunan, sert çevres

Mineral ya da madenle dolmuş küçük ince çatlak.

Argo karşısındaki kişiyi en fazla etkileyebilecek noktadan konuya girmek.

Bir huy veya duygu güçlü bir biçimde ortaya çıkmak. Örn: Birden nasihat damarlarının kabar

Birinin huysuzluğuna öfkelenildiğinde söylenen bir ilenme sözü.

Kötü huyu, aksiliği depreşmek, inatlaşmak. Örn: Tutarsa onun bir damarı, yıkar adamın baş

Kötü bir huy, vazgeçilmez bir biçimde yerleşmek.

Birini, duyarlı olduğu bir konuda kızdırmak. Örn: Ne olur biraz uslu otursanız, şu adamları

Birinin hoşlanacağı şeyler yaparak kendisini ona sevdirmek.

Böcek kanadının ya da yaprağın damarlaşması.

Memeliler (Mammalia) sınıfının, etenliler (Placentalia) alt sınıfından, az sayıda ve sütun

Başkalaşmış kayaçların yapraklanma düzlemleri arasında, magmadan çıkan maddelerin içatım

(Tubulidentata), (Lat. tubulus = tüp, kanal, Lat. dentatus = dişli) Omurgalı hayvanlardan memelil

anat. Etçillerde, domuzlarda, keçilerde ve koyunlarda a. carotis externa'dan, sığır ve atgiller

anat. Yalnızca etçillerde bulunan, kedide a. interossea caudalis'ten, köpekte a. interossea commu

anat. A. maxillaris'ten çıkan ve yardımcı organlarıyla bulbus oculi'yi vaskularize eden atardam

anat. A. femoralis'in, uyluk kemiğinin arka tarafında a. caudalis femoris distalis'i verdikten son

anat. A. femoralis'ten kranyal yönde çıkarak diz ekIemine dağılan arter, arterya genus dessende

anat. Geviş getirenlerde ve domuzda a. umbilicalis'ten, etçillerde a. vaginalis'ten, atgillerde a.

anat. Atgillerde v. iliaca externa'dan, sığırda v. iliaca interna’dan çıkan ve döl yatağına

anat. Truncus pudendoepigastricus'tan çıkarak erkeklerde penisin ve sıkrotumun, dişilerde vulvan

anat. A. iliaca interna'nın pelvis boşluğunda seyreden son kısmı, arterya pudenda interna.