Sıkılma, açılma yoluyla bir düzenleme ve denetim sağlayan sarmal dişli çivi.

Çalım yapmak amacıyla bıyıklarını kıvırmak. Örn: Bıyık buran, göğüs geren erleriz. -

Metal parçayı, bir eksen çevresinde döndürme işlemi.

Akış çizgisi akıntı eksenine koşut kalmayan akıntı.

Yerçekimi alanının derecelerini ve eğrilik değerlerini ölçen araç.

Üzeri burma biçiminde yivli ufak çivi.

Üzmek, sıkıntı vermek. Örn: Hikâyenin burası kalbimi burdu. -H. E. Adıvar.

Yönelteç dingilinin ucunda bulunan ve yöneltecin dönüşüyle ön tekerlekleri yöneltmeye yaray

Karaç kelebeğinin kapanmasını sınırlayarak yüksüz çalışma hızını saptayan burmaç.

Motor yüksüz çalışırken emilen karışımın nicelik ve niteliğini denetlemeye yarayan burma�