Bir işin herhangi bir biçimde yapılmasını daha kolay bulmak.

Koyak ve örtü buzullarının alınlarında, buzul ve akarsuların ortaklaşa oluşturdukları yer

İkili bir yöneten deyimin ilişkin olduğu iki yönetilen deyimin arasına konulmasını öngören

Bir yöneten deyimin iliÅŸkin olduÄŸu yönetilen deyimlerin sonuna konulmasını öngören yazılıÅ

Her (…) eşitsizliğini sağlayan B Hermitsel ikidoğrusal biçimi.

Sonlu boyutlu E gerçek doğrusal uzayı verildiğinde, her (…)için (…) eşitsizliğini gerçekle

Sonlu boyutlu E gerçek doğrusal uzayı verildiğinde, her (…)için (…)eşitsizliğini gerçekley

Yerkabuğu üzerinde, oluşum ve varlığı dışgüçlerin biri ya da birkaçının aşındırması

Yardımcı im olarak ayraç kullanmayı gerektirdiği için araek yazılış biçimine verilen ad. |

Sınıflama dizgesinde yer almamış özel bir konunun, türlü öğelerden yararlanarak sınıfland

Bir noktaya, bir doğruya ya da bir düzleme göre bakışık olan iki uzambiçim.

Bir başaklı dizeyin oluşturduğu biçim.

Dar teknelerle ayrılmış geniş kemerli yapı.

Bir benzerlik dönüşümü altmda birisi ötekine dönüşebilen iki uzambiçim.

Karşılıklı noktalarından geçen doğrular bir noktada kesişecek ve bu noktaya olan uzaklıklar

Işığı renklerine ayırmak için kullanılan üçgen kesitli altı yüzlü saydam nesne.

En az altı düzlemsel yüzeyi olan üçgen kesitli saydam biçikle ilgili.

Bukağılık deri yangısı.

Verinin önceden düzenlenmiÅŸ görünümü. Bilgisayar belleÄŸinde ya da izlencede, giriÅŸ-çıkıÅ

Dış görünüş bir cismin yapısını ortaya koyan çevre çizgilerinin bütünlüğü.

-> Özdek ve -> içeriğin karşıtı. "Ne" olana karşıt olarak "nasıl" olan. Kaos durumunda, dü

(Resim, Heykel, Mimarlık) 1. Resim, heykel ve mimarlıkta yapıtın yapı bakımından tüm kuruluÅ

Biçimlenmek, belli bir biçime girmek, şekillenmek.

(anlamdaş. Şekil Bilimi, karşılık. Morfoloji) (Yun. Morphe = biçim, Yun. Logos = bilim): Biyol

(Resim, Heykel, Mimarlık) Model olarak alınan nesnenin görünüşünü, yorum amacıyla, değişt

Bozulma, normal biçimini ve yapısını kaybetme, deformasyon.

Daha çok soyut oyunlarda rastlanan etki yaratmak için dekorda, giyside ve donatımlıklarda biçim

Kimi oyunlarda (özellikle soyut oyunlarda) belirli bir etki yaratmak için dekor düzeninde, sahne

Saçılım olaylarında saçıcı parçacığın olayı etkileyen, biçimle ilgili durumunu belirley

Biçimi bütün olarak algılamayı kolaylaştıran koşullar. (Buna göre yakınlık ilkesi ve uzay

Çarpışma olaylarında saçınım açı ya da yeğinliklerini bulmaya yarayan, çarpılan tanecikt

Anlıksal bir kapsamın karakterinin, onu yaratan öğelerin birleÅŸme özelliklerine baÄŸlı olmasÄ

F. Ratzel'in (1844 -1904), birbirlerinden uzak bölgelerde ya da kıtalarda bulunan özdeksel kültÃ

Ruhbilimsel olayların parçalanamaz, işlek bir bütün ya da biçim olduğunu savunan görüş. (B

Birleşik bir bütün olarak algılandığı zaman eksik parçaları tamamlanabilen bir dizi eksik r

Bir biçimin parçalarından herhangi birisinin başka bir biçimdeki parçalarla ancak görevi ve r

TV. Televizyon dizgelerini denetlemek, özel etkiler saÄŸlamak amacıyla, testere diÅŸi ya da dördÃ

Toplumsal gerçekliğin birbirinden ayrılmaz, birbirine bağımlı iki yanı. bk. biçim, içerik.

Bir doğabilimsel yapının ya da ses, ışık ve alanlarla ilgili bir olayın dıştan gelen etkile

Bir metal ya da yarıiletkenin buzsul örgüsünde yerel çarpalım sonucu ortaya çıkan ve yapıda

1. Yapıyı, temeli, görevi söz konusu yapmadan biçim üzerinde duran ve biçimle ilgili sorunlar

(Yun. morphe = biçim logos = bilim) : Varlıkların, özellikle canlıların yapılarını ve geliÅ

Sinema/TV. Biçimbozumunu gerçekleştiren yapıda mercek.

Sinema/TV. Belirli bir görsel etki sağlamak amacıyla, nesnelerin biçiminde optik yoldan gerçekl

(Resim, Heykel, Mimarlık) Biçimi anlatımda abartan. a. bk. biçimcilik, biçim.

Deyişlerin içeriğine değil, biçimine göre tutarlılık koşullarını koyan ve bunu matematik

İçeriği ikinci plana atarak biçimi önemseyen tiyatro anlayışı. Biçimin özerkliğini ve ön

Özü, ikinci düzeye atarak biçimi önemseyen tiyatro türü. Kimi ülkeler bu tiyatro türünü g

Bilginin özü ve içeriği yerine biçimine önem veren, bilimlerde, özellikle matematikte, doğru

Biçimlerin güzelduyusal ve sanatsal yönden ön plana alındığı anlayış. 1915-1930 yılları

Biçimlerin estetik ve artistik yönden ön düzeye alındığı anlayış.

1. Toplumsal olguların anlamlarına bakmadan, yalnız biçimlerine, yapılarına, kurallarına ya d

Özü, içeriği yeterince önemsemeden salt biçim üzerinde duran, biçime ağırlık veren görü

(Resim, Heykel, Mimarlık) Resim, heykel ve mimarlıkta biçimi bütün sanat değerlerinin üstünd

Bir iş ya da süreci, bir gidiş ya da uygulamayı düzenleyici biçimsel kurallara bağlama.

Veriyi, daha sonraki bir işlem için hazırlama. Biçimleme verinin yeniden düzenlenmesi, gerekli

Levha, saç ve şeritleri, mekanik işlemler yoluyla istenilen biçime sokma işlemi.

Bilginin biçimini belirleyip saptama yoluyla onun içeriğini daha büyük bir kesinlikle belirleme

(Resim, Heykel, Mimarlık) Çeşitli özdeklerin bilimsel olanakları ile birbirleri arasındaki dü

Gerçek ekonomileri tanımlamaya yarayan aşırı basitleştirilmiş varsayımlara dayalı olgular.

Genellikle tabla boyutlarını bir hareketle çıkarabilmek için, üzerinde çok sayıda daire test

Buzsul büyültmede oluşan temel yapının belirlediği biçime girme.

Bir dağılımın çizgesel biçiminin eğiklik ve basıklığı.

Bir sıklık dağılımının verdiği eğiklik, basıklık gibi çizgesel biçimi ölçen sayımsal

Çizimsel çözümlemede bir anlatımı olan simgesel gösterim ya da görünülü biçim. bk.z gör

Parçalanamayan ve kendini yaratan parçaların birbirine eklenmesinden de öte bir örgütü olduğ

Zihnin, bellek, gözlem, istenç gibi belirli bölümlere ayrıldığını ve bundan dolayı okutula

Biçimsel bir kurala baÄŸlı kalmaksızın bilgi alışveriÅŸ sürecinde görüşmeciye ve görüşÃ

Hangi açıdan bakılırsa bakılsın bir nesneyi aynı biçimde algılama eğilimi.

Sözdizim kuralları hiçbir belirsizlik içermeksizin tanımlanmış, bilgisayar izlencelemede de k

(i) bir abece, (ii) belli birtakım kurma kuralları, (iii) aralarında önermeler de bulunan çeşi

(i) bir mantıksal dizge, (ii) özel ilksavlar kümesi, (iii) kanıtsavlar kümesi'nden oluşan dizg

Ürünün yapısını ya da biçimini değiştirmek yoluyla gerçekleştirilen üretim.

Soru-yanıt ya da bilgi alışveriş sürecini önceden saptanmış biçim kurallarına bağlayan ve

Yakınsak olup olmadığı göz önüne alınmaksızın üzerinde cebirsel, çözümsel işlemler ya

Tekelci rekabet veya farklılaştırılmış azel piyasalarında tasarım, ambajlama, paketleme ve r

1. Mantığın inceleme konusu olan tutarlılık ile geçerliliÄŸin mantıksal olmayan deyimlerin iÃ

Geometrik biçimlerde durulmuş bez, mumlu bez, muşamba ya da madenden yapılmış birer küçük s

Anlığın gözleme, bellek ve istenç gibi birbirinden ayrı genel bir dizi güç ya da yetenekleri

Doğal sayıların toplamı ile çarpımına ilişkin kanıtsavları türetmeğe yarayan biçimsel k

Tamamlanması, sonucunun doğmasına bağlı olmayan suç.

Biçimsel bir dilde yapılan dilsel tanım.

Bir biçimin parçalarının tek bir biçim olarak bir arada kalması eğilimi. (Örneğin: Bir kez

Sözcüklerin anlamı, takılarla ya da çekimle deÄŸil de, tümce içindeki yerlerine, seslerine gÃ

En çok sığırlarda, dolaşım yetersizliği veya kromozom bozukluğundan kaynaklanan, üzeri kıl

Bir iş ya da ilişkide uyulması öngörülen onamlı ya da onamsız kural. bk. onamlı ilişki.

1) çözüm yolu bulmak. Örn: Ne olur bir biçimine getir/ yak şu linyiti çıtır çıtır -B. R

Dağılış bakımından eşitlik gösteren durum.

Eşit değer ve derinlikte dağılmış olan sertlik.

Bileşimi, çökeltileri, tane büyüklüğü ve özellikleri eşit olarak dağılmış yapı.

Birbiçimli olma özelliği.

Anabileşenleri birliyüklemli kurucu bileşenler olan n-li tikel-evetleme. || Birli-yüklemli yasal

Kurucu bileşen sayısı sıfır olan tikel-evetlemeli yasal biçim, || Her doğrusal tutarsız öne

Kurucu bileşen sayısı sıfır olan tümel-evetlemeli yasal biçim. || Her doğrusal geçerli öne

Bir "dışgüç" olarak, buzulların aşındırma, taşıma ve biriktirme ile yerkabuğu üzerinde o

Birisindeki her öğe ötekinin bir öğesiyle çakışacak biçimde üst üste bulunan iki konbiçi

Bir ışık kaynağının iki görüntüsünü oluşturan taban tabana vermiş üçgensel, ince, say

Geniş teknelerle ayrılmış dar kemerli yapı.

Çınlanım eğrisinin, bu eğriyi oluşturan sıklıklara bağlı olarak biçimlenmesi.

Kölelik ve benzeri koşullarda çalıştırılma, silahlı çatışmalarda kullanılmak üzere zorl