Kilogramında en az 4.400.000 IU A vitamini içeren bir yem katkı maddesi.

Kendinden önce gelen sözcüğü belirten, açıklayan sözcük veya sözcükler: Şanlı Türk bay

Kendisinden önce gelen kelime veya kelime gruplarını daha açık ifade etmek ve anlamı güçlend

Sinema Açıklamayı okuyan kimse.

Kitabın genel olarak bilinen ve çoğunlukla değişik puntolarla basılmış olan adından önce y

Örnekolay incelemesinde kiÅŸisel yazışmalar, günceler, özgeçmiÅŸler ya da ilgili olayların sÃ

Sinema/TV. Bir yapıtın belirli bir noktasını aydınlatmak amacıyla eklenen çekim.

Bir cümlede asıl tümleçten sonra gelerek onu açıklayan ve aynı ad çekimi ekini almış olan

Evrenin, tanrıların, insanların, hayvanların, bitkilerin oluşumunu ve türlü olayların, kurum

Konusunu oluÅŸturan usdışı olaylara açıklık getirmeye çalışan anlatı türü. bk. masal krÅ

Bir cümlede asıl nesneden sonra gelerek onu daha belirgin duruma getirmek, nitelendirmek veya peki

Bir cümlede zarf tümlecinden sonra gelerek onu daha belirgin duruma getirmek ve açıklamak için

Bazı tümcelerde özne görevini üzerine alan açıklayıcı: Åžanlı Türk bayrağı, sancağımÄ

Esas tümleci açıklayan ve aynı ad durumuna girmiÅŸ bulunan tümleç : Çok sevdiÄŸimiz yuvamızÄ

Olgular arasındaki örtük ilişkileri ortaya koyan ve gözlenen birlikte değişmelerin doğrultu

İneklerde östrüs ve ayak hastalıkları gibi durumları belirlemede kullanılan, belli bir zamand

Nesneleri özelliklerine göre belli adlar altında toplayan ya da ölçüm konusunu belli simgelerl

İyonlaşma odasına yerleştirilen ve alfa ışını yayarak vakum değerini belirleyen ölçüm ay

Parçalanmaya uğrayarak alfa ışını yayınlayan radyonüklid.

Parçalanmaya uğrayarak alfa, beta, gama ışınları yayınlayan radyonüklid.

Sinema Bir filmin, altyazılarını basan aygıt.

Sertoli hücreleri tarafından üretilen ve testis tubuluslarında bulunan, androjenle bağlanabilen

Anjiyotensin I’i, güçlü bir damar daraltıcı etkiye sahip madde olan anjiyotensin II’ye dönü

İstenilen yıldızı ırakgörür içine getirebilmek için büyük ırakgörürlere koşut olarak

Asetilkolinesteraz enzimine değişik biçimlerde bağlanarak onu etkisiz duruma getiren organik fos

Bir sıvının ya da erimiş metal ve alaşımın katılaşmasını başlatmak üzere, çekirdeklenm

Sinema/TV. Aşnılamayı gerçekleştiren kimse.

Geçimlerini avcılık ve toplayıcılıktan sağlayan topluluklar, a. bk. avcılık, toplayıcılı

Yaşamlarını avlanma ve bitki toplama ile sürdüren ilkel insan topluluğu.

Yaşamlarını avlanma ve bitki toplama ile sürdüren ilkel insan topluluğu.

Dili oluşturan ögeleri ses bilgisi, şekil bilgisi cümle bilgisi ve anlam bilgisi açısından in

Veri tutanaklarını taşıyan delikli kart destelerini ayaklayan elektro-mekanik aygıt.

Sıklık ya da evre kiplenimini genlik kiplenimine dönüştüren eksiciksel bir aygıt.

Aynı halkbilim ürününün değişik bölgelerde gösterdiği başkalıkları, bunların nedenleri

[B12 vitamini tamamlayıcısı] Kilogramında en az 3. 5 mg B12 vitamini olan bir yem katkı maddesi

(…) Anl. kaplamsal bağıntı soyutlayıcısı. Krş. doğruluk değeri soyutlayıcısı, öbekleyi

Bağışıklık sistemini baskılayıcı etki gösteren glukokortikoitler, siklosporin ve takrolimus

Bir izlencenin ayrı ayrı yazılıp derlenmiş kesimlerini birleştiren izlence.

Sinema Bir görünçlüğün kurgusunda zaman ya da akıcılık yönünden duyulan boşluğu doldurm

DNA parçalarının uçlarına eklemek amacı ile sentezlenen, bir veya birden fazla kesme yerine sa

Sinema İki çekim arasındaki bağı sağlayan görüntü.

anat. Değişik yapı ve özellikte olan, maddelerin hücre içerisine veya dışına geçişlerini

Gıda mevzuatında belirtilen özellik ve koşullarda olmak üzere sucuk, salam, sosis vb. et ürün

Belirli durumlarda kelime kök veya gövdelerine eklerin bağlanması sırasında kullanılan ses. b

(Resim) Bir tablonun en egemen renginin resim yüzeyinde dolaşan lekeleri. a. bk. ton, fırça izi.

Ünsüzle biten kelime kök ve gövdelerine ünsüz ile başlayan eklerin getirilmesi sırasında ku

Ünlü ile biten kelime kök ve gövdelerine ünlü ile başlayan bir ek eklendiğinde veya ünlü i

Bakterilerde DNA'nın operatör bölgesine bağlanarak bir operonun kaydını engelleyen ve operon i

Bir mutasyonun fenotipe yansımasını kısmen veya tamamen maskeleyen fakat ilgili mutasyondan baş

Bir sinir hücresinin inhibe edici sinapsı aracılığıyla postsinaptik sinir hücresinde hiperpol

Uyarıları postsinaptik nörona geçirmeyen sinaps.

Baskılayıcı T lenfosit.

B lenfositleri ve diÄŸer T lenfositlerini baskılamak suretiyle humoral ve hücresel bağışıklıÄ

Bir bağışıklık reaksiyonunu bastıran T lenfositi.

Gama ışınımı kaynağından elde edilen berilyum nükleer ışınımı ile berilyum cevheri aram

Eskicik salarak beta parçalanımına uğrayan işim etkin çekirdek.

Bileşiminde bakır ve alüminyum bulunan çinko temelli alaşımlara uygulanan ve 50 cc alkol için

a adından, bu adın kaplamını gösteren X.a deyimini oluşturan X sıfırlı kaplamsal izerge soy

a adından, bu adın içlemi olan bireysel kavramı göstren (…) deyimini oluşturan sıfırlı iç

(Resim) Bünyelerindeki renkli özdeği kusan ve başka özdeklere geçiren özdekler. Örneğin kum

Su verme teknesinde, çalkalama işini yapan araç.

Hazırlanan deney tüplerinin bir süre için belli bir hızda çalkalanmasını sağlayan cihaz.

İçerisinde çalkalayıcı bulunan su banyosu.

Sinema Çalkama işini sağlayan araç.

TV. Bir film yayın aygıtında, tarayıcı ışıtaçtaki iki ayrı resmi ayrı yerlere düşüren

Testosteron, dihidrotestosteron ve östradiolü kanda taşıyan bir glikoprotein, seks hormon bindin

[D2 vitamini tamamlayıcısı] Kilogramında en az 222. 600 IU D2 vitamini içeren bir yem maddesi.

[D3 vitamini tamamlayıcısı] Kilogramında en az 222. 600 IU D3 vitamini olan bir yem maddesi.

Dağlama işlemlerinde kullanılan çözelti, dağlama çözeltisi diye de bilinir.

Yeterli ve yetenekli olup olmadıklarına bakmadan insanın yakınlarını kayırması özellikle de

(…) Krş.. niceleyici, betimleyici, seçici, soyutlayıcı.

Replikasyon çatalında DNA tek zincirlerine baÄŸlanarak yeniden çift sarmal yapının oluÅŸmasınÄ

p önermesinden, bu önermenin kaplamı olan doğruluk değerini gösteren {| p} deyimini oluşturan

Bir evrende belli ayrıtların gözlenme sıklığını saptamak, belli özelliklerin sayısal daÄŸÄ

Kilogramında en az 22, 260 IU E vitamini olan bir yem maddesi.

Sinema/TV. Optik ya da mıknatıslı, çeşitli kaynaklardan gelen görüntünün verdiği bilgiyle

Sinema/TV. Film yayın aygıtının, elektronik film tarama ilkesine göre çalışan çeşidi.

Kemoterapötik bir ilacın, yapılan in vitro testlerde, bakteri çoğalmasını % 90 oranında bask

İlaç metabolizmasında görevli bazı enzimlerin üretimini azaltarak veya yıkımlanmalarını ar

Sinema Filmin üzerine eşleme sayılarını basan aygıt.

Sinema/TV. Filme saptamayı gerçekleÅŸtiren aygıt. (Bu aygıtın temel öğeleri, görüntülüğÃ

Oyun çalışmaları ve gösteri sırasında sahnenin seyirciye görünmeyen uygun bir yerinden, bet

Fıslayıcının elinde bulunan, betikle birlikte oyuncuların sahnedeki durumlarını kapsayan deft

Eski tiyatro sahnelerinin seyirciye yakın aşağı kesiminde yerde bulunan ve fısıldayıcının i

Düralümin türü alaşımların dağlanmasında kullanılan bir dağlayıcı.

Gaz durumda olan karbonlayıcı.

Bir doğrultmacın verdiği gerilimi iki katma çıkaran iki doğrultmaçlı düzenek.

Sık sık bir işletmen'in kişisel olarak işe karışmasını gerektirir nitelikte, özellikle ari

Ä°ÅŸaretli bir belirtecin dokuya, hücreye, kromozoma veya gene uygulanması sonucu tümleyicilik gÃ

Krş.. bireysel kavram soyutlayıcısı.

Ilıncık yavaşlatmada kullanılan grafit, parafin ya da ağırsu gibi özdekler.

Çekinsel tepkirlerdeki ılıncık sayı erkelerini azaltıp, erke üretimini denetlemeye yarayan ö

Bir biçimsel dilin her ilkel değişmezine anlam olarak belli bir dildışı nesne bağlayan izerge

Sinema/TV. Isılyoğruk saptamayı gerçekleştiren aygıt.

Spekülasyonun olduğu bir piyasada fiyat dalgalanmalarının azalmasına neden olan spekülasyon.

Bir ülke para değerinin düşürülmesinde, o ülkeden mal sokan bir ülkece, gerektiğinde bu dur

(…) Krş.. birey soyutlayıcısı.

Karbonik anhidraz enzimini baskılayarak işetici etki oluşturan asetolozamid vb. ilaçlar.

Bileşiminde, karbonlayıcı özellikte gazlar bulunan fırın atmosferi.

Karbonlayıcı özellikteki gaz.