Birine hakarette bulunmak, birini kötü duruma düşürmek.

Değerini düşürmek. Örn: Talebeliğin şerefini iki paralık etmişti gene. -R. Ilgaz.

a, b e R sayıları verildiğinde (…)kümesi. Simgesi : (a,b), ]a,b[. a. bk. aralık.

1. Ä°ki üşek arasında bir kıvılcım ya da yay atlamasının oluÅŸabileceÄŸi uzaklık. 2. Bir mÄ

Teknik nedenlerle bir bilgisayar sözcüğünde yer alan fakat veri gösterim değeri bulunmayan dam

Sinema Uzun aralıklarla tek resim alma işleminde bu aralıkların süresini düzenleyen gereç.

Döviz kurlarının para yetkesince belirlenen bir aralık içinde serbestçe dalgalanmasına izin v

Yargılanacak özelliklerin kesin aralıklarla belirlenen bir sıraya konabildiği ölçüm yöntemi

Eskiden tiyatroda, perde aralarında yapılan koro, balet, dans gibi eğlendirici oyun.

1) yeniden başlamak üzere bir işi kısa süre bırakmak 2) harfler veya satırlar arasında boşl

Herhangi bir şeyin öğreniminde, belirli uzunlukta zaman aralıklarıyle kesilerek yapılan alış

Ateş nöbetleri arasında kısa süreli ateşsiz ara görülmesi durumu, febris intermittens.

İki komşu hücrelerin plazma zarlarının çok dar bir aralıkla ayrıldığı küçük bölgeler.

Aralıklı dikiş kaynağı işlemi sonucu oluşan kaynak.

Aralıklı bir yöntemle, bir tür dikiş kaynağı yapma işlemi.

İncelenen değişkene ilişkin gözlem sıklıklarını değer aralıkları ya da kümelenmiş değ

Nesne ya da özellikleri sıraya dizmekle kalmamayıp bunlar arasındaki kesin uzaklığı da göste

Alıştırma saatlarının aralıklı olarak düzenlenmesi ilkesine dayalı bir çalışma ve öğre

İncelenen değişkene ilişkin gözlem sıklıklarını tek tek değerler ya da seçeneklere göre

Öğrenme deneylerinde, öğrenilmesi gereken konuyu ya da davranışı aralıksız yinelemelerle ek

Döviz kurunun, seçilmiş iktisadi göstergelere ve özellikle ödemeler dengesindeki gelişmelere

Döviz kurunun, seçilmiş iktisadi göstergelere ve özellikle ödemeler dengesindeki gelişmelere

Bekâr kimse bakımsızdır, derbeder bir yaşayışı vardır ve herkesin eğlencesi olur.

Zor durumda bırakmak, dile düşürmek, rezil etmek.

Zor durumda kalmak, dile düşmek, rezil olmak. Örn: Yaptığı bu hatadan dolayı onuru beş para

Çok utanacak, işe yaramaz bir duruma düşürmek. Örn: Burnumuzun dibinde araba soydular, namusu

Döviz kurlarının para yetkesince belirlenen oranın yüzde bir altında veya üstünde dalgalanma

Sıcaklık eÄŸrisinde birkaç gün ateÅŸli birkaç gün ateÅŸsiz devrelerin birbirini izlediÄŸi ateÅ

Büyük ölçekli bir haritada birbirini izleyen iki eşyükselti eğrisi arasındaki yükseklik.

Bir ölçeğin birbirini izleyen konumları arasında, uzaklığı aynı ya da birbiriyle değiştir

Thurstone ölçeğinde olduğu gibi ölçek oluştururken başvurulan yargıcıların değerlendirme

Döviz kurlarının piyasa koşullarına göre potansiyel olarak kaydedebilecekleri ya da kazanabile

Bir dokudaki hücreler arasında bulunan dar ya da geniş aralıklar. İntersellüler açıklık.

Gerçek eksen üzerinde (…)koşulunu sağlayan ve kapalı aralıklardan oluşan (…)azalan zinciri.

Gerçek eksen üzerinde(…) koşulunu sağlayan ve kapalı aralıklardan oluşan bir(…)takımının

Sinema İki makara uzunluğunda (yaklaşık 600 m) film. (Sinemanın ilk döneminde öykülü filmle

Değerini yitirmek. Örn: Herifi enseleyemezsem diye, aklı başından gidiyordu. Mahalledeki on be

(…)olmak üzere gerçek eksenin (…)altkümesi. Simgesi : [a,b], a. bk. aralık.

Yüksek enflasyonlu ekonomilerde döviz kuru bandının ortalama deÄŸerinin belirlenerek sabitlendiÄ

Özdecik içinde bağlanmış iki öğeciğin özekleri aralığı.

Sinema 35 mm'lik filmde 20 resimlik olan resim-ses aralığı.

(Yun. peri: etrafında nucleus: çekirdek) Çekirdeği saran iki zarın arasındaki aralık.

Sinema Tek makarada (yaklaşık 300 m) tamamlanan film özellikle sinemanın ilk dönemindeki filmle

Bir ölçüm boyutuna ilişkin olarak ölçek konumu daha önce yargıcıların değerlendirmeleriyl

Sinema Üç makara uzunluğunda (yaklaşık 900 m) film. (Sinemanın ilk çağlarında öykülü fil

(…). a. bk. aralık.

Canlı olarak incelenen örneklerde, olayı izlemek için düzenli aralıklarla fotoğraf çekilmesi