Bir kimseye çok kızmak veya çok öfkelenmek. Örn: Muhalifler bizi bir kaşık suda boğmak isti

1. Ahlaka ilişkin. 2. İyi ve kötü üzerindeki felsefe incelemelerine ilişkin.

Bir insanın kendi eylemlerinin sorumluluğunu taşıyabilmesi yeteneği.

Eski Yunan ve Lâtin tartısında, sondan bir önceki hecesi kısa olacak yerde uzun olan bazı dize

Dansçının beşinci duruşla başlayıp bir bacağını kaydırarak kırk beş derecelik bir açı

Tam rekabet koşullarından en az birinin aksaması durumda geçerli olan rekabet.

Tam rekabet piyasası koşullarından en az birinin sağlanamadığı piyasa.

Bir dizgenin iÅŸleyiÅŸini engeller nitelikte herhangi bir bozukluk.

Bir başarı ya da beceriyi engelleyici olumsuz özellik.

Koçuyucu bakım ya da sürekli bakım hizmetleri dışında, saptanan aksaklıkları gidermeye yön

Bir dizgenin herhangi bir nedenle kullanılamaz durumda bulunduğu toplam süre.

Gün batması ile tam karanlık olması arasındaki zaman.

Hayatta yiyip içip yatmaktan başka kaygısı olmayanlar için söylenen bir söz.

İlkokulu bitirip de herhangi bir sanat sahibi olmayan ya da çalıştığı sanat kolunda ilerlemek

Geceler uyku, gündüzler iş zamanıdır.

Öğrenim çağını geçirmiş ya da bu çağda olmakla birlikte durumları gündüzün, uzun süre

Gün batarken ve battıktan sonra gözeriminin kızıl hali.

Öğrenimlerini gündüz sürdüremeyenler ile yaşları öğrenim çağını aşmış olan gençler

Öğrenim çağını geçirmiş olan genç ve yetişkinlerin genel eğitim ya da meslek bakımından

Geceler uyku, gündüzler iş zamanıdır.

Öğrenimlerini gündüz sürdüremeyenler ile yaşları öğrenim çağını aşmış olanlara orta

Öğrenim çağını geçirmiş ya da öğrenim çağında olmalarına karşın okula gidememiş yur

Tırtıl çağını söğüt ve kavak yaprağı yiyerek geçiren, kalın gövdeli gece kelebeği.

Böcekler (Insecta) sınıfının, pul kanatlılar (Lepidoptera) takımından, kalın vücutlu, dar

(Smerinthus ocellata): Böcekler (İnsecta) sınıfnın pulkanatlılar (Lepidoptera) takımından bi

Ortaokulu bitirdikten sonra çalışmak zorunda kalarak gündüz öğrenimini sürdüremeyenler ile

Venüs gezegeninin başka bir adı. Çulpan.

Olağan ışık çevriminde bir aksama olduğunda kendiliğinden çalışan aydınlatma düzeni.

Yolculuğa gece değil sabah erken çıkılmalıdır.

Memeliler (Mammalia) sınıfının, yarasalar (Chiroptera) takımının, fare kulaklı yarasagiller

Geceki sarhoşluğun mahmurluğunu taşıyan.

1) kazandığını günü gününe harcayan tutumsuz kimselerin durumunu anlatmak için kullanılan

İş işten geçtikten, olan olduktan sonra gösterilen ilginin yararlı olmayacağını belirten bi

Akşamın olmasını sabırsızlıkla beklemek.

Akşamlamak, günü bitirmek. Örn: Halk baharları ve yazları, dolmalarla, helvalarla gidip akşa

İşinizi akşamüzeri veya gece yapmayın, sabaha bırakın çünkü gece iş yapmanın kötü yön

Bugün yapılması gereken bir işi ertesi güne bırakma.

Birden çok boyutu birlikte ölçen ya da tutarlı yanıt kalıpları elde etmeye elverişli olmayan

Asalağa bağlı, asalak sayılan, asalaktan ileri gelen.

İneklerin dölyatağı ve öbür eşey örgenlerine düşkün dölüt kamçılısından ileri gelen

Asalaklardan ileri gelen hastalık asalak iğezi. (Uyku hastalığı, sıtma, uyuz, külleme, birer

Soluk borularında akciğer kıl kurtlarından ileri gelen özel yangı.

Yumurta sarısı ve tereyağı gibi hayvansal ürünlerin renginin portakal sarısı renkte olmasın

Meraklı kimse öğrenmek istediği bilgiye ulaşabilmek için her yola başvurur, her kılığa gir

Bugün yapılması gereken bir işin ertesi güne bırakılması iyi değildir.

Memeliler (Mammalia) sınıfının, yarasalar (Chiroptera) takımının, fare kulaklı yarasagiller

Bir ceza yargısında, kesin bir açıklık olmamasından ya da birden çok cezanın hesaplanmasınd

Yersiz ve saçma sözler karşısında söylenen bir söz.

Hiçbir durum sürekli değildir, her iyi durumun bir sonu vardır.

Bir yanıtlayıcının belli bir konuda tutum, kanı ya da görüş belirtmede güçlük çekmesi.

Belirli bileşimdeki bir yapıda, faz dönüşümünün oluşumu sırasında beliren ısıl duraksam

Hangisine katılmak istediğini kestiremeden iki küme arasında bocalayan kişi.

Sona ermeyecek hiçbir iyi durum, yıldızı sönmeyecek hiçbir ünlü yoktur.

Ortak bir doğrultudan açılarak giden ya da bir noktadan ayrılan doğrultuları izleyerek yayıla

Görüntüyü uzaklaştırma özelliği taşıyan, (mercek vb)

Sf TV. Ortak bir yol ya da noktadan ayrı yönlere gidip uzaklaşan.

Tikel toplamlar dizisi ıraksak olan derney.

Terimleri sonsuza doğru toplandığında belirli bir sayısal sonuç vermeyen dizi.

Yakınsak olmayan dizi.

Görüntüyü uzaklaştıran mercek.

Sinema/TV. Koşut ışık demetini yanlara doğru kırarak birbirinden uzaklaştıran, kenarları or

Yönleçsel bir A niceliğinin (...) A = ırak A biçiminde tanımlanan bir işlem sonunda verdiği

Tepkime hızının zamana bağlı olarak artması.

x,y,z değişkenlerine bağımlı, yöney değerli bir F işlevi ve (x,y,z) noktası için (…)olara

Soğuma eğrilerinde, faz dönüşümleri sonucu görülen duraksama.

Bitkisel besinlerde bulunan ve retinol veya retinoik aside dönüşmeyen karetenoit madde.

Kusurlu da olsa bir şeyin elde bulunması, hiç bulunmamasından daha iyidir.

Memeliler (Mammalia) sınıfının, yarasalar (Chiroptera) takımının, fare kulaklı yarasagiller

Geleneklerin, kuşakları birbirlerine bağlayan özelliği, bk. gelenek boyutları, krş. gelenek,

Dışkının yumuşamasını sağlayarak atılımını kolaylaştıran.

Bir işi yaparken gizli amaç beslemek. Örn: Hiçbir maksat gütmeyerek yaptığım bu ufak tefek

Amaca ulaşılmak, amaç gerçekleşmek. Örn: İmzanın arkasına saklanan adam dost, düşman her

Dostların konu kıtlığında bile konuşacak şeyleri vardır.

Hepatotoksik etkileri yüksek olan merkezî etkili kas gevşetici ilaç.

Bir kimsenin gece kalacak belli bir yeri olmadığını, rastgele bir yerde kalabileceğini anlatan

Talihsiz kimse bir şeyden yararlanmaya kalkışsa karşısına akla gelmedik engeller çıkar.

Talihsiz kimse bir şeyden yararlanmaya kalkışsa karşısına akla gelmedik engeller çıkar.

(Söz sanatı terimi) 1. Karşımızdakine söz söylerken, yalnız onu ilgilendiren bir işe kendim

Sinema Film üzerinde şakşağın çarpışını gösteren ve ses şakşağı ile yan yana getirili

Sabahleyin gökyüzünde görülen kızıllık, o akÅŸam havanın kış gibi olacağını, akÅŸam gÃ

Kuşlar (Aves) sınıfının, ötücü kuşlar (Passeriformes) takımının, kargagiller (Corvidae)

(Pica pica): Ötücü-kuşlar (Passeriformes) takımının kargagiller (Corvidae) familyasından bir

Bir kimse başkasına hizmet ediyorsa bunda kendisinin de çıkarı vardır.

1. Pişekâr'ın elinde bulunan, çeşitli etmenleri sağlayan çatal tahta. bk. pastav. 2. İtalyan

Sinema Ses ile görüntü aynı zamanda alındığı durumlarda çekim tahtasına eklenen ve tahtanÄ

(Ort. O.):1. Pişekâr'ın elinde bulunan çatal tahta şakşak diye ses verir. bk. pastav. 2. Comme

Sinema Şakşağın kullanılması için şakşakçıya verilen komut.

Eski tiyatrolarda oyunun alkışlanacak yerlerinde seyirciyi etkileyip alkışlamasını sağlayan g

Sinema Çekim tahtasını her çekimin başında alıcının önünde tutarak şakşağı kullanan k

Oyunun alkışlanacak yerlerinde çekimser seyirciye önayak olup onun da alkışlanmasını sağlam

Sinema Şakşakçılık ve takıcılık işlerini birlikte gören kimse.

Sinema Ses yolunda şakşağın çarpışından çıkan sesi veren ve resim şakşağı ile yan yana

Taxus brevifolia türü bitkilerden elde edilen, antineoplastik ilaçlar sınıfından bir diterpen

Kötü insanlarla düşüp kalkanlar, onlardan kötü huy kaparlar.

Döl yatağı kaslarının gevşetici, tokolitik ilaçlar.

TV. Yayının gerçekleşmesini sağlayan aygıtlardaki bozukluktan dolayı yayının bozulması, ni

TY. Uygulayımsal aksaklığı izleyicilere duyurmak için kullanılan saydam resim.

Damar basıncının azalması.

İshal oluşturmaksızın yalnızca dışkıyı yumuşatmak amacıyla kullanılan sıvı vazelin tü

Bessel türetik denkleminin çözümlerinden birisi, Anlamdaş. Bessel işlevleri.