1. Akışkanlığı az olan sıvı ya da uçun halinin niteliği. 2. Bir sıvının ya da uçunun ak

Akışkanın katmanları arasındaki sürtünme kuvveti yüzünden katmanların birbiri üzerinde ka

Bir akışkanın katmanları arasındaki iç sürtünmeden kaynaklanan ve akışı engelleyen direnÃ

Sıvının, belli bir hızla akması için uygulanması gereken kuvveti ölçen katsayı.

Ağdalı akışta, akışkan katmanların bağıl hızı ile teğetsel kuvveti bağlayan eşitliktek

Sıvı ya da uçun halindeki bir akışkanın ağdalık katsayısını ölçmeye yarayan aygıt.

Kendilerine yakışmayan güzel bir şeyi eline geçirenler için kullanılan bir söz.

İnsanlar içinde bize anne kadar candan bağlı dost yoktur.

Kendilerine yakışmayan güzel bir şeyi eline geçirenler için kullanılan bir söz.

Bir şeye çok istekli olan kimse, o şeyi elde etmedeki zorlukları hiçe sayar.

Bir şeyi elde etmek için aşırı istekli olan kimseye, bu uğurda katlanacağı fedakârlıklar g

(Mimarlık) Kalastan duvar dikmelerinin dışa ve içe gelen yüzleri çıtalarla kaplanır üzerler

Olasılık kuramında, ayrık ilişkiyle bileşik bir olayı oluşturan ve birbirinden bağımsız o

Olasılık kuramında ancak ayrık bir ilişkiyle bileşik bir olayı oluşturan ve.birbirini dışa

Bağdaşıklık özelliği gösteren.

Her yeri aynı özelliği gösteren, homojen.

(Yun. homogenes: homos = aynı, genos = cins, soy) : Yapıca özdeş olan ve aralarında nitelikçe

Bir çökelti fazının, içdüzey kristal düzlem ve yönleriyle bağdaşarak çökelmesi olayı.

Bağdaşık çökelmeye uğramış çökelti.

Çözümü var olan denklemler dizgesi.

Birinci Dünya Savaşından önce aralarında bir antlaşma yapmış olan İngiltere, Fransa ve Rusy

Bir küme üzerindeki ilingeyi üreten düzgünlük.

Cebirsel ve ilingesel birer yapı ile donatılmış kümede, cebirsel işlemlerin söz konusu ilinge

Bir küme üzerindeki ilingeyi üreten ölçev.

Yakıtının bağdaşık olması nedeniyle, nötronların benzer özellikler taşıdığı reaktör.

Aynı tipte olan, aynı gelenekten, aynı kökten gelen ve aralarında çok az toplumsal ayrım bulu

Çökelti fazı ile içdüzey fazının, kristal düzlem ve doğrultularının tam olarak bağdaşma

Bağdaşık olma durumu.

Bağdaşık çökeltilerin çevrelerini saran ve bağdaşıklık özelliğinden doğan gerinim.

Bağdaşıklık gerinimlerinin varlığıyle, bir yapıda beliren sertleşme olayı.

TV. 1. Renkli ve siyah-beyaz televizyon imlerinin birbirine dönüştürülebilme niteliği. 2. Renk

TV. Bağdaşım sağlayabilecek nitelikte.

Bir ölçme aracını oluşturan sınarların aynı boyuta ilişkin olması ve türetilme özelliği

Bağdaşmazlık özelliği gösteren.

Bir çökelti fazının, içdüzey fazının kristal düzlem ve doğrultularıyle hiç bir bağdaşm

Bağdaşmaz çökelmeye uğramış çökelti.

Bir tutarsız denklemler dizgesindeki denklemler.

Çökelti fazı ile içdüzey fazının, kristal düzlem ve doÄŸrultularının hiç bir biçimde baÄ

BaÄŸdaÅŸmaz olma durumu.

Anabileşenlerinin ancak her ikisinin de doğru olması durumunda yanlış olan bir bileşik önerme

Değişik büyüklük ve yapılardaki elektro-mekanik öğelerin uyumunu sağlayan herhangi bir öğ

Çatışık ya da en azından birbirinden ayrı toplumsal kesimlerin, ilkelerin, ekinlerin vb. her b

Bağdat'ta yapılmış olan eski bir yazı kâğıdı türü.

Bir çözeltinin ağdalığının çözücününkine oranı.

Varlık ve bolluk içinde (olmak). Örn: Onlara göre bir eli yağda bir eli balda olan babam için

Aynı yıllarda yaşamış ya da oluşmuş.

Sinema 1. Konusu çağımızda geçen film. 2. Çağdaş sinemanın ürünü olan yapıt. 3. Özelli

Oyuncunun rol gereği sahne üzerinde giydiği çağın özelliklerini gösteren giysi.

Araştırma ve inceleme alanı, yalnız çağımız halkbilim ürünleri olan bilim dalı.

Boole ve Frege'yle başlayıp, White-head-Russell i!e önemli bir aşama yapıp biçimsel dizgelerin

Koruma ve sağaltım uygulamaları, yalnız bilimsel yöntemlere dayanan sağaltmanlık türü. krş

Sinema Günümüze en yakın dönemde ortaya konulan, sinemanın en son gelişmelerini yansıtan ür

Geri kalmış toplumların ekonomi, bilim, ekin, toplumsal düzenleniş. . . alanlarında günümüz

Malı güzel olan kimse için müşteri kaygısı yoktur, onun malına uzak yerlerden bile istekli Ã

Malı, mülkü veya evladı olanlar kaygı ve tasadan uzak olamazlar.

Eşkıya dahi olsan insafı elden bırakma.

Sonradan geldiği bir yerde, kendinden önce gelen kişinin yerini almaya çalışmak.

Bir şeyi elde etmek için aşırı istekli olan kimseye, bu uğurda katlanacağı fedakârlıklar g

TV. Siyah-beyaz bir almacın, renkli yayınları siyah-beyaza çevirip verebilmesi durumu.

Hakikaten, niçin erkeklerin tüm giysilerinde düğmeler sağda, ilikler solda iken kadın giysiler

Doğru söz, yanlış yolda çok ilerlemiş kişiyi bile yola getirir.

Birisinden beklenmeyen bir davranış görüldüğünde şaşma ve sitem bildirmek için kullanılan

Sığırlarda T13, L1 ve L2 sinir köklerinin uyuşturulmasıyla oluşturulan bir yerel anestezi yö

Tuttuğum bir taraf yok ki ona saldıranların karşısında olayım.

Uyuşup anlaşmak, yıldızları barışmak.

Bir (…) noktasının sağ yanında tanımlı olan bir f gerçek işlevi için, (…)koşulunu gerçe

Geri dönmek, geri dönüp gitmek. Örn: Binbaşının gayriihtiyari içi sızladı, yaşlı bir ka

(E,T) öbeksisinde xTa=yTa=>x=y özelliğini sağlayan (…)öğesi.

Kalpteki bölme kusurları nedeniyle kan akımının yönünü sağ taraftan sola veya duktus artery

E birimli öbeksisinin saÄŸdan tersinir bir (Â…) öğesine karşılık gelen (Â…)öğesi. a. bk. saÄ

(E,o) birimli öbeksisinde xox' birim öğeye eÅŸit olacak biçimde bir(Â…)öğesi varlayan (Â…) öÄ

(…) Karşılaştırınız. soldan türev.

İnsan sora sora çok uzak yerleri bile bulur.

Sözün insanlar üzerinde etkisi büyüktür yerinde söylenen sözler işlerin yoluna girmesini sa

TV. Renkli bir almacın, siyah-beyaz yayını alıp siyah-beyaz olarak verebilmesi durumu.

Yararlandığı gereci bedava elde eden ve bol bol kullananla yarışılmaz.

Birinci Dünya Savaşından önce İngiltere, Fransa ve Rusya devletleri arasında yapılan anlaşma

Yağ ve yağ çözücülerinde çözünen fakat genellikle suda çözünmeyen maddeler.

Organik çözücülerde çözünen, suda çözünmeyen A, D, E, K vitamini gibi vitaminler.

Suda çözünmeyen fakat yaÄŸ içinde çözünen ve diyetle alınan yaÄŸlarla birlikte emilen ve taÅ

Yağda çözünen vitaminler.

Yağ yunaklarında yapılan marmenevişleme işlemi.

Yağda su verme işlemiyle sertleşebilen takım çeliği.

Yağ ortamda olan sertleşme olayı.

Yağda sertleşmeye uğramış olan takım çeliği.

Yağda sertleştirme işlemi uygulanmış takım çeliği.

Yağ ortamda yapılan sertleştirme işlemi.

Su verme işlemi yağda yapılmış olan.

Yağda su verme uygulanmış olan çelik.

Yağ yunağında yapılan su verme işlemi.

Su verme yağlarından oluşmuş su verme ortamı.

Yağda su verme işleminin yapıldığı ve içinde yağ bulunan tekne.

Makineleri yağlamada kullanılan yağ aktarma kabı.

Ortaya çıkan bir yanlışlık çok geç de olsa düzeltilebilir.

İçdüzey ile çökelti fazının kristal düzlem ve yönleri arasındaki bağdaşımı tam olmayan

Yarıbağdaşık çökelim sonucu oluşmuş çökelti.

İçdüzey ile çökelti fazının kristal düzlem ve yönleri arasındaki tam uyuşma göstermeyen

Zengin, para gücüyle güçlükleri yenerken yoksul, parasızlık yüzünden en kolay iÅŸi bile baÅ

Zengin, para gücüyle güçlükleri yenerken yoksul, parasızlık yüzünden en kolay iÅŸi bile baÅ