1) kazandığını günü gününe harcayan tutumsuz kimselerin durumunu anlatmak için kullanılan

1. Olgular ve olaylar arasında tümevarım ya da tümdengelim yoluyla ilişkiler bulmaya, kanıtlar

1) büyüklenmek, kibirlenmek 2) çok öfkelenmek.

Ruhsal olayların belli im ya da betimlemelerle dışlaştırılması bir iç'in, özellikle insan r

Sinema Dışavurumculuk akımından olan sinema sanatçısı.

Doğalcıların aşırı doğa kopyacılığına, izlenimciler ve simgecilerin içe dönük gizemcil

Sinema İlk Dünya Savaşı'ndan sonra Alman sinemasında ortaya çıkan bir akım. Genellikle güze

(Lat. exprimere = dile getirmek, dışlaştırmak]: Doğalcılık ve izlenimciliğin karşıtı olan

(Resim, Heykel, Mimarlık) Doğacılık, akademicilik ve izlenimciliğe tepki olarak resim, heykel v

Düşüncesizce ve hesapsızca harcamak, bol bol harcayıp tüketmek.

Tahılı samandan ayırmak için dövülmüşünü rüzgâra karşı savurmak. Örn: AkÅŸam vakti Ä

Küfretmek. Örn: Onlara ağza alınmaz birkaç küfür savurdu. -O. C. Kaygılı.

Bir şeyi bütünüyle bitirip yok etmek.

Nedenden başlayarak sonuca giden usavurma yöntemi, Anlamdaş. tümdengelimli usavurma.

Argo 1) abartarak konuşmak, büyük başarılardan söz etmek. Örn: Yalana yakın palavralar savu

Parasını düşüncesizce, boşuna harcamak.

Birbirlerine karşıt iki ya da daha çok yöntem, öğreti ya da kuram ile ilgili düşünce ya da

Etkiden ya da sonuçtan başlayarak nedene giden usavurma yöntemi, Anlamdaş. tümevarrımlı usavu

Somut veriler yerine, simge ya da genellemelerden yararlanarak sonuçlara varma işlemi.

Korkutmak, gözdağı vermek. Örn: Adam -bunu sizin yanınıza komam, ikinizi de temizleyeceğim-

Bilinen ya da doğru olarak kabul edilen belli önermelerden başka önermeler çıkarma. // Türlü

1. Mantık ilkelerine uygun biçimde düşünme ya da bu ilkelerden yararlanarak sorun çözme. 2. D

Bilinen bilgilerden mantıksal türetme kalıpları uyarınca bilgiler çıkarma ya da ussal bağlar