b, g, k gibi patlayıcı ünsüzlerden biri ile h gırtlak ünsüzünün r, l, m, n, y gibi bol sesl

İbarenin hiç bir ses pürüzü olmadan akar gibi söylenebilir olma hali (AKICI, Selis).

Sinema 1. Bir filmin bir çekiminden öbür çekimine geçişteki ustalık. Bu geçişte seyircinin

Sıvıların akmaya karşı direnci, akış hızının karşıtı, viskozite, yapışkanlık, akış

Sinema Filmlerin kiralama ya da satışını sağlamak amacıyla dağıtımcı ve oynatımcılara ya

Sinema/TV. Sinema, televizyon için haber filmleri magazin, görüşüm izlencelerine gereç sağlay

1. Bütün bilgi alanlarında bilgi edinme ve edinilen bilgileri çoğaltma amacı güden öğrenme

Bir yazarın, başka bir yazarın yapıtından konu ya da biçim alması. (Aşırmacılık).

Geçimlerini avcılık ve toplayıcılıktan sağlayan topluluklar, a. bk. avcılık, toplayıcılı

Olay, nesne ve özellikleri birbirinden ayırma ve aralarında ayrım gözetme.

Bir ölçek sınarının, ölçeğe göre yüksek sayıl alanlarla düşük sayıl alanlar (yandaşl

Bir ölçek sınarının, ölçüm sürekliliği üzerindeki değişik konumlarda yer alan tutum diz

1. Saltık bilginin olamayacağını, bütün bilgimizin göreli olduğunu gerçeğin gözlemcinin b

Ortaçağ'da orta Avrupa'da ve özellikle konuşulan ülkelerde, bir bankın üzerine çıkıp resim

Bukağılık deri yangısı.

Değişkenleri bütünüyle eleyip yerlerine belli bir takım işlevler koyan bir mantık dizgesi.

1. Bir tasımda ileri sürülen ve yanlışlığı gizlenip doğru olduğu benimsetilmeye çalışı

Birinciliğe ilişkin herhangi bir gösteri.

(anlamdaÅŸ. fitofag), (Yun. phyton = bitki, Yun.phagein=yemek): Bitki yiyerek beslenen hayvanlar otÃ

Böceklerde kitin üretimini engelleyerek ölüme neden olan zehirli bileşiklerin genel adı.

İçerisinde çalkalayıcı bulunan su banyosu.

1. İnsanın beden ve ruhtan oluştuğunu, ruhun da yaşamın temeli olduğunu ileri süren öğreti

1. Doğadaki her varlıkta bir ruh bulunduğu, her nesneyi bir ruhun yönettiği yolundaki, din kuru

Doğadaki canlı-cansız bütün varlıklarda bir tin bulunduğu ve bu tinin çevredeki nesne ve ola

1. Evrendeki çeşitli olayların ruh âlemine ait güçlerce yönetildiğini ileri süren akım. 2.

(Lat. animismus-anima = ruh) : 1. Olup bitenin ruhlar alanının gizli güçlerince yönetildiğine

Yirminci yüzyılın başlarında İngiliz yazarı Wyndham Lewis tarafından kurulmuş bir edebiyat

Sinema/TV. İçlerinden en iyisini ya da en iyilerini seçebilmek için, aynı çekimin, birden çok

Sinema/TV. 1. Sinema ile televizyon alıcılarının birlikte kullanılmasına dayanan, hem televizy

Türlü biçimlerde tasarımlanan ve türlü iÅŸlevleri olan birden çok tanrıya inanma bu inanma Ã

İlkel İnsanların açıklayamadıkları ve karşısında yenik düştükleri her doğa gücünü t

Din ve felsefede birden çok Tanrı'nın varlığına inanma bu inanç üzerine kurulu dinlerin ve f

Yeterli ve yetenekli olup olmadıklarına bakmadan insanın yakınlarını kayırması özellikle de

Etik tartışmalarda, yükümlülüğe değerden daha büyük önem veren görüş.

Padişah divanında hazırlanıp çıkan türlü buyrukların özetleri yazılı bulunan defterler:

Ele geçeceği, ortaya çıkacağı daha belli olmayan şey için önceden hazırlık yapmak doğru

Döl yatağı kasılmalarını uyaran oksitosin, prostaglandin F2 alfa ve ergot alkoloitleri gibi il

1. Özel bir uyartıya duyarlı özelleşmiş bir hücre veya doku. Duyu organları. 2. Vücut yüze

Emek vermeden beklenen bir sonuca eriÅŸilmez.

Eksi yükün daha çok olduğu yerlere giden (ayıraç).

Bazı balıklarda potansiyel farkına duyarlı reseptörler.

Durak sistemli ahırlarda ineklerin altlarının temiz ve kuru tutulmasına yardımcı olan, inekler

(Resim, Heykel, Mimarlık) Türkiye Sanat Eleştiricileri Derneği. a. bk. AICA.

1. Ä°nsan bilgisinin sınırı üzerine felsefe bilinci ve bu bilincin uyanık tutulması. 2. Kant'Ä

Eskiye bağlılık, artık kullanılıştan düşmüş olan eski kelimeleri veya kelimelerin eski bi

Etkin besin maddeleri.

Uzay gemileri ve araçlarıyle yapılan uzay gezileri bu gezileri hazırlama düzenleme tekniği.

Yüzeylerini parlaklaştırmak için, metal parçaları, kuru ya da sıvı bir ortamda, aşındırma

İçindeki her fıçıyı sıfırın bir yöresi varlayan yerel dışbükey uzay.

Kuşlar (Aves) sınıfının, karinalılar (Carinatae) bölümünün, gökkuzgunumsular (Coraciiform

(Striges,) (Lat. strix = baykuş) Omurgalı hayvanlardan kuşlar (Aves) sınıfının karinalılar (

(Resim) Doğa görüntülerini geometrik bir düzene sokma. Tablo yüzeyini doğa öğelerinden kurt

Devrimci bakış açısından Marksizmi doğrulamak ya da haklı çıkarmak için yeniden yorumlayı

Kuşlar (Aves) sınıfının, kartallar (Falconiformes) takımından, çengel gagalı, sivri ve kıv

(Accipitres), (Lat. accipiter = atmaca) Omurgalı hayvanlardan kuşlar (Aves) sınıfının kartalla

[H1 almaç engelleyicileri] H1 almaçlarını kapatarak baş dönmesi, taşıt tutması ve ödem gib

[H2 almaç engelleyicileri] Hücrelerde H2 almaçlarına bağlanarak midede asit oluşumunu oluşumu

Halkın, sayrılıkların nedenleri, belirtileri, süreleri konusundaki görüş ve inanışlarıyla

Halkın geleneksel yollardan öğrenerek uyguladığı yapıcılık türü. bk. yapıcılık, krş.

(Resim, Heykel) Alıcıyı sanat yapıtının niteliği ve yapılış tarihi bakımından aldatmayı

İstanbul, Edirne, Bursa ve bu illere bağlı yerlerdeki medreselerde çalışan, 150 akçeden daha

E gerçek doğrusal uzayının bir A altkümesi için, (…)koşulunu gerçekleyen (…) noktası.

TV. Bir televizyon yayını sırasında, yayına katılanlar arasında gerekli komut ve yönergeleri

Birbirinden ayrı, birbirinden bağımsız, birbirine geri götürülemeyen, birbirinin yanında ya

Birbirinden ayrı, birbirinden bağımsız, birbirine geri götürülemeyen, birbirinin yanında ya

Olayları karşıt ve etkileşen iki öğeye dayanarak açıklayan yaklaşım.

Ä°lk dinin, tek Tanrıyla ilgili uygulama ve inançlar olduÄŸunu ileri süren görüş. bk. din. krÅ

Bir işin başarılı olabilmesi için beden, anlık, duygu ve huy yönlerinden gerekli özellikler.

Yüksek yapıştırma ısısı gerektiren tutkallarla çalışırken yararlanılan, tablaları elekt

Yem maddeleri ve karma yemlerin koku ve tadını düzenleyen, standardize eden, dolayısıyla hayvan

İyi tabiatlı, kötücül olmayan, özellikle çıkarılışını takiben tekrarlanmayan tümörler

Genç köpeklerde, genellikle baş bölgesinde, dermisteki histiyositlerden veya diğer bir ifadeyle

Plasmodium vivax’ın neden olduğu, ateş nöbetlerinin iki günde bir görüldüğü sıtmanın en

Kedi tırmığı hastalığı.

Hücreleri köken aldıkları doku hücrelerine benzeyen, sınırlı, yavaş ve genişleyerek büyü

İ(pVq) = İpVİq eşdeğerliliğini dile getiren ödev mantığı kuralı.

Sinema 1. Bir film gösterimine izleyici olarak katılan kimseler, izleyici topluluğu genel olarak

Çoğunlukla saf kan, kültür ırkı atların bacakların alt kısımlarını örten deride, özell

Güldürüyü sağlayan, görülmemiş özel yapısı olan çalgılarla ya da şaşırtacak numarala

Tözün kendi bağımsızlığı içinde var olma biçimi tözün varoluşunu sürdürmesi ilkesi. K

Bir oluşum ya da bir sürecin değişmeden süregelmesi.

Daha çok atlarda bacakların alt kısmını örten deride soğuk, buz, çamur ve irkiltisel maddele

Yirminci yüzyıl başlarında çıkan ve karşısındakinin hayalini işletecek tarzda kapalı anla

Topkapı sarayında, ilk ve orta kapıları bekleyen kapıcıların en yüksek buyurucusu.

Karbonik anhidraz enzimini baskılayarak işetici etki oluşturan asetolozamid vb. ilaçlar.

Birden çok sayıda ilkel yöneticisi olan yöneticiler mantığı dizgesi. || Örn. Bilgisel ile sa

Evreler çizgesi için katı evrenin oluşma koşullarını gösteren eğri.

Fıçılama yöntemiyle, sıvı bir ortam içinde ve çelik katıyuvarlar kullanarak yapılan parlak

Katıyuvarlı fıçılama işleminde, sıvı ortama eklenen sabunlu bileşik.

Memeliler (Mammalia) sınıfının, etenliler (Placentalia) alt sınıfından küçük boylu, üst Ã

Kemirmek için gerekli olan büyük insisor dişlerle belirgin, fare, sıçan, sincap, kunduz gibi r

(Rodentia), (Lat. rodens = kemiren) Omurgalı hayvanlardan memeliler (Mammalia) sınıfının etenli

Bir ekonomide iktisadi dalgalanmaların ortaya çıkması durumunda herhangi bir müdahale olmaksız

Ä°nsanlarda ya da hayvanlarda kansere sebep olan kimyasal maddeler. Etil metan sülfonat, dimetil sÃ

Böcek mücadelesi maksadıyla dişi ya da erkek böcekleri kısırlaştırmakta kullanılan tepa, m

Püskürtme sırasında yukarı kalkarak istenen fışkırma özelliklerini sağlayan tek delikli me

Antonin Artaud'nun 1938'de öne sürdüğü, oyunculuğu bilincin yok edildiği trans durumuna kadar

Arthur Antoine'ın (1896-1948) ileri sürmüş olduğu bir tiyatro türü. "Le Théâtre et son doub

Bir parazitin birden fazla konakta olgunlaÅŸabilme yeteneÄŸinin derecesi.

Köpük oluşumunu engelleyen maddelerin genel adı, silikonlar.