(Yun. a: ..sız bios: hayat genesis: doğum) Hayatın kökeni olarak canlıların cansızlardan meyd

Canlıların kendiliğinden cansızlardan oluştuğunu ileri süren teori, spontane jenerasyon teori

Açınıklara, ikinliklere, üçünlüklere verilen ortak ad.

Evcil hayvanlarda hemen tüm organ ve dokulardaki irinli yangılara neden olan en önemli bakteriyel

İnsan ne kadar yükselirse yükselsin bir yerde durur.

(Lat. ad = yönelme gösteren ön ek, glutinare = yapışmak), (Yun. Gennaein = meydana getirmek): A

Ayak ve bacak kemiklerinin, kemik ve kıkırdaklardaki bozukluklar nedeniyle, aşırı derecede kıs

Sitrik asit döngüsünde alfa ketoglutarik asit, NAD ve koenzim A’ dan süksinil CoA, karbondioksi

Aldehit ve ketonları alkollere veya alkolleri aldehit veya ketonlara dönüştüren birçok enzimde

İsveç’ten köken alan, geçmişte İsveç hayvancılığında önemli yeri olan fakat sayıları

(Yun. allos:diÄŸer ergon: faaliyet) Bir ekosistemde yangın vb. gibi dış çevre koÅŸulları deÄŸiÅ

DiÅŸ minesinin oluÅŸumu.

1. Bir ışımetkin dizinin baş öğesi. 2. Parçalanarak başka bir ışımetkin öğe veren.

(Yun. aner =erkek,Yun. genos = döl): Erkek eşey hormonu

(Yun. aner: erkek genesis: soy) Dişi gametin çekirdeğinin döllenmeye katılmaması ile sadece ba

Kılcal damar geçirgenliğinin artması sonucu oluşan şok.

Duyum, imge ve yalın duygular gibi daha küçük parçalara bölünemediği düşünülen ansal ger

Progesteron almaçlarına güçlü affinitesi olan ve bu sayede progesteron almaçlarını işgal ed

anat. Boşaltım ve üreme aygıtları.

Çevrimsel çizelgede d, f gibi iç kabukların eksiciklerle dolmasından oluÅŸan öğeler (demir kÃ

Katsayıları bir k oyutundan seçilen hiçbir çokterimliye kök olmayan öğeye, k ya göreceli ol

Bağlı olduğu halkbilim birleşkesinden ayrılarak bir başkasına göç eden öğe. krş. katılg

Bir özdecikteki yörüngeçlerin erke düzeyi sırasını bulmak için, atomları sonsuza dek ayrı

Asya ve Afrika’da evcil köpeklerin babesiozis etkeni. Etken Rhipicephalus sanguineus türü kenele

(Söz sanatı terimi) Üçtür: Benzetmelik, Benzetme yönü, Benzetilen

Enerji sağlayan, büyüme, gelişme ve hayatın sürdürülebilmesi için gereksinim duyulan, eksik

Sinema/TV. Herhangi tamamlanmış bir bezemi oluşturan belli başlı parçalardan her biri.

1. (E, T) öbeksisirıde (…) eşitliklerini gerçekleyen (…)öğesi. Anlamdaş. özdeşlik öğesi

Bir özdecik öğeciklerinin yaklaştırılmasıyla elde edilecek özdecik yörüngeçlerinin erke d

Döllenmeyle başlayan, blastositin zona pellucidadan sarkmasıyla son bulan, döllenmiş yumurtanı

Bir tikel sıralı kümede söz konusu sıraya göre bu küme içinde kendisinden daha büyük hiçb

Katsayıları bir k oyutundan seçilen bir çokterimliye kök olan öğeye, k ya göreceli olarak ve

Çevrel eksiciklerinden soyulmuş çıplak öğecik çekirdeği.

İki öğecikten yapılmış özdecik türü.

Özdeciğinde iki öğecik bulunan (özdek). örnek. Hidrojen, H2.

Bir tikel sıralı kümede her öğeden daha büyük olan öğe. Anlamdaş. sonuncu öğe.

Pütrifaktif bozulma.

İkiden artık öğecikli özdecik.

Actinomyces pyogenes enfeksiyonu.

Cümlenin kuruluşuna katılmayan ancak, dolaylı olarak cümlenin anlamına katkıda bulunan bağla

Cümlede bir duyguyu, bir düşünceyi, bir hükmü tam olarak anlatabilmek için kullanılan kelime

(E,T) öbeksisinin xTy = yTx eşitliğini gerçekleyen(…)öğeleri.

İki öğeciği değişik özdecik.

Doğumdan önce veya doğumdan itibaren, otozomal çekinik bir bozukluk olarak tiroit bezi hormonlar

Kusurlu kemikleÅŸme.

Eskiden kullanılan, demir sapa bağlı uzunca bir zincirin ucuna bitişik, yuvarlak, üstü çivili

DoÄŸuÅŸtan titreme sendromu.

Dilde artık bağımsız bir varlığı, kendi başına bir kuruluÅŸu, bir1 evrimi olmıyan bir çeÅ

Dört değerli bir öğeciğin değerlik bağlarının çekirdekten dörtyüzlünün dört köşesin

Çıkarıma ya da uzancalı yordamlarda, yanıtlayıcıdan bir kestirimde bulunması ya da belirsiz

Orta ve Güney Amerika’da bulunan, son konakları etçiller ara konakları paka, agoti ve diğer ke

1. Bir ekinin çözümlenebileceği en yalın birimlerden her biri. 2. Bir ekinin kapsadığı yalı

anat. Erkek hayvanlarda rektumla vesicula seminalis ve ductus deferens arasındaki, dişi hayvanlard

anat. Erkek hayvanlarda vesicula seminalis ve ductus deferens ile sidik torbası arasında, dişi ha

(Yun. embryon: embriyo genesis: meydana gelme) Embriyonun oluşma ve gelişme süreci. Embriyogeni.

Embriyoda organogenezis ve farklılaÅŸmanın biçimlendiÄŸi dönem. Bu dönemde embriyo döl yataÄŸÄ

Bir tikel sıralı kümenin bir A altkümesi için, (…)özelliğini gerçekleyen (…) öğesi.

Bir tikel sıralı kümenin bir A altkümesi için (…)özelliğini gerçekleyen (…) öğesi.

Yalnızca iki yeni kız hücrenin oluşması dışında endopoligeninin aynısı olan durum. Doku ki

Doğada yaygın olarak bulunan, laktozu fermente ederek gaz oluşturan çubuk biçiminde, Gram negat

Deri veya ağız mukozası yassı epitelinin doğuştan yerel yokluğu, derisizlik, kusurlu epitel g

(E,T) öbeksisinin (…) eşitliğini gerçekleyen (…)öğesi.

İki öğeciği de bir türde olan (özdecik).

Etiyolojiye ek olarak Myoglobinuria paralytica equiÂ’de olduÄŸu gibi hastalığın oluÅŸumu ve geliÅ

İlaç etkinliği ve kinetiğinin etnik gruplar arası farkını inceleyen bilim dalı

(Lat. fibra=şerit, Yun. gennan = meydana getirerek) Trombin etkisi ile pıhtılaşma sonucu fibrin

(Yun. phylon: ırk genesis: soy) Bir türün ya da yüksek taksonomik grupların soy gelişimi ve ev

(Yun. phylon: ırk, kök genesis: soy) Bir türün tek bir ata soydan zaman içinde değişikliklere

(Yun. phylon=ırk, kök,Yun. genesis = meydana gelme) Bir tür ya da ırkın gelişmesi hikâyesi. b

(Yun. phyton: bitki genesis: soy) Bitki genetiÄŸi.

(Yun. phyton: bitki genesis: soy) Bitkilerin evrimi.

Flora bağlanmış sentetik bir progestagen.

Yumurtalıklardaki primordial foliküllerin gelişme süreci.

Meme bezlerinde süt üretilmesi.

anat. Memelilerde ilkel erkek ve dişi cinsiyet hücrelerinin gelişip olgunlaşması, proontogenezi

Germ hücrelerini oluşturan.

Seksüel üremeye ait.

Öğecik numarası, bir sonraki öğecik ile bir önceki öğecikten yalnızca eksicik dizgesi ve bi

Yaşlı kuşaklardan genç kuşaklara aktarılan halkbilim öğeleri, bk. öğe.

Kemik kırıklarında yeni oluşan kallus dokusuna dereceli olarak gerilim kuralları içerisinde uz

Bir parçacık ya da ışınım salımı nedeniyle anlık değişikliğe uğrayan ya da devinim yön

(Yun. gyne: dişi genesis soy) 1. Spermlerin yumurtaya girdiği fakat döllenmenin olmadığı durum

(Yun. glykys: tatlı genesis: meydana gelme) Kasta ve karaciğerde glikozdan glikojenin sentezlenmes

Kasta ve karaciğerde glikozdan glikojenin sentezlenmesi olayı.

(Yun. glykys: tatlı neo: yeni genesis: soy, döl) Karaciğerde, böbrekte özellikle bitki tohumlar

Pentoz metabolik yolunun ilk reaksiyonunda glikoz-6-fosfat ve NADPÂ’den 6-fosfoglukanolakton ve NADP

Hayvanların renk değişimleri ile ortam nemi arasındaki ilişkileri gösteren kural.

Karaciğer hücrelerinin mitokondri matriksinde bulunan, transaminasyon reaksiyonları sonucu oluşa

Hem gereksiz hem de gerçekleştirilmesi hayale bile sığmayan şeylerle uğraşılmamalıdır.

Embriyoda er bezi ve yumurtalıkların gelişim süreci.

İsteksiz yapılan bir işten hayır gelmez.

Sinema/TV. Bir sinema ya da televizyon görüntüsünü oluÅŸturan belli baÅŸlı öğeler. (Bunlar Ã

Bir dürevli cebir içinde x*=x koşulunu gerçekleyen x öğesi.

(Yun. heteros=diğer, Yun.genos = ırk) Değişik karakterlere sahip olan.

Kimi protozoonlarda moleküler hidrojen gibi enerji metabolizması son ürünlerini üreten küçük

(Yun. hypo: altında genesis: döl) Toprak altında büyüyen.

Yetersiz miyelin sentezlenmesi.

Dokunun oluÅŸumu ve geliÅŸimi.

(Yun. homos = aynı,Yun. genos = ırk) Benzer karakterlere sahip olan.

Hormonun oluÅŸumuyla ilgili olan.